15 Temmuz'da helikopterlere polis araçlarını vurduran Özcan Karacan'ın inkar taktiği .
TÜRKİYEFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında helikopter pilotlarına polis araçlarının vurulması talimatı veren darbeci yarbay Özcan Karacan, örgütle "gönül bağı" bulunduğu, darbenin FETÖ tarafından yapıldığı itiraflarına ve hakim karşısına ilk çıkarıldığı tarihteki, "Hakkımdaki bazı şeylerin doğru olduğunu zaten tespit etmişsiniz. Bunları inkar edecek değilim." sözlerine ve sabit delillere rağmen, cezaevine girdikten sonra örgütten aldığı talimatlar doğrultusunda inkar taktiğini sürdürdü. .
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hanin darbe girişiminin ardından bağımsız mahkemeler önünde hesap sorulmaya başlanan terör örgütü üyeleri, inkar politikalarına devam ediyor.
Soruşturma aşamasında verdiği itiraf niteliğindeki ifadelerini yargılama aşamasında kabul etmeyen FETÖ'cülerden biri de 15 Temmuz'da Ankara'yı kana bulayan helikopterlerin kalkış yaptığı Kara Havacılık Komutanlığında taarruz helikopter tabur komutanı olarak görev yapan sözde yurtta sulh konseyi üyesi Özcan Karacan.
FETÖ'nün darbe teşebbüsü sonrası firar eden Karacan, 16 Ağustos 2017'de Antalya'da yakalandı. İlk defa 25 Ağustos 2017'de Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkarılan Karacan'ın tutuklamaya yönelik yakalama kararı yüzüne okundu ve tutuklandı.
Savunması için söz verilen Karacan, iddianameyi okuyup sonra savunma yapmak istediğini belirterek, "Hakkımdaki bazı şeylerin doğru olduğunu zaten tespit etmişsiniz. Bunları inkar edecek değilim." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik tarafından, Karacan'ın emniyette alınan ifadesi okundu.
Buna göre, Harp Okulunda 3'üncü sınıftan itibaren FETÖ evlerine gittiğini, geçmişte örgüt ile "gönül bağı" bulunduğunu dile getiren Karacan, buna rağmen ailesinin dahi "cemaat" ile bağlantılı olduğunu bilmediğini aktardı.
Karacan, "Abdullah" kod adlı FETÖ'cünün 15 Temmuz'dan kısa süre önce kendisini ankesörlü telefondan arayarak Ankara'ya çağırdığını, olay günü darbeye ilişkin emirleri de dönemin Kara Havacılık Okul Komutanı eski tuğgeneral Ünsal Coşkun'dan aldığını anlattı.
Dava dosyasına giren telsiz kayıtlarına da yansıyan polis araçlarının helikopterlerce vurulması yönündeki telsiz kayıtları hakkında Karacan, şu itiraflarda bulundu:
"Başlangıç noktasının ve emrinin nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde, helikopterlerin derhal kalkması gerektiği ve Akıncı'ya gitmesi emri karargahta yayıldı. Müteakiben başta Skorsky pilotları olmak üzere tüm pilotların helikopterlerin başına geçerek Akıncı'ya gittiklerini duydum. Planlar değiştiğinden veya yeterince helikopter olmadığından bana uçacak helikopter kalmadı. Havalanan helikopterlerin telsizle temaslarına kadar içinde kimlerin olduğunu bilmiyordum. Olası kargaşayı engellemek için ICOM telsizini izinsiz olarak aldım ve kurmay başkanının odasına gittim. Önce uçuşları pasif olarak dinlemeye başladım. Sonrasında etkin bir şekilde kule vazifesi yaptım.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Ünsal Paşa telefondan aldığı emirleri kuleye iletmek yerine direkt bana söyleyerek pilotlara iletilmesini sağladı. (Helikopter pilotları) Eğer gözleri dönmüş bir şekilde, kendi yeteneklerini helikopterin üzerinde bulunan mühimmatın tesiri ile birleştirme caniliğini gösterselerdi, bugün içinde bulunduğumuz durum çok daha vahim olabilirdi. Ben zalimce, hiç düşünmeden 'mavi lambalı kobraları vurun' emrini kesinlikle kendi bilgi kaynaklarımla değil, Ünsal Paşa'nın Genelkurmay'dan aranarak başkanımızın kobra araçlı polislerce sarıldığı, esaret altına alınmak istenildiği ve içeride en az 20 şehidin olduğunu bana aksettirmesi sonucu, bana iletilen talimatı aktardım. Gece boyunca da tüm helikopterlerle bir şekilde temas etmiş oldum."
FETÖ'NÜN DARBE GİRİŞİMİNİ BİLİYORDU
Karacan, emniyet ifadesinde darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığını da itiraf etti.
Yargılama aşamasında ilk ifadelerini inkara devam etse de Karacan, emniyette, "Ben bu faaliyetin bir FETÖ refleksi ile başladığını düşünmeme rağmen geriye kalan tüm faaliyetlerin askeri hiyerarşi ve Genelkurmay Başkanı seviyesinde olduğunu düşünerek hareket ettim." şeklinde ifade verdi.
MAHKEMEDE İNKAR
Karacan, 12 Mart 2018'de Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesinde savunması için huzura alındığında ise emniyette baskı altında ifade verdiğini ileri sürerek, suçunu inkar etme yolunu seçti.
Savunmasında, ne FETÖ ne de darbeye ilişkin bilgisi olmadığını ileri süren Karacan, olay günü Genelkurmay'dan aranarak terör saldırısı olduğunun söylendiğini, kendisinin de FETÖ'cü eski tuğgeneral Coşkun'un talimatlarıyla güvenliğe yönelik tedbirler aldığını savundu.
İlk ifadelerinde polis araçlarının vurulması emrini verdiğini kabul eden Karacan, dava dosyasına da giren telsiz kayıtlarının "uydurma" olduğunu iddia etti.
İlginizi Çekebilir