© Ak Gazete 2015

Başkan Erdoğan Çamlıca Camii'nin açılışını yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük camisi olan Büyük Çamlıca Camii'nin açılışını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii açılışında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Saygıdeğer Cumhurbaşkanları, kıymetli Başbakanlar, değerli bakanlar, büyükelçiler, sevgili İstanbullular; aziz kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum.

Yurt dışından ülkemizi teşrif ederek bu sevinçli anımıza ortak olan kıymetli misafirlerimize, şahsım, milletim adına hoş geldiniz diyorum. Bugün bizleri bir araya getiren, gönüllerimizi buluşturan yüce Allah’a hamd-ü senalar ediyorum. Resmi açılışını yaptığımız Büyük Çamlıca Camimizin İstanbul için ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İstanbul’umuzun güzelliğine güzellik katan Büyük Çamlıca Camii’nin içinden cemaati, minarelerinden ezanı, kubbesinden Kur’an nidalarını kıyamete kadar eksik etmesin diye rabbime dua ediyorum. Bu vesileyle 566 yıl önce İstanbul’un kapılarını İslam’a açan Büyük Sultan Fatih Sultan Mehmet’i, bu coğrafyaya medeniyetimizin damgasını vuran Mimar Sinan’ı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Asırlardır canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimize rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimizden darı bekaya intikal edenleri şükranla anıyor, hayatla olanlarına hayırlı, sağlıklı ömürler diliyorum. 11 aylık hasretin ardından Pazar gecesi kavuşacağımız Ramazanı Şerif’inizi tebrik ediyorum.

“Eserimizle İstanbul'u ilmek ilmek dokuyacağız"

İnşallah haftaya Cuma bir büyük eseri de Ankaramızda, Başkentimizde açıyoruz. Havalimanı yolu üzerinde biliyorsunuz o dev eseri de inşallah haftaya Cuma günü halkımızın hizmetine sunacağız.

İstanbul birbirinden güzel camileriyle, türbeleriyle, gökkubbeyi süsleyen zarif minareleriyle görenleri kendine meftun eden bir şehirdir. İstanbul 6 asra yakın zamandır semalarından ezanın eksik olmadığı kutlu bir şehirdir. Rabbim bizlere Marmaray’ı, Avrasya Tüneli, Yavuz Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı gibi eserlerle silinmez izler bırakmayı nasip etti. Çeyrek asırdır İstanbul’a hizmet için geçirdiğimiz her anın mutluluğunu yüreğimizde hissettik. Gecemizi gündüzümüze katarak İstanbul için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Gönlünü bu şehire kaptıran aşıklar için bulundukları yer önemli değildir. İstanbul sevdalıları için; koltukların, makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de hangi görevden olursak olalım, eserimizle İstanbul’u ilmek ilmek dokuyacağız

.

"Her ne kadar birileri ‘nasıl dolduracaksınız’ deseler de elhamdülillah doluyor"

Burası aynı zamanda bir külliye. Sadece bir camii değil. Sergi salonlarıyla, konferans salonlarıyla, Türk-İslam eserleri müzesiyle burası aynı zamanda büyük bir külliye. Sizlerin de gördüğü gibi Büyük Çamlıca Camii, mimarisi konumuyla muhteşem bir eserdir.

Büyük Çamlıca Camii’nin öne çıkan bazı vasıflarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Çamlıca camii 57 bin 500 metre karelik bir alana kuruludur. Toplam inşaat alanı 350 bin metrekaredir. Burası ibadet bölümü yanında, konferans salonu, kütüphane, atölyeler, otoparka sahip külliyelerdir. Camimiz 6 minareye sahiptir. Aynı anda camimizde 65 bin mümin ibadetini gerçekleştirebiliyor. Her ne kadar birileri ‘nasıl dolduracaksınız’ deseler de elhamdülillah doluyor.

Engelli dostu olarak inşa edilen külliye içerisinde geleneksel el sanatlarının icrası için de 2500 metrekare alana sahip atölyeler var. Türkiye’nin en büyük camisi vasfını taşıyan bu eser İstanbul’un her noktasından rahatla görülebiliyor.

"Çamlıca Camisi cemaatsiz kalmayacak"

İmanın şartını temsilen 6 minaresi var. Bunlardan üç şerefeli, dördü minare; Malazgir Zaferi’ne istinaden 107,1 metre yüksekliğinde yapılmıştır. Kubbenin iç yüzeyine 16 Türk devletini temsilen Allah’ın isimlerinden 16’sı Haşr Suresi’nin son iki ayetinden istifade edilerek yazılmıştır.

Camiler Müslümanların cem olduğu yani birleştiği, bütünleştiği, aynı safta kalplerini birbirine kenetlediği mekanlardır. Adına ümmet dediğimiz; sınıf, sınır, mesafe, renk, dil, ırk tanımayan evrensel kardeşliğimiz evvela camilerimizde vücut bulur. Müminler tüm renkleriyle, ümmet olduklarının, kardeş olduklarının bilincine öncelikle camilerde varır. Bundan dolayı camiler sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda günde 5 defa muhabbetimizin mayalandığı yerlerdir.

Milletimizin Büyük Çamlıca Camiine sahip çıktığını, camiyi cemaatsiz bırakmadığını görüyoruz; Cumalar ve inşallah mübarek geceler bunların yanında sabah namazında bile buranın dolup taşması, vatandaşlarımızın sahiplenişinin göstergesidir. Çamlıca Camisi cemaatsiz kalmayacak, dolup taşmaya devam edecektir.

"Cihad değil, terördür, vahşettir, cinayettir"

Dünyanın farklı köşelerinde terörün insanlık dışı yüzüne her geçen gün muhatap oluyoruz. Yeni Zelanda’da katliam ile Sri Lanka’daki terör saldırısı tehdidin boyuıtlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Artık hiç kimsenin terör karşısında; fakatlı amalı cümleler kurma lüksü yoktur. Bundan sonra hiçbir devlet teröristler arasında iyi kötü ayrımına gidemez. Terör örgütlerine karşı artık daha ilkeli, tutarlı, net bir tavır alınması gerekiyor. İbadethaneleri kan gölüne çeviren vahşi zihniyete artık herkesin dur demesi şarttır. Bunların tamamı insanlığın ortak düşmanıdır. Bizim inancımızda ibadet hakkı kutsaldır. Kimse Kur’anın çizdiği sınırları keyfine göre değiştiremez, helali haram kılamaz. Hiç kimse kendi anlayışına göre kural koyamaz. Hele hele cihad yapıyorum diyerek hiç kimse ibadethanelere saldıramaz. Masumları katletmenin, ibadet mekanlarını bombalamanın adı cihad değil, terördür, vahşettir, cinayettir.

"Biz tepkimizi ortaya koyarsak..."

DEAŞ, El Kaide, FETÖ, PKK gibi örgütlerin saflarında toplananlardan temizlemekte kararlıyız. Avrupa’da camilerimize saldıran Neo Nazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz.

İslamın barış mesajlarını daha fazla dile getirmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz. Biz tepkimizi ortaya koyarsak, biz dinimize sahip çıkarsak Allah’ın izniyle teröristler hedeflerine ulaşamayacaklardır.

Özellikle camimizin yapımında, bu işin başından sonuna kadar koordinatörlüğünü yapan Ergün Turgut Külünk beye teşekkür ediyorum.

“Allah bizi sevgisiz, havasız, vatansız, aynı zamanda minaresiz, ezansız bırakmasın diyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER