© Ak Gazete 2015

Askıda fatura ile, CHP’li uyanıkların 900 TL’lik borçları mı ödettiriliyor?

Ali Karahasanoğlu'nun köşe yazısı

Ve son vukuatı..

“Askıda fatura” operasyonu..

Ne imiş?

Elektrik, su ve doğalgaz faturasını ödeyemeyen vatandaşlar.

Sülün Osman’ın kurduğu sistem ile.. Fatura bilgilerini bir internet sitesine bildiriyorlar..

Yine aynı siteye..

"Faturasını ödeyemeyenler"e, "yardım etmek isteyen vatandaşlar" girip, istedikleri faturayı ödeyecekler..

Oysa..

Hakkındaki “Sülün Osman” nitelemesinde azıcık bir haksızlık olsa..

Muhatabımızın şunu yapması gerekmez miydi:

“Elektriğe karışamıyorum ama.. İGDAŞ ve İSKİ bana bağlı.. Küçük miktarlı kullanım yapanlar için, fatura çıkartmıyoruz. Sonraki aylarda bir hesaplaşma makul ölçüde yaparız. Şu salgını bir atlatalım, hele..”

Bunu dedi mi?

Demedi..

İGDAŞ da, İSKİ de, faturaları; hem de okumadan yazıp yolladı..

Haydi buna da itiraz etmeyelim..

Peki şu anki, “askıda fatura” oyunu ile ne yapılıyor?

Merak ettiğim için siteye girdim baktım..

Borcunu ödeyemeyecek olanlar, faturalarını oraya kaydettiriyor.. Burası normal..

Başkasının borcunu ödemek isteyenler için, arama yapabiliyorsunuz.

10 TL’den, 1000 TL’ye kadar borç seçebiliyorsunuz..

İlk anda tepkim şu oldu: “Ohaa.. 1000 TL’lik borç ne?”

Faturalar tek tek kaydedildiği için, bu miktarı toplam borç olarak düşünmeyin. Her biri tek fatura.. 

Böylesi bir dönemde, 1000 TL’lik su harcamış olan.. Doğalgaz harcamış olan birisinin borcunu, Sülün Osman, hayırseverlere ödettiriyor!

Gelin de inanın..

Kendi İSKİ faturalarıma baktım.. 50, bilemediniz 60 TL.. Doğalgaz faturalarım 120 TL.. Bilemediniz 150 TL.. 

Abi, Sülün Osman’ın “ödeyemiyorlar” diye gösterip, saf insanların paraları ile kapatmaya çalıştığı faturalar, sakın CHP’li uyanıkların faturaları olmasın..

“Belki sitede böyle bir seçenek vardır da, sorgulama yaptığımızda bu miktarda fatura çıkmaz” diye düşündüm. Sorgulama yaptım.. 

751 TL’lik, 790 TL’lik faturalar.. 910 TL’lik faturalar..

 

E hani sen, dar gelirli ailelerin faturalarını ödetecektin?

910 TL’lik faturalar, dar gelirli ailelerin faturaları mı?

Söyle Sülün Osman..

Bu işin altında, ne numara var, söyle..

 

Mahalli seçimlerden çok öncesinden hatırlattık..

“Diktiği binanın önündeki belediyeye ait arsayı, kendisine ait gibi gösteren bir müteahhitten, İstanbul’a fayda beklemeyin” dedik..

Anlatamadık..

“Bu ‘Sülün Osman’dan bu ülkeye hayır gelmez” dedik..

Dinletemedik..

Şimdi adım adım..

Vukuatlarını yazıyoruz..

Bu sefer de, Sülün Osman hayranları karşımıza çıkıp, algı çalışması yapıyorlar:

“Başka yazacak bir şeyin yok mu?”

Bir hafta, 10 gündür yazmıyorum..

Ne değişti? Sülün Osman, icraatlarından vazgeçti mi? Kendisine bir çekidüzen verdi mi?

Hayır.. 

Her icraatı palavra.. Söylemi tamamen falso.. Hayatı yalanla dolu..

“Sadece makam araçlarını geri versek, İstanbul’a şu kadar milyon lira kazandırırız” dedi..

Koltuğa oturalı 1 yıla yakın zaman oldu..

Makam araçlarının geri verilmesi (!) sayesinde İstanbul’un kazandığı tek kuruş parayı göremedik..

Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yolunu bile yapamadı..

“Ödenek yok” diye geçiştirdi..

 İyi de Sülün Osman..

“Bir yıl önce, AK Partili Belediye Başkanı’nın hazırlattırdığı bütçede, Tarkan’a verdirilecek konser için ödenek mi vardı? Ona parayı buldun, verdin.. Şimdi hastane yoluna parayı bulamıyor musun?”

Kimse kusura bakmasın..

Algı da yapmaya kalkışmasın..

“Siz yazdıkça, o büyüyor” mavalları ile bizi gerçekleri yazmaktan alıkoyacaklarını sanmasınlar..

Yazacağız..

Gerçekleri haykıracağız..

“İsraf.. İsraf..” diye oturduğu koltukta, önceki yönetim döneminde yapılmayan tek bir hizmeti göstersin.

Bir tanecik hizmet..

Lafta değil..

Gerçekte..

Mahalle mahalle, adrese teslim yardımların hepsini biliyoruz..

Mahallenin başındaki dindar teyzeye verilmeyen kolilerin, bir sonraki apartmandaki CHP seçmenine nasıl araba dolusu verildiğini iyi biliyoruz.

Gün gelecek, listeleri ile açıklanacak.. Gün gelecek, yaptığının hesabını verecek..

“Vakıflara aktarılan 735 milyon lirayı kestik” açıklamaları ile aldattığı seçmen bile bunların yüzlerine tükürecek..

Vakıflara, o miktarın yarısı kadar bir aktarım dahi olsa.. Onu engellediğine (!) göre.

O para ile, hastanenin yolunu haydi haydi yapardın..

Haydi onu, “Nasıl olsa, Ulaştırma Bakanlığı yapar.. Niye ben kasamdan para harcayayım ki” dedin.. Uyanıklık yaptın, geçiştirdin..

Peki şimdi, personeline veremediğin maaş için, kullansana o paraları..

Niye açıklama yapıyorsun:

“Kısa çalışma ödeneğine başvurumuz sebebiyle maaş ödeme sistemindeki teknik adaptasyon biraz zaman almaktadır. Gecikmeden dolayı özür diler, anlayışınız için teşekkür ederiz.”

Çeyrek asır yönetti, Milli Görüş partileri, İstanbul’u..

Çalışanlar söylesin..

CHP’lisi, başka partilisi söylesin..

Maaşlarında küçücük bir gecikme olmuş muydu?

Adam koltuğa oturalı bir yıl olmadı.

“Şundan tasarruf ettik.. Bu israfı önledik. Vakfa aktarılan parayı kestik” dedi.

Sonuç?

Sonuç şu:

Personelinin maaşını ödeyemez hale düştü..

Diyebilirsiniz ki, “Dünyayı sarsan koronavirüs, İstanbul Belediyesi’ni etkilemiş çok mu?” 

Haklı bir savunma..

Ama.. Başka belediyelere de bakalım.. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz binlerce memuruna, aksatmadan ödediği maaşlara bakalım.. Ve söyleyelim:

“Koronavirüs, ilk önce, İstanbul Belediyesi’ni niye vurdu?”

Birileri diyecek ki.. “Engelleniyor!”

Yalan.. Tam bir Sülün Osman’lık örneği, “engellenme” hikayesi de..

Adam yardım topluyor..

“Yardım toplama izne tabi” deniliyor..

O bir yandan, AK Partili belediyenin kendisine devrettiği imkanları kullanarak CHP’li seçmenleri özellikle tespit ederek yardımlar yolluyorken..

Bir yandan da halkın karşısına çıkıp, “Yardım yapmamızı engelliyorlar” diyor.

Yalan söylüyorsun Sülün Osman..

Hayatın yalan. 

“Yardım yapmanı” değil..

“Yardım toplamanı” engellediler..

Ve bir haftada gerçek yüzün o konuda da ortaya çıktı.. 

Personelinin hakettiği maaşı ödeyemeyen bir adam..

Vatandaşa ne yardımından bahsediyor ki?

Sen önce, çalıştırdığın personelin maaşını öde.. Sonra fakir insanlara, yardım yaparsın..

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER