ABD'nin sopasına dönüşen doların krallığı çöküyor
EKONOMİABD’nin diğer ülkelere baskı aracı olarak kullandığı doların uluslararası piyasalardaki egemenliğiyle ilgili olarak Alman Commerzbank’ın hazırladığı raporda, “Doların kilit para birimi statüsü çöküşe geçti” deniliyor. AB, İran ile ticareti avroyla yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin hedefi de Rusya, Çin ve İran ile ticarette milli paraları kullanmak.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonrasındaki olağanüstü şartlardan yararlanarak uluslararası sistemin kalbine yerleşen doların egemenliğinin kırılması için çabalar yoğunlaşıyor. Özellikle doların ABD'nin küresel çıkarları için ve birçok ülkeyi felakete sürükleme pahasına bir dış politika aracı olarak kullanılmasına itirazlar da yükseliyor. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yerel para ile ticarete daha fazla önem vermeleri sonrasında gücü eleştirilen dolara karşı, ABD'nin İran yaptırımları sonrasında Avro ile ticaret de gündemde.
ABD YAPTIRIMLARI TETİKLEDİ
Alman Commerzbank Başekonomisti Jörg Kraemer de hazırladığı raporla bu konuya dikkat çekti. Doların dünyadaki kilit para birimi statüsünün çöküşe geçtiğini belirten Kraemer, bunun kısmen bir yıldan bu yana sürdürülen ABD yaptırım politikasından kaynaklandığını ifade etti. Bu eğilimin ABD Başkanı Donald Trump’ın tek taraflı yaptırımlar yaklaşımını benimsemesiyle yoğunlaştığına dikkati çeken Kraemer, “Bu eğilim, Avrupa ile giderek daha fazla arası bozulan Başkan Trump yönetimindeki ABD yaptırımlar politikası ile daha da güçlendirilebilir. Orta ve uzun vadede, bu daha güçlü bir avro/dolar döviz kuruna işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
AVRO CİDDİ RAKİP
Raporda, yabancı para birimi olarak doların rolünün uzun zamandan beri tartışıldığını aktaran Kraemer, şunları kaydetti: “Doların dünya rezerv para birimi olma statüsünün sonu mu? Bu, İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan beri bir çok kez gündeme getirilen bir sorudur. 1960'ların başlarında, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, ABD para biriminin özel durumunu bitirmek istedi. Ve 2009'da, Rusya ve Çin'in başkanları, benzer bir girişimde bulundular, başarılı olamadılar. Ancak doların kriter para statüsü çöküyor.” Kraemer, dolar karşısında dünya para birimi olma açısından avronun iyi bir seçenek olduğunu da savundu.
İRAN İLE PARA TAKASI GEÇEN AY BAŞLADI
Doların baskı aracı olarak kullanılmasına karşı direnen ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Son yıllarda dış ticaretinin önemli bir kısmını kendi para birimi TL ile yapan Türkiye; Rusya, İran ve Çin ile geliştirmeye çalıştığı ulusal paralarla ticaret çalışmaları da dolara karşı açılan cepheyi iyice genişletti.
Bu konudaki son temas Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta içinde Ankara’da kabul ettiği İran Cumhurbaşkanı Özel temsilcini Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile bir araya getirmesi oldu. Türkiye ile İran Merkez Bankaları, Ekim 2017’de ikili ticaretin ulusal paralarla yapılması konusunda mutabakata vardı. İran ile Türkiye arasındaki ilk para takası (döviz swap)16 Nisan 2018 tarihinde gerçekleşti.
MUTABAKATA RUSYA DA DAHİL
Türkiye İran ile yürüttüğü ulusal para birimleriyle ticaret girişimlerinin benzerlerini Rusya ve Çin ile de yürütüyor. Geçtiğimiz ay Suriye meselesini görüşmek üzere Ankara'da bir araya gelen Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin de gündeminde oluşturulan dolar karşıtı cephede yaşanan son gelişmeler ele alındı. Bölgedeki ülkeler arasındaki ticarette doların devre dışı bırakılmasında etkili olacak en önemli adım petrol ve doğal gaz ticaretinin milli para birimleriyle yapılması alması bekleniyor. Türkiye ile ulusal para birimleriyle ticaret ödemelerini Ekim 2016’dan beri yürüten Rusya, bu konuda İran ve Çin ile anlaşmaya çalışıyor.
ÇİN İLE TAKAS YAPIYORUZ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Çin Merkez Bankası arasında para takas (SWAP) anlaşması imzalandı 2012’nin başında imzalandı. 2015'te süresi 3 yıl uzatılan anlaşmanın tutarı 12 milyar yuana yükseltildi. Türkiye’nin Çin ile yaptığı ilk para takas işlemi ise 30 Kasım 2016'da gerçekleştirildi. Türkiye’de faaliyete başlayan Çin bankası ICBC de para takası anlaşması kapsamında 450 milyon TL büyüklüğünde kullanım yaparak bu konuya öncülük etti.
TRUMP BİNDİĞİ DALI KESİYOR
Doların küresel ticaret ve finansal piyasalardaki egemenliğine karşı artan itirazların miladı olarak ise Trump’ın ABD Başkanlık koltuğuna oturması gösteriliyor. Trump’ın küresel ticareti ek vergilerle kısıtlama yönündeki politikası Çin, AB ve Rusya dışında Türkiye ve Brezilya gibi yükselen ekonomilerinin de konuyu gündemine almasına neden oldu.
ALMANYA VE FRANSA’NIN İRAN İTİRAZI YÜKSELİYOR
2008 krizi sonrasında yaralarını saramayan AB ülkeleri, Trump Başkanlığı döneminde büyük umut bağladıkları Transatlantik Anlaşması’nın (TTİP) rafa kaldırılması ihtimali ile karşılaştılar. İran’a olan yaptırımların yeniden yürürlüğe girmesi için Trump’ın attığı son adım ise AB için bardağı taşıran son damla oldu. Almanya ve Fransa liderleri başta olmak üzere AB Komisyon temsilcileri ticaretin avro ile yapılabileceği sinyali verirken, AB liderleri anlaşmaya bağlıyız mesajını da Trump’a gönderdi.
STRATEJİK PLANDA DA VAR
Türk Lirası ile ihracat 7 yılda 5 katına çıktı. 2010’da yüzde 2.3 olan TL’nin toplam ihracat içindeki payı 2017 sonu itibariyle yüzde 9’u aştı. Bu oranın 5 yılda yüzde 15’e yükseltilmesi hedefi var. Ekonomi Bakanlığının 2018-2022 Stratejik Planı’na göre, ikili, bölgesel, çoklu ve çok taraflı ticaret ve yatırım ilişkilerine Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda yön vermek amacıyla ticaret ve yatırım potansiyeli bulunan ülkelerle üst düzey ikili mekanizmalar oluşturulacak ve ticarette yerel para kullanımı özendirilecek. Türk lirasıyla dış ticaretin toplam ticaretteki payının, bu yıl yüzde 8’e, gelecek yıl yüzde 9,8’e, 2020’de yüzde 11,3’e, 2021’de yüzde 13’e, 2022’de ise yüzde 15’e çıkarılması planlanıyor.
KİLİT ÜLKE ÇİN
Öte yandan doların egemenliğini yıkacak en önemli güçlerden birinin Çin olduğu ifade ediliyor. ABD’nin çelik ithalatına getirdiği ek vergiler ve Çin ile ticaret savaşına girmesi sonrasında Pekin Yönetimi’nin diğer ülkeler ile yerel paralar üzerinden ticaret yapma seçeneğine sıcak bakacağı ifade ediliyor. Çin, Afrika’da ABD ile rekabet halinde ve bu durum kendisi için fırsat olabilir.
TL İLE TİCARET HER GEÇEN GÜN GELİŞİYOR
Türkiye’nin dış ticaretinde TL pazarı gelişimini sürdürüyor. Ülkemiz Türk lirası üzerinden gerçekleştirilen ithalat-ihracat rakamlarında artış trendini her sene devam ettiriyor. 2013-2018 arası TL ile gerçekleşen dış ticaret rakamları her geçen gün artış gösterdi. İthalat’ta 2013 yılında 11 milyon 394 bin lira olan rakam, 2017 yılında 17 milyon 729 bin TL olarak gerçekleşti. 2018 yılı Mart ayı sonuna kadar olan dönemde ise ithalat rakamı 3 milyon 509 bin seviyesine ulaştı. İhracat tarafında da artış hemen her sene göründü. Ülkemizin 2013 yılında TL kullanarak yaptığı ihracat 5 milyon 356 bin lira oldu. Her yıl 1-2 milyon lira artan ihracat rakamı 2016’da 7 milyon iken 2017 yılında 13 milyon 947 bin lira seviyesine ulaşarak ikiye katlandı. 2018 yılının ilk üç ayında ise TL bazında ihracat 1 milyon 902 bin 936 lira seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’nin 2017 yılında göstermiş olduğu ihracat başarısı ile ithalat ile ihracat arasındaki uçurumda büyük oranda azaldı.
(Yeni Şafak)
İlginizi Çekebilir