Biden Tayfası Rusya'yı hedef aldı

CHP “Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yanayız.” derken, İyi Parti “Ukrayna’ya SİHA satışına devam edilmesini” istedi. Gelecek Partisi “NATO içinde aktif bir rol üstlenilmesi gerektiğini” belirtirken, Deva Partisi “Ukrayna'nın hakları korunmalı.” açıklamasında bulundu. Saadet Partisi “Kırım'ın ilhakı neyse Ukrayna'daki müdahaleyi de aynı çerçevede mütalaa ediyoruz.” derken, HDP “Her türlü askerî müdahaleye karşıyız.” çıkışını yaptı. 

Biden Tayfası'ndan Donbass krizine ilişkin üst üste açıklamalar geldi. Tüm liderler Rusya'yı eleştirirken, bazıları Ukrayna'ya daha fazla silah verilmesini istedi. Millet İttifakı'nın Donbass görüşleri şöyle oldu...

Ünal Çeviköz: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sorunları tahkim edici değil, Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin çözülmesi için dönemsel olmayan, tutarlı ve barışçıl politikalar yürütülmesini savunuyoruz. Uluslararası hukukun temel prensiplerinden olan ülkelerin bağımsızlığı, egemenliği ve uluslararası tanınmış sınırların kuvvet kullanarak ihlal edilemezliği ilkeleri, uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözümü arayışlarında uyulması gereken temel unsurları oluşturmaktadır. Bu anlayışla Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne duyduğumuz saygıyı bir kez daha vurgulamak isteriz.”

Meral Akşener: “Ukrayna gibi egemen bir ülkenin sınırına asker yığarak, ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik tehdit oluşturulması, kabul edilebilecek bir tutum değildir. Rusya’yı, bir an önce bu askeri tahkimatına son vermeye ve askerlerini geri çekmeye çağırıyoruz. Bu gerilimli ortama rağmen; İktidarın, Ukrayna’ya SİHA satışına devam etmesi yönündeki kararını, olumlu buluyoruz. Rusya’nın, NATO’nun genişlemesi ile de bağlantılı olarak, kendi güvenliğine dair kaygıları var. Ancak bu kaygıların giderilmesi, bir savaş tehdidi üzerinden olamaz.”

Ahmet Davutoğlu: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda tavizsiz bir politika takip edilmeli ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün sarsılmasının doğurabileceği daha geniş ölçekli krizler konusunda hem Rusya nezdinde, hem NATO ve diğer ülkeler nezdinde doğrudan temaslarda bulunulmalıdır. Türkiye, NATO’nun bütün mekanizmalarında doğrudan görüş beyan eden veya bu krizden etkilenecek bir ülke olarak bu görüşlerini NATO ülkeleri nezdinde ifade eden bir konuma derhal geçmelidir.”

Ali Babacan: “Erdoğan büyük arabulucuk yapacaktı. Hani ne oldu? Arabulucu nerede? Arabulucu Afrika’da geziyor. Rusya Federasyonu, uluslararası hukuku tanımayarak, tüm dünyanın büyük bir krize sürüklenmesine sebep oluyor. DEVA Partisi olarak pozisyonumuz çok net. Ukrayna’nın uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarının kesinlikle korunması gerektiğini söylüyoruz.”

Temel Karamollaoğlu: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ukrayna’yı devlet olarak tanımamak Rusya’ya bir şey kazandırmaz. Müdahalesine bir gerekçe hazırlamış olabilir ama bu ne kendisine ne de dünya barışına bir katkı sağlamaz. Çünkü Ukrayna, Sovyetlerin batıya açılışını sağlayan bir ülkedir. Soydaşlarımızın da yoğun yaşadığı bir ülkeydi. Kırım’ın ilhakı neyse Rusya’nın şu anda Ukrayna’ya müdahalesini de aynı çerçevede mütalaa ediyoruz. Durumdan endişe duyuyoruz. Sadece Ukrayna-Rusya ya da ABD-Rusya gerilimi olarak görmüyoruz, dünyanın küçülmesinden kaynaklı bazı nedenlerin de etkisi vardır.”

Meral Daniş Beştaş: “Her türlü askerî müdahaleye karşı olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Bu durumda Ukrayna gerilimindeki her denklem, Türkiye'yi jeopolitik ve ekonomik olarak doğrudan etkileyecek durumda. Ukrayna'da yaşananlarla ilgili karar süreçleri sadece sarayın insafına bırakılmayacak kadar tüm Türkiye halkını yakından ilgilendirmektedir.”