© Ak Gazete 2015

Almanlar sandık başına gidiyor: Son anket rakamları

Seçim kampanyası boyunca Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yapan Angela Merkel, 4. kez Başbakan olma yolunda ilerliyor.

 

Almanya'da 61,5 milyon seçmen, pazar günü yeni meclisi belirlemek için sandık başına gidecek.

Ülke genelindeki 299 seçim bölgesinde halk, yeni meclisin 598 üyesini belirlemek için iki oy kullanacak. Seçmenler ilk oylarını kendi bölgelerindeki milletvekili adayına, ikinci oylarını da seçtikleri partiye verecek.

Ülkede 19. kez yapılacak federal seçim için 16 eyalette yaklaşık 73 bin 500 sandık kurulacak. Seçimde yaklaşık 650 bin görevli çalışacak.

 

720 BİN TÜRK OY KULLANACAK

Ülkede 42 partinin yarıştığı seçime katılan 4 bin 828 aday arasında 92 Türk kökenli bulunuyor. Seçimde 720 bin Türk kökenli seçmen de oy kullanabilecek.

 

MERKEL'İN PARTİSİ ÖNDE

Seçimlerden önce yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ittifakının yüzde 36-38, Sosyal Demokrat Partinin (SPD) yüzde 20-23, AfD'nin yüzde 9-12, Sol Parti ve Hür Demokrat Partinin (FDP) yüzde 9-11, Yeşiller'in yüzde 7-9 ve diğerlerinin de yüzde 4-5 oranında oy alabileceği tahmin ediliyor.

Buna göre, seçimden açık ara birinci çıkacağı öngörülen CDU/CSU ittifakı, hükümeti kurmak için çeşitli olanaklara sahip olacak.

 

 

MERKEL'İN GÖREVE GELİŞİ

CDU Genel Başkanı Angela Merkel, 2005'te yapılan erken seçimde ülkenin ilk kadın başbakanı oldu.

Merkel, 2005-2009 döneminde SPD, 2009-2013'te de FDP ile kurduğu koalisyon hükümetleriyle ülkeyi yönetti. Merkel, 2013’te CDU ve kardeş partisi CSU oylarını 2009 seçimine göre 7,7 puan artırarak yüzde 41,5 yükseltmesiyle en yüksek oy oranına ulaşmıştı.

FDP’nin 2013'teki seçimde yüzde 5’lik seçim barajının altında kalmasıyla koalisyon ortağını kaybeden CDU/CSU partileri, 2013-2017 döneminde yeniden SPD ile ortaklık kurdu.

 

 

DIŞ POLİTİKA

Üçüncü kez başbakan seçilen Merkel liderliğindeki CDU/CSU-SPD hükümeti, küresel mali krizin ardından baş gösteren avro krizi ve etkileriyle mücadele etti. Bu dönemde İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı (Brexit) önemli gündem maddelerinden biri oldu.

Merkel, bir yandan Brexit konusunda İngiltere’ye yapıcı müzakere yapılacağı sözü verirken diğer taraftan da bu ülkenin hayallere kapılmaması uyarısında bulundu.

Brexit’in yanı sıra Ukrayna krizinden dolayı Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, sığınmacıların AB ülkeleri arasında dağıtılmasına yanaşmayan Avrupa’nın doğusundaki ülkelerin tutumu, Türkiye politikası, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından ABD ve Almanyaarasındaki ilişkilerin gerilmesi, Suriye’deki durum ve uluslararası terörizmle mücadele son 4 yılda Alman hükümetini dış politikada en çok meşgul eden konular arasında yer aldı.

 

TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİ

Almanya’da bu koalisyon döneminde geliştirilen Türkiye politikası, iki ülke arasında büyük yaralar açtı.

Ülkede 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren karar tasarısının Federal Meclis’te kabul edilmesi, Almanya'nın Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain darbe girişimine zamanında ve yeterli tepki göstermemesi, referandum öncesi Türk bakan ve siyasetçilerin Almanya’da konuşmasına izin verilmemesi, Almanya’nın teröristlerin faaliyetlerine ve gösterilerine göz yumması gibi konular iki ülke arasında gerginliklere sebep oldu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER