© Ak Gazete 2015

Ali İhsan Karahasanoğlu'ndan ATO'ya tokat gibi sözler! "Kimsiniz siz beyler?"

Yeniakit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davasında neden yalnız kaldığını ATO tarafından düzenlenen 'Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları' etkinliği örneği ile anlattı. ATO yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın destekleri ile o koltuklarda oturduğunu hatırlatan Karahasanoğlu, etkinlikte yer alan Erdoğan düşmanlarını vurgulayarak şu mesajı verdi: "Bu son olay bana gösteriyor ki Tayyip Erdoğan, gerçekten yalnız."

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğu bugünkü yazısında "Ne dediniz, Erdoğan Cumhurbaşkanı mı?" başlığı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davasında nasıl yalnız bırakıldığını ATO'nun düzenlediği skandal etkinlik örneği ile tane tane anlattı.

ATO yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın destekleri ile o koltuklarda oturduğunu hatırlatan Karahasanoğlu, marka etkinliği için seçilen isimlerin marka değil, 'Tayyip Erdoğan düşmanları' olduğunu vurgulayarak şunları yazdı:

'Ölümüne Tayyip Erdoğan düşmanları marka olmuş'

"Ankara Ticaret Odası, Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları başlığında üç günlük bir etkinlik düzenlemiş. Dünkü başlangıçta, Deniz Zeyrek, İsmail Saymaz ve Ayşe Arman yer almış

Bunlar tüm Türkiye’nin, “ölümüne Tayyip Erdoğan düşmanları” olarak tanıdığı isimler. Hani bu isimlerin, uluslararası arenada, herkesin kabul ettiği bir markalık durumları olur.

“Canım, Erdoğan karşıtı diye, sahasında otorite olmuş isimleri davet etmeyecek miyiz” diyebilirler. Ama, tek özellikleri, alnı secdeli Tayyip Erdoğan’a düşmanlık olan isimleri etkinliğinize çağırıp, onlara itibar sağlamaya çalışıyorsanız.

Erdoğan’a, “Tek adam. Astığı astık, kestiği kestik” diyenlere, “marka buluşmasında marka konuşmalar yapacaklar” diye salonlarınızı açıyorsanız...

'Yazık bu ülkeye'

ATO'nun marka buluşmalar adı altında imza attığı rezilliğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçmenlerine büyük bir saygısızlık olduğunu söyleyen Karahasanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Yazık, Tayyip Erdoğan’a oy veren 26.325.188 seçmene..

Yazık, AK Parti için didinen insanlara..

Yazık, salya sümük, binbir iftira ile Tayyip Erdoğan’ı devirmek için kumpas kuranlara laf yetiştirmeye çalışan Erdoğan sevdalılarına..

Yazık, “Benim bir tanecik oyum var.. Neye yeter ki?” diyerek, Tayyip Erdoğan’ın başarısı için, hatim indiren teyzelere.. Hacı amcalara..

Yazık, “param Erdoğan için feda olsun” diyerek, Avrupa’lardan kalkıp, bir saatliğine oy kullanıp, tekrar çalıştığı ülkeye dönen samimi vatanperver insanlara.."

'Erdoğan düşmanlıkları gözlerini kör etmiş'

ATO tarafından marka olarak Ankaralılara sunulan isimleri, "Adamlar sabahtan akşama kadar, Tayyip Erdoğan’a hakaret ediyorlar. .Devrildi, devriliyor” diye algı oluşturuyorlar." diyerek tanımlayan Karahasanoğlu, söz konusu isimlerin Erdoğan düşmanlığı sebebi ile tüm dindarları da hedef aldığını ifade etti:

"Tayyip Erdoğan’a olan hınçlarından, tüm dindarlar da nasiplerini alacaklar.

Süleymanlı insanların yurtlarında yaşanan bir kaza üzerinden, sorumluluğu Tayyip Erdoğan’a yükleyip, hakaret üstüne hakarette bulunacaklar.

 Sonra...

Aynı cemaatin bir yurdu yıkılıp, yerine başka yurt yapıldığında, “Süleymanlıların yurdunu yıktılar” diye, Süleymanlı kardeşlerimizi Tayyip Erdoğan’a karşı kışkırtacaklar..

Öyle de Erdoğan’a vuracaklar.

Böyle de Erdoğan’a vuracaklar.."

Bu kadar ilkesiz, bu kadar seviyesiz bir üslupla Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapanlara...

"Ankara Ticaret Odası, ev sahipliği yapacak..

ATO’nun sahipliğinde, bu gazeteci kılığındaki Erdoğan düşmanları, utanmadan sıkılmadan, “Türkiye’de muhaliflerin konuşma hakkı yok” diyerek, yine Cumhurbaşkanı’na saldıracaklar..

Marka haline getirilmiş, laikçi kemalist liselerde, kolejlerde yaşanan cinsel istismar olayını örtmek için takla atacaklar..

Bir tekil olayı dillerine dolayıp, “D... kolejleri kapatılsın..” demeyecekler..

“D.. lisesi kapatılsın” demeyecekler...

Ama, yüzlerce yurdu olan Ensar Vakfı’nın bir evinde yaşandığı iddia edilen tekil olayı dillerine dolayıp, “Bu yurtları, bu evleri destekleyen Erdoğan’dır” diyerek, hem o dindar insanların vakıflarına, hem de bu ülkenin Cumhurbaşkanına ahlaksızca saldıracaklar..

Sonra, ATO’nun öncülüğündeki bir etkinlikte, saygın gazeteci olarak ağırlanacaklar..

“Nefes alamıyoruz, nefes. Yeter artık bırak git. Anlamıyor musun” söylemi ile karşımıza çıkan Geziciler, amaçlarına kavuşamayacaklar, yapmak istedikleri darbe başarısız kalacak..

Ama..

Tayyip Erdoğan’ın her daim destek verdiği, önlerini açmak için çaba sarfettiği, teşviklerle, devlet destekleri ile sorunlarını çözmeye çalıştığı Ankaralı tüccarların odası, Erdoğan’ı devirmek için bugün dahi geceli gündüzlü çalışan Gezicilere kapılarını açacak..

Solcusundan liberaline, kapitalistine kadar her sınıfından Kemalistlerin/laikçilerin bir maharet gibi gösterdikleri cinsel sapkınlıkları, ahlaksızları öve öve bitiremezlerken..

İki tane ahlaksız adamın, dindar kılığına girerek yaptığı cinsel sapkınlık üzerinden, tüm dindar insanlara çamur sıçratmaya çalışıp, “Şehvetiye Tarikatı” diye de bir kitap yazan adamın reklamını yapmak için, Ankara Ticaret Odası, kolları sıvayacak.. 

Yeni Akit bunu haber yapınca da..

da..

“Biz ne yapmışız, Allah razı olsun Yeni Akit’ten” diyeceklerine..

Adamın Yeni Akit’e küfür etmesi için, güvenlik görevlilerini bile devreye sokup, bir muhabiri, salondan dışarı çıkarttırabiliyorlar..

“Tayyip Erdoğan yalnız.. Kendi yanındaki arkadaşları bile, onu yalnız bırakıyor..” denildiğinde, ben itiraz ederdim..

“Yok canım, o kadar da değil.. Bu işler ekip işi.. Hep birlikte hareket edildiğinde, devirmek isteyenlere karşı mücadele kazanılır. Başka türlü imkanı yok” derdim..

Ama bu son olay..

Bana gösteriyor ki..

Tayyip Erdoğan, gerçekten yalnız.

Bu kadar mı basiretsizlik olur.

Bu kadar mı amatörlük olur.

Bu kadar mı vefasızlık olur.

Bu kadar mı ihanet olur..

Kimsiniz beyler siz?

Kimin sayesinde o koltuklarda oturuyorsunuz?

Kimleri sahneye çıkartıp, kimlere küfür ettiriyorsunuz?

O “küfür etmeleri” için sahneye çıkarttırdığınız adamların destekledikleri siyasetçiler bu ülkede yönetici olursa..

Bir taneniz, bugün oturduğu koltuklarda oturabilir mi, sanıyorsunuz?

Tayyip Erdoğan’a vefanız yok..

Hayrettin Karaman hocaya..

İhsan Şenocak hocaya..

Nurettin Yıldız hocaya bin türlü hakaret eden adamların, kadınların, ATO toplantısında ne işi var?

Hatta..

Bizzat sizlere hakaret edenlerin, sizin yönetiminizdeki bir meslek odasının toplantısında konuşmacı olarak davet edilmesinin arkasında hangi karanlık işler var?

Affedersiniz, ATO yönetimi..

Bugün ülkede CHP iktidarda olsa idi..

ATO da, ona paralel olarak, Kemal Kılıçdaroğlu zihniyetindeki isimler tarafından yönetiliyor olsa idi..

Şu tablodan farklı bir tablo ile mi karşılaşacaktık?

Sizin, dindarlara hayatı zehir edenlerden hiç mi farkınız yok?

Dindarları devlet kurumlarından kovan, kovulmasını onaylayan, “Bu cumhuriyeti sokakta bulmadık” diyerek, sizlerin eşlerinize saldıran insanlara bu ezikliğiniz nereden kaynaklanıyor?

Lütfen beyler..

Lütfen..

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER