"15 Temmuz 'One Minute' çıkışının intikamıydı"

Son olarak yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği "Sevdam Gözlerinde Kaldı" adlı sinema filmiyle seyirci karşısına geçen Yenilmez, üzerinden bir yıl geçen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini değerlendirdi.

Yenilmez, yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'un hala tam olarak anlaşılamadığını ve anlatılamadığını söyledi.

Darbe girişimindeki aktörlerin, yaptıkları şeyin bilinciyle hareket ettiğine işaret eden Yenilmez, "Biz bir dönem haklı olarak bocaladık. Çünkü 4 bin yıllık Türk tarihinde, Türk askerinin bu şekilde insanlara kurşun sıkması görülmemiştir. Böyle bir vahşete şahitlik etmedi bu halk hiçbir zaman.

15 temmuz, İslamın merkezi olan Türkiye'yi, İslamın ordusunu, dini ırkı ne olursa olsun, dünyanın her yerindeki mazlumlara el uzatan tek devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden bölüşmek isteyenlerin Türk ordusunu etkisiz hale getirme, iç kargaşa çıkarma ve Türkiye'yi bölme girişimidir." diye konuştu.

''BİR TABUT BİLE BATIYA GİTMİYOR''

Yenilmez, birçok Batılı devletin Ortadoğu'ya müdahil olduklarını ama birbirlerine zarar vermediklerini belirterek, "Tabutlar hep İslam coğrafyasına gidiyor. Ben illa oraya da tabut gitsin demiyorum ama onların yüzbinlerce askeri Ortadoğu'da olmasına rağmen bir tabut bile Batıya gitmiyor." değerlendirmesini yaptı.

İslam coğrafyasının paramparça, mağdur ve mazlum olduğunu vurgulayan Yenilmez, şöyle devam etti:

Emperyalist devletler öylesine üslupsuzlaşmıştı ki boğazımızı sıkarlar, üç kuruş için bize bir şeyler dayatırlardı. Biri de çıktı dünyanın ortasında, Davos'ta 'One Minute' dedi. O 'bir dakika'ya çok şaşırdılar. İsrail devlet başkanı o gün şoka uğradı cevap falan da veremedi.

15 Temmuz, 'One Minute' çıkışının, Çanakkale'nin, Kudüs'ün intikamıydı ve başarısız bir işgal girişimiydi bunu böyle görmek zorundayız. Ahmet Yenilmez, 15 Temmuz'u kendi çıkarları için kullanmak isteyenlerin de olduğuna dikkati çekerek, "Bu karaborsacılara, simsarlara, al-satçılara fırsat verilmemesi lazım.

Bazen savaş şartlarının kendine özgü adaleti vardır. Adaletin yanında kararlılık lazım. Biz, hafızası zayıf, hoşgörüsü kuvvetli bir milletiz. Asla 15 Temmuz'u unutturmamak, sanat gibi farklı üslupları kullanarak, önümüzdeki eğitim öğretim yılında okullarda anlatmak gerekiyor.

Japonya'da çocukları güzel yerlerde gezdirmenin yanında Hiroşima'ya götürüyorlar. Bizim de bu tür yerlerimizi gençlerimize göstermemiz ve gerçekleri aktarmamız lazım." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de sistemin yeniden yapılandığını aktaran sanatçı, "Özellikle şu dönemde bütün bakanlara kültür sanat danışmanı verelim. Yeniden yapılanan ülkelerde bunu yapanlar başarılı olmuştur. Örneğin Fransa bunu başarmıştır.

Bu, mimarimizden şehirlerimizin planlanmasına, müfredatlarımızın yeniden yazılmasından söylemimize varıncaya kadar bizim hata yapma riskimizi azaltır."şeklinde konuştu.

Yenilmez, tarih iyi anlatılırsa yeni 15 Temmuz'ların yaşanmayacağının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

Bu süreçte cephedeyiz. Sağımızdaki ve solumuzdaki silah arkadaşımızdan mesulüz. Mataramızda su bitecek ve biz onun suyundan içeceğiz. Allah yaşatmasın ama öyle bir an gelecek ki, 'Ben bekarım o evli, onun çocuğu var. Hakkını helal et kardeş' deyip belki ölümü göze almak zorunda kalacağız.

Bunlarla karşılaşabiliriz bunlar sürpriz olmasın. Savaş sadece mermilerin ucunda verilmiyor. Savaş farklı alanlarda da veriliyor. Safları sıklaştırmamız ve birbirimizi sevmeyi daha da öncelikli hale getirmemiz lazım.