© Ak Gazete 2015

Başarılı kalp cerrahı Dr.Bülent KETENCİ 'den önemli açıklama

Kalp hastalıkları ve bulguları çok çeşitli olmakla beraber, en sık karşılaşılan hastalıklar kalpkapak bozuklukları ve koroner arter hastalıkları sonucu oluşan kalp krizleridir.Kalp kapak hastalıkları; genç yaşlarda geçirilen ateşli hastalıkların orta-ileri yaşlarda kalbitutması (romatizmal) veya kalp kapaklarının zaman içinde yıpranması sonucu olur. Kapakbozukluğu olan hastalarda sıklıkla çarpıntı (ritm bozukluğu) ve hareket etmekle artan nefesdarlığı belirtisi olur.Koroner arter hastalıklarında da göğüs ağrısı sıklıkla karşılaşılan belirtidir. Özellikle eforlagelen, göğüsten başlayıp boyna ve sol kola yayılan ağrı tipiktir. Soğuk havalarda, tok karnınayapılan yürüyüşlerde bu ağrı daha belirginleşir.

Doç Dr. Bülend Ketenci

1969 doğumluyum. Babamın memuriyeti nedeniyle değişik şehirlerde bulundum. Aslen Çayeli, Rize’ liyim. 1992 senesinde İstanbul Tıp Fakültesi’ni, 1997 senesinde Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını bitirdim. Aynı hastanede 1998 yılında Başasistan, 2008 yılında Doçent, 2013 senesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Şefi oldum. Halen ekibimle beraber yetişkin kalp cerrahisi ameliyatları yapmaktayım.

Çalıştığınız Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi

Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden bahsedermisiniz ?

1993 yılından bu yana Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapmaktayım. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra genç bir doktor olarak mesleğe başladığım bu hastanede Kalp ve Damar Cerrahisi Şefi olarak mesleğimin icrasına devam etmekteyim. Hastanemizin kuruluşu 1948 yılına dayanmaktadır. Önceleri Tüberküloz Hastanesi olarak hizmet vermekteyken 1962 yılında Dr. Siyami Ersek yönetiminde bugünkü temelleri oluşturan İstanbul Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi adını aldı. Kuruluşu ile beraber ard arda tüm dünya ile eş zamanlı olarak ameliyatlara başlandı. 2000 yılında yeni binasınında hizmete alındığı hastanemiz; Sağlık Bakanlığı ve Devletimizin koyduğu yüksek standartta hizmet anlayışı içinde ülkemiz ve dünyada alanında tanınan, öncü ve yenilikçi bir sağlık kurumudur.

Kalp Hastalığı belirtileri nelerdir ?

Kalp hastalıkları ve bulguları çok çeşitli olmakla beraber, en sık karşılaşılan hastalıklar kalp kapak bozuklukları ve koroner arter hastalıkları sonucu oluşan kalp krizleridir. Kalp kapak hastalıkları; genç yaşlarda geçirilen ateşli hastalıkların orta-ileri yaşlarda kalbi tutması (romatizmal) veya kalp kapaklarının zaman içinde yıpranması sonucu olur. Kapak bozukluğu olan hastalarda sıklıkla çarpıntı (ritm bozukluğu) ve hareket etmekle artan nefes darlığı belirtisi olur. Koroner arter hastalıklarında da göğüs ağrısı sıklıkla karşılaşılan belirtidir. Özellikle eforla gelen, göğüsten başlayıp boyna ve sol kola yayılan ağrı tipiktir. Soğuk havalarda, tok karnına yapılan yürüyüşlerde bu ağrı daha belirginleşir.

Koroner Kalp Hastalığı nedir ?

Vücudumuzda her organı besleyen damarlar olduğu gibi kalbi besleyen damarlar da ‘koroner arterler’ olarak adlandırılır. Kalbi besleyen bu damarların tıkanması sonucunda kalp krizi ile başlayarak, kalp yetmezliğine kadar giden bir yelpazede kalple ilgili sorunlar gelişir. Bu rahatsızlığın gelişimi için risk faktörleri; yaş, aile hikayesi, sigara içimi, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığıdır. Bu risk faktörleri dışında kişinin yaşam tarzı, çevresel etmenlerde hastalığın gelişiminde rol oynamaktadır.

Hipertansiyon nedir ?

Hipertansiyon; kan basıncı yüksekliğidir ve bu durum devamlı yüksekliği ifade eder. Uzun süre sessiz kalabilen bu hastalık, hem damar sistemini bozar hem de organlarımıza zarar verir. İnme (felç), kalp krizi, böbreklerin bozulmasına yol açar. Tansiyonumuzun büyük 135 mmHg, küçük 85 mmHg’nın altında olması sağlıklı kabul edilir. Aynı zamanda tansiyon ölçerken nabız sayısına da bakmak gerekir; bu sayınında 50 ile 100 arasında olması gerekir. Hem tansiyonun hem de nabzın bu normal değerler dışında olması durumunda doktorunuza danışmakta fayda vardır.

Kolesterol hakkında bilgi verirmisiniz ?

Kolesterol tüm hücrelerimizde bulunan bir maddedir. Besinlerle alınır ve kötü huylu kolesterol (LDL) ne kadar yükselirse kalp hastası olma ihtimali o kadar yükselir. İyi huylu kolesterolünde (HDL) yüksek olması, kalp damar sistemimizi korumaktadır. Kötü huylu kolesterol damarların içyüzüne yapışarak damarın tıkanmaya başladığı sürece sebep olur. Kolesterol genetik olarak yüksek olabilmekle beraber; beslenme şekli, şişmanlık, sigara içimi, azalmış fiziksel aktivitede kötü huylu kolesterolü yükseltir. Kan kolesterolünün düşürülmesi ile kalp hastalığı oluşma riski azalır.

Beslenmede nelere dikkat etmeliyiz ?

Beden ağırlığınızı uygun sınırlarda tutun, Azar azar sık sık beslenin, öğün atlamayın, Sofraya çok aç oturmayın, çok tok kalkmayın, Her öğünde çeşitli besinler tüketin, Şeker alımını azaltın (sofra şekeri dışında; bal, reçel, kek, kurabiye, pasta tüketiminede dikkat edin) Tuz alımını kısıtlayın (salamura, turşu, soya sosu, cips tüketiminize de dikkat edin) Her gün 1-2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ve ayçiçeği / mısırözü yağı tüketin. Zeytinyağını soğuk, diğer sıvı yağları sıcak yemeklerde kullanın, Haftada en az 2 kez balık tüketin, Her öğünde yeşil yapraklı sebzeler yemeğe dikkat edin, Haftada 2 kez haşlanmış yumurta tüketebilirsiniz, Posalı yiyecekler tüketin, ekmeğinizi tam tahıllı tercih edin, Her gün kaymaksız süt ve süt ürünleri tüketin, Su yaşamsaldır, her gün 2-2.5 Lt sıvı tüketin, Kızartmadan çok buğulama, ızgara, haşlama tercih edin.

Koroner Kalp Hastalığı tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir ?

Tüm hastalıklarda olduğu gibi koroner arter hastalığında da güncel bilimsel kurallar gözetilerek hastaya göre tedavi yöntemi önerilmektedir. Kişi, sağlık kurumuna başvurduğunda şikayetleri dinlenip, muayenesi yapıldıktan sonra dolaşım sistemine yönelik incelemeler başlatılmaktadır. Bunların içinde kan tahlilleri, EKG, ekokardiyografi, efor testi, nükleer tıp tetkikleri ve anjiografi ile görüntülemeler vardır. Bu tetkiklerin sonucunda hekimlerimiz ortak değerlendirme yaparak hastaya tedavi planlamaktadır. Bazı hastalar için ilaç tedavisi önerilirken bazen de hastalara girişimsel tedaviler yapılmaktadır. Hastanemizde uzun yıllardır dünya standardında koroner baypas operasyonlarını yapmaktayız. Göğüs içinden veya bacaktan aldığımız damarları, tıkanıklık olan damarlara ekleyerek (koroner baypas) kalbin bu yeni eklediğimiz damarlardan beslenmesini sağlamaktayız.

Hastanenizde koroner baypas dışında gerçekleştirdiğiniz operasyonlardan bahsedermisiniz ?

Hastanemizde branşımıza ait tüm ameliyatlar en yeni teknoloji ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Koroner baypas dışında, kalp kapak ve büyük damar değişimleri, karın ve bacak damarlarının ameliyatları, çocuklar ve akciğerle ilgili ameliyatlarda konusunda söz sahibi cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Son yıllarda ön plana çıkan kapalı (küçük kesi ile yapılan) ameliyatlarda hastanemizde gerçekleştirdiğimiz operasyonlardandır.

Hastanenizde muayene olmak için ne yapılmalı ?

Hastanemiz Sağlık Bakanlığı’mıza bağlı bir hastanedir. Tüm Sağlık Bakanlığı hastanelerinden olduğu gibi hastanemizden de ‘Merkezi Hastane Randevu Sistemi’ veya 182 üzerinden randevu almak mümkündür. Aynı zamanda randevu alırken de doktorunuzu seçme hakkınız bulunmaktadır. Yaşı ileri olan, fiziksel kısıtlılığı olan hastalarımıza muayene ve tetkikte öncelik tanındığı gibi, durumu acil olan hastalar herhangi bir randevu sistemine girmesine gerek kalmadan muayene, tetkik ve tedavileri hızla gerçekleştirilmektedir. Tüm devlet hastanelerinde olduğu gibi Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastane’mizdede; sağlık bakanlığı tarafından ülkemize girmesi onaylanmış, uluslararası kalite kuruluşları tarafından denetlenmiş malzeme ve protezler yaptığımız girişimlerde kullanılmaktadır.

Covid-19 salgını için ne söylemek istersiniz ?

Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 virüsü kaynaklı pandemi görülmektedir. Bu virüsün bulaşıcılığı yüksek ve özellikle kronik hastalığı bulunan kişilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Ülkemiz, güçlü sağlık sistemi alt yapısı ile pandeminin başlangıcından itibaren hastalıkla başarıyla mücadele etmiş, sahip olunan teknolojisi ve bilgi birikimi, yenilikçi tedavi yöntemleri ile yüksek performans göstermiştir. Sayın Bakanımızın da her zaman vurguladığı gibi bizimde ‘Maske’ ‘Mesafe’ ‘Hijyen’ kurallarına dikkat ederek bu mücadeleye katkı vermemiz gerektiğini düşünmekteyim.

KAYNAK  tarafsizgazete.com.tr

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER