Akşener'i zora sokacak gelişme! Partiden ayrıldı, ABD'yi ifşa etti
SİYASETİYİ Parti’nin eski kritik isimlerinden medyadan sorumlu Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen ve kurucu Selda Tandoğan Demirel'in aralarında bulunduğu bazı isimlerin ABD Kongresi'nin fonladığı DDA ile bağlantılı olduğunu söyledi. Taşkaya, "DDA gibi oluşumlar çeşitli STK'ları örgütleyerek Türkiye’de siyasete müdahale etmek istiyor. Bu kirli ağ bugün İYİ Parti'de karşımıza çıkıyor" dedi.
İYİ Parti’nin eski Medya ve Propagandadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya, partide üst görevlerde bulunan birçok kişinin ABDKongresi tarafından fonlanan "Denge ve Denetleme Ağı" (DDA) adlı kuruluşla bağlantılı olduğunu söyledi. Taşkaya’nın verdiği bilgiye göre bu kişiler arasında, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen, Siyasi İşler Başkanı Salim Ensarioğlu ve partinin kurucularından Selda Tandoğan Demirel öne çıkıyor. DDA, turuncu devrimlerin finansörü National Endowment for Democracy’nin (NED) desteklediği bir organizasyon. Bu kuruluşların CIA ile de bağlantılı olduğu öne sürülüyor.
ABD BAŞKANININ EMRİYLE KURULDU
ABD’nin büyük paralar aktararak kurduğu NED’in çatısı altında kurulan Ulusal Demokrasi Enstitüsü (NDI) mali desteği doğrudan ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kongresi’nden alıyor. Bu kuruluşun Türkiye ayağı DDA ile İYİ Partili isimlerin bağlantılı olduğunu belirten Taşkaya, "ABD Kongresi tarafından fonlanan organizasyon NED’in alt kuruluşu olan Ulusal Demokrasi Enstitüsü (NDI) ABD dışındaki ülkelerde sözde demokrasi projesi maskesiyle hareket ediyor" diye konuştu. NED, 1983’te 40’ıncı ABD Başkanı Ronald Reagan’ın talimatıyla kuruldu. Taşkaya, "Ayrılıkçı, azınlıkçı gruplara müdahale eden bir örgüt İYİ Parti’ye çöreklendi" dedi. Reagan kuruluşun misyonunu, "Dünya’daki demokrasi hareketlerine yardım etmek ve desteklemek" şeklinde açıklamıştı.
SOROS’UN YENİ TEMSİLCİSİ Mİ?
Gezi İddianamesi ile Soros’la bağlantıları ortaya çıkartılarak deşifre edilen TESEV ve Açık Toplum Enstitüsü gibi vakıfların yerini DDA’nın aldığını söyleyen Taşkaya, "DDA gibi oluşumlar çeşitli STK’ları örgütleyerek Türkiye’de siyasete müdahale etmek istiyor" dedi. İYİ Parti temsilcilerinin de bu misyon doğrultusunda hareket ettiğine dikkat çeken Taşkaya, "Bu kirli ilişki ağı bugün İYİ Parti ve yönetim kadrolarında karşımıza çıkıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in danışmanlarından tutun da partinin karar alma kademelerindeki kilit isimlerin yolu DDA ile kesişiyor" şeklinde konuştu.
MİLYONLARCA LİRA FON AKTARILDI
Yeni anayasa çağrısında bulunan DDA, kuruluş aşamasında başta AB Komisyonu olmak üzere İngiltere, Almanya ve birçok diğer Avrupa ülkesinden ‘proje yardımı’ adı altında her yıl milyonlarca lira destek aldı. Sadece kurulduğu 2014’ten 2015’in sonuna kadar AB Komisyonu Sivil Düşün Programı 1.703.119, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı Avrupayı Birleştirme Programı 619.209, Hollanda Kraliyeti MATRA Programı 207.390, Kanada Büyükelçiliği 74.500, Alman Marshall Vakfı Karadeniz İşbirliği Fonu 140.287, İstanbul Politikalar Merkezi 122.000, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu 151.500, National Democratic Institute 217.878 TL fon sağladı. İlerleyen yıllarda aktarılan paranın giderek arttığı DDA’ya günümüze kadar yaklaşık 10 milyon lira aktarıldı. Ayrıca DDA resmi sitesinde, "2014 başından 2016 sonuna kadar DDA’nın sekreterya hizmeti, ayni destek olarak National Democratic Institute (NDI) tarafından sağlanmıştır" ifadeleriyle ABD’li NDI tarafından fonlandığını da itiraf etti.
Selda Tandoğan Demirel ve Joe Biden...
JOE BIDEN’LA 1,5 SAAT BAŞ BAŞA
Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 2014’te 6. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi için geldiği İstanbul’da DDA temsilcileri ile 1,5 saat basına kapalı bir görüşme yapmıştı. FETÖ’yü destekleyen sosyal medya paylaşımlarının ortaya çıkması üzerine İYİ Parti’nin sosyal medya danışmanı Kerim Çoraklık gözaltına alınmıştı. Çoraklık’tan sonra ise İYİ Parti saflarına katılan iki ilginç isim de çok tartışıldı. ABD’de Google’daki dolgun maaşlı kariyerini bırakarak Türkiye’ye gelerek İYİ Parti’ye katılan Taylan Yıldız’ın bu transferinin arkasındaki sebep hala bir muamma.
YOUTUBE VİDEOSUNU KALDIRDI
Geçtiğimiz gün Denge ve Denetleme Ağı için yaptığı yeni anayasa konusundaki açıklamaları sosyal medyada gündem olan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen, "Kafkas Dernekleri Federasyonu olarak bizde Çerkes’ler adına özellikle cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gördüğümüz asimilasyon politikalarının sonuçlarını yaşayan insanlar olarak, birinci sınıf vatandaş olarak yaşayan insanlar olabilmek, herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olması, herkesin eşit şekilde kullanabilmesi adına isteklerimizi TBMM’ye bildirdik" skandalifadelerini kullanarak adeta mikromilliyetçilik propagandası yaptı. Ayrıca kapatılan İMC TV’deki bir konuşması da ortaya çıkan Seymen çerkeslerin Türkçe konuşmaya zorlandığını vurgulayarak "ana dilde eğitim" talep etti. Seymen sert tepkilerin ardından açıklamasını YouTube’dan sildi ve bir açıklama yayınlayarak Türkiye’deki herkesin "Türk" olduğunu söyleyerek çark etti.
ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK TALEBİ
Yine Denge ve Denetleme Ağı içerisinde bulunduğu iddia edilen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu’nun geçtiğimiz günlerde 2013 yılında sarf ettiği skandal ifadeler ortaya çıktı. Ensarioğlu, 2013’te yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanmaması durumunda Türkiye’nin bir felakete doğru sürükleneceğini vurgularken, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan için ise, "Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkan tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir" ifadelerini kullanması dikkat çekti. Ensarioğlu ayrıca, o dönem yaptığı konuşmasında, PKK’lılara da "af" isterken, "Bu insanların dağdan inmeleri için bir yol verilmelidir. Nedir bu yol? Bu yol aftır" ifadelerini kullandı.
Mehmet Salim Ensarioğlu...
AKŞENER'E SERT TEPKİ
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirdi. Büyükataman, şu ifadeleri kullandı: "Okyanus ötesinin sözcüsü, Kandil'in paspası, HDP'nin eteğinin altına sığınmış olmak kendisine yetersiz gelmiş ki bu sefer Türk milletinin bir parçası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin herkes gibi eşit vatandaşları olan Çerkez kardeşlerimize Cumhuriyet'in ilk gününden beri asimilasyon uygulandığını iddia eden ve bu iddiasını Türkiye'nin birliğine kasteden yabancıların fonladığı bir platformda gündemde tutmaya çalışan zevatı 'insan haklarından sorumlu' sıfatıyla divanına almıştır. Kendisine hayırlı olsun."
İlginizi Çekebilir