© Ak Gazete 2015

Binali Yıldırım’a sürpriz çağrı! ‘İmamoğlu özür dilemeden o buluşma olmamalı’

Ordu Valisine “İT” diyen Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP’liler hakkındaki suç duyurusu “İT’e suç duyurusu” başlıklarıyla gündeme gelirken, Gazeteci Yazar Ersoy Dede, “Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu Ekran Buluşması”nın şarta bağlanması gerektiğini belirterek, “İmamoğlu özür dilemeden Binali Bey ile buluşma olmamalı!” dedi.

Ordu Valiliği Devlet’in Valisi’ne “İT” demekten çekinmeyen Ekrem İmamoğlu hakkında belgelerle suç duyurusunda bulunmuştu. İmamoğlu ve diğer CHP’liler hakkındaki suç duyurusu “İT’e suç duyurusu” başlıklarıyla gündeme gelirken, Gazeteci Yazar Ersoy Dede, “Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu Ekran Buluşması”nın şarta bağlanması gerektiğini belirtti.

Ersoy Dede çağrısını şöyle ifade etti:

"AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı sıradan bir adam değil.. Bu millete senelerdir şerefle hizmet etmiş bir büyük devlet adamı.. Ve bu devletin valisine küfretmiş bir isimle yan yana fotoğraf vermesi hele de televizyon düellosu gibi tarafları eşitleyen bir projede birlikte yer alması kabul edilemez..."

Devletin Valisine Küfür Edip de Özür Dilemeyen Kişi Muhatap Alınmamalı!

Dede şöyle devam etti:

Binali Yıldırım, televizyon programı için Ekrem İmamoğlu’ndan söz almalıdır. Ya programa çıkmadan evvel İmamoğlu açıkça özür dilemeli yahut programda yeri geldiğinde özür dileyeceğini bildirmelidir.. İşin ondan sonrası ise hiç bir şart altında tartışılmaz. Efendim; “… VİP’e girebilirdi, giremezdi, işgüzarlık oldu vesire…” her neyse... Vali’ye küfredilen bir ortamda konuyla bağlantılı, görece ‘hafifletici sebep’ sayılabilecek başka hiç bir konu konuşulmaz. Oraya ‘Ünlem’ koyar bırakırsın.

Programa Gerek Var mıydı?

Gazeteci- Yazar Ersoy Dede, Star’daki yazısında “Bir televizyon programına sahiden gerek var mıydı?” sorusunu gündeme taşıdı. Dede, sorduğu soruya şu satırlarla karşılık verdi:

"Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu televizyon programında karşı karşıya gelecek. Böyle bir düellonun hiç lüzumu yoktu baştan söyleyeyim. Yani taraflardan biri mevcut belediye başkanı olur da kuvvetli rakiple ringe çıkar hakkındaki iddialara falan yanıt verir, anlarım. Her ikisi de bu göreve talip olmuş ve en iyi kendisinin yapacağını anlatan adaylar. Neyi tartışacaklar ki? Örnekse İspark’ın zarar ettiği tartışması açıldı varsayalım. Son günlerin en popüler konusu diye söylüyorum. Binali Bey de net tabloyu koltuğa oturduğunda görecek İmamoğlu da… Bunun nesini tartışacaklar? Makro siyasette girilen tartışmaların havanda su dövmek olduğu da çıktı ortaya… 31 Mart öncesi söylenmeyen söz kalmadı. Her iki tarafın kendi tabanında zerrece karşılığı olmadığını gördük. PKK’ya verilen kadro sözleri ayyuka çıkmış olmasına rağmen misal İyi Partili ya da CHP’li seçmen kararını değiştirmedi. Bugün adayların ihtiyacı olan sadece kendi kitlesini konsolide edebilmek.. Bunun için de karşı tarafla girilen polemiklerden çok kendi mahallelerinde bu seçimin neden önemli olduğunu anlatmak daha önemli… Bu lüzumsuz televizyon tartışmasının kimseye katacağı bir şey yok…"

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER