Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'ndan son dakika Kuzey Irak açıklaması!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, A Haber'de Murat Akgün'e canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Çavuşoğlu Kuzey Irak'ta yapılan tartışmalı referanduma ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bundan sonra muhatabımız Bağdat hükümetidir. Biz dostane tüm tavsiyelerimizi yaptık, dinlemediniz. Bundan sonra eskisi gibi olmayacak" dedi.

Kuzey Irak'ın Türkiye'ye olan borçlarına değinen Bakan Çavuşoğlu, Barzani'nin bize çok ciddi borçları var. Neçiran Barzani'nin son açıklamalarının bizim için bir önemi yok" dedi.

Yirmi yıldır Avrupa'da yayın yaparak Türklerin sesi haline gelen "Sabah Avrupa" Gazetesi'ni susturmak için yasadışı yollara başvurularak, haksız vergi cezaları kesilmesini de değerlendirdi. Almanya'da, tüm basının sistemin kontrolü altında olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, 'Almanya'da basın özgürlüğü yok' dedi.

ALMANYA'DA BASIN SİSTEMİN KONTROLÜ ALTINDA

'Nedeni gayet belli, kendi hoşuna gitmeyen yayınlar olduğu zaman ve medyayı baskı altına almak için bu yönteme başvuruyorlar. Esasen Almanya'da sistem tüm basını bu şekilde kontrol altında tutuyor. O en büyük gazetelere, televizyonlara bakın hepsine çok ciddi cezalar yazarak kontrol altında tutuyorlar. Daha önce ceza yazarak, 3-5 milyon Euro cezalandırıyorlar, daha sonra da kontrol altına aldıktan sonra da ödüllendiriyorlar. Yani bu seferde ilave yardımlar ederek, ilanlar şunlar bunlar tamamen kontrol altında tutuyorlar. Ben daha önce de söyledim, bugün de söylüyorum. Almanya'da sağda solda fark etmez, tüm basın sistemin kontrolü altındadır ve özgürlüğü de yoktur. Bu benim net bildiğim bir şeydir. Sabah'a yazılan cezanın nedeni de budur. 'Tepenizdeyiz, bizim dediklerimize uyacaksınız' demektir. Kendi gazetelerine, televizyonlarına yaptıklarını şimdi Sabah grubuna da yapıyorlar. Sabah grubu her gün yayınlarında Türkiye'ye küfür etseydi, PKK'yı övseydi mutlaka ödüllendirirlerdi. Sabah grubu milli bir duruş sergilediği için haz etmiyorlar.'

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:

ASKERİ MÜDAHALE SÖZ KONUSU MU?

Türkmen kardeşlerimize yönelik fiili bir müdahale olursa askeri seçenek hemen devreye girer. Ticaretimizi engelleyen, şoförlerimize herhangi bir şey olursa veya tırlarımıza bir şey olursa onların güvenliği de bizim önceliğimiz. Bağdat yönetimi ile atacağımız adımlar olur. Gelişmelere göre her türlü adımı atabiliriz. Uzmanlarımız çalışmaya devam ediyor. İran yine Irak'tan gelen talepler üzerine karar aldılar. Bölgesel bir sorun olduğu için, bizim derdimiz Irak ve Suriye'ye istikrar gelsin. Bu hareket bunlara engel. Bölgeyi ilgilendiren bir sorun olduğu bu konuda neler yapılacağını değerlendirmemiz normaldir. Askeri tedbirler ve diğer tüm tedbirler gelişmelere göre değerlendirilecek.

BUNDAN SONRA NE OLACAK? BAĞIMSIZLIKLARINI İLAN EDECEKLER Mİ?

Onlara sormak lazım dertleri ne? Bağımsızlık mı ilan edecekler yoksa petrolden şu kadar daha fazla hak ver mi diyecekler göreceğiz. Ama masada artık güçlü olamayacaklar onu söyleyebilirim."

"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE PKK BARZANİ'YE SALDIRACAK"

Bunu oluşturacak huzura kavuşamayacaklar. PKK kapıda bekliyor zaten. PKK onlar için birinci derecede tehdit. PKK, Barzani yönetimini zayıflatmak için hep fırsat kolladı. Önümüzdeki süreçte PKK Barzani'ye saldıracak. İleride Barzani'ye saldıracak başka unsurlar da olacak. Referandum sonrası karşı karşıya kalacakları tehditler konusunda kendilerini bilgilendirdik. Onlar da bunları biliyor. Terör koridoruna asla müsade etmeyiz. Bu bizim için hayati derecede önemli.

İDLİB'TEKİ GELİŞMELER

Son günlerde Rusların (Suriye'nin) İdlib bölgesinde bombalama yaptığını görüyoruz. Burada tabi terör grupları da var. Terör gruplarına karşı tabi ki müsamaha gösterilmemesi gerekiyor. Ama görüyoruz ki çok sayıda sivil insan ve ılımlı muhalif de öldürüldü. Burada dikkatli olmamız gerekiyor. Burada sivillere yönelik bir saldırı olursa ateşkesin ihlalidir ve Astana anlaşmasının da bozulması anlamına gelir.

SABAH AVRUPA'YA ALMANYA'DA BASKI!

Nedeni gayet belli, kendi hoşuna gitmeyen yayınlar olduğu zaman ve medyayı baskı altına almak için bu yönteme başvuruyorlar. Esasen Almanya'da sistem tüm basını bu şekilde kontrol altında tutuyor. O en büyük gazetelere, televizyonlara bakın hepsine çok ciddi cezalar yazarak kontrol altında tutuyorlar. Daha önce ceza yazarak, 3-5 milyon Euro cezalandırıyorlar, daha sonra da kontrol altına aldıktan sonra da ödüllendiriyorlar. Yani bu seferde ilave yardımlar ederek, ilanlar şunlar bunlar tamamen kontrol altında tutuyorlar. Ben daha önce de söyledim, bugün de söylüyorum. Almanya'da sağda solda fark etmez, tüm basın sistemin kontrolü altındadır ve özgürlüğü de yoktur. Bu benim net bildiğim bir şeydir. Sabah'a yazılan cezanın nedeni de budur. 'Tepenizdeyiz, bizim dediklerimize uyacaksınız' demektir. Kendi gazetelerine, televizyonlarına yaptıklarını şimdi Sabah grubuna da yapıyorlar. Sabah grubu her gün yayınlarında Türkiye'ye küfür etseydi, PKK'yı övseydi mutlaka ödüllendirirlerdi. Sabah grubu milli bir duruş sergilediği için haz etmiyorlar.