Bir üst akıl dünyayı yeniden dizayn ediyor

Koronavirüs dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Ülkeler karantinaya alınırken sosyal hayat yeniden biçimleniyor. Virüsle ilgili farklı görüşler var. Herkes meseleye farklı yaklaşıyor. Bu hususta sıradan bir salgının ötesinde konuyla ilgili farklı yorumlar getiren isimlerden birisi de Stratejist Abdullah Çiftçi. Kendisinin virüsle ilgili ciddi iddiaları var. Çiftçi’yle bu iddiaları merkezinde bir konuşma gerçekleştirdik...

-2016 yılında ‘eğer dijital topluma geçilecekse bu ancak salgınla olur’ yazmıştınız. Koronavirüs sizi haklı çıkardı. Neler oluyor?

Evet. Şu an dünya, Blockchain tabanlı dijital topluma geçme evresinde. 21. yüzyıl toplumu, tarihten bugüne kadar gelen alışkanlıkları, kültürü, dini, dili, yaşamı ve insan fıtratını değiştirebilecek nitelikte. Yani, bir akıl dünyayı yeniden dizayn ediyor diyebiliriz.

Korona öncü bir deney

-Direk sorayım; Hangi devlet bu virüsü ortaya çıkarmış olabilir? Bu salgın kimin işine yarıyor?

Dünya çapında bir olayı bir ulus devletin yapma şansız zayıf. Koronavirüs’ün “Dijital Dünyaya Entegre” için “sosyal öncü bir deney” olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sonuçlar ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) aldığı/alacağı kararlar bu düşüncemi destekler nitelikte. Küreselciler, dünyaya; “Uzaylı geldi birleşin, meteor çarpıyor birleşin, iklim felaket birleşin, cinsiyet eşitliği için çalışın, biyolojik tehdit var birleşin” mesajları veriyor. Neden? Ulus devletler çözemediği problemleri BM’ye taşıyor. BM çözüm bulamıyor. “Dünya Hükümeti” için de tüm ulus devletlere ayar verici yine BM’nin arka sokaklarında üretiliyor.

-Bu proje korkunç değil mi?

Okuyucularımızın korkmasına gerek yok. Bunların istediklerini yapmaları istedikleri sonucu alacakları anlamına gelmez. Allah’ın da bir hesabı vardır. Bu dünyanın sahibi Cenab-ı Allah’tır. Bu ayrı bir şey. Ama bizim dünyayı dizayn etmeye çalışan aklı görmemiz, bilmemiz gerekir.

Hedefleri din

-İnanç meselesinin de dijital toplum için önemli olduğunu ifade ettiniz. Bu noktada ne düşünülüyor?

Bakınız, İran’ın Kum kenti neden önemlidir? Şia’nın merkezidir. Peki Vatikan neresi? İtalya, Katolikliğin merkezi. Mekke neresi? İslam’ın merkezi. Buralara baktığınızda hayatın durduğunu görebiliyorsunuz. Mekke’de insan seli yok, Kum’da in cin top oynuyor, İtalya’da herkes eve kapandı. Bu algı tuhaf değil mi? Bu dalgayı Budistlerde ve Hindularda da göreceğiz. Birileri diyor ki; inanç ve değer alışkanlıklarınızı değiştireceğim.

Ticaret araç

-Bunların arkasında kim var?

Dünya çapında bir eylem var ise arkasında küreselciler vardır. Peki nasıl yaparlar? Bir şirket, 50’den fazla ülkede faaliyet gösteriyorsa küreselcidir. Global büyük markalar bulundukları ülkelerde sadece ticaret için değil küreselcilerin hedefleri doğrultusunda sosyolojik ve psikolojik dönüşümü sağlamaya uygun “reklamları” ile projeye katkı verir. Türkiye’de de bu böyledir. Ticaret için gelenler aynı zamanda istihbarat ve algı için hizmet veriyorlar.

Arkasında ABD mi var?

-Önce Çin’de çıkması ardında İran’da etkili olması ABD’yi akla getirdi. Şimdi bambaşka bir yöne evrildi, bunu nasıl okuyorsunuz?

Virüs ABD’yi de vurmaya başlayınca bu tez çöktü. Öyle ki Trump’u seçimlerde götürebilir. Belki de virüsü ortaya çıkartanlar insanların mantığı ile oynadı. Düşünceyi yönlendirdi.

-Çin virüsü kontrol altına almayı nasıl başardı?

Çin’de totaliter bir rejim var ve kuralsız hareket edebilir. Batı ise kural ve hukuk derken geç kaldı.

-Virüsün kağıt paralarla yaygınlaşacağına dair görüşler var. Bununla hedeflenen nedir?

DSÖ, “Temassız ödeme sistemleri” kullanılmasını tavsiye etti.” Yani önce Elektronik para arkasından Kripto para sürecine insanları yönlendiriyor.

Amaçları dijital hayat

-Evden çıkmayın telkinini nasıl yorumluyorsunuz?

Eve kapanan insanlar ne yapar? Artırılmış gerçeklikle uğraşır, dijital platformlara takılır. Okullar tatil edildi ve online eğitime başlandı. Markete gidemiyorsunuz, online alışveriş başlıyor. İşte tam da istedikleri bu. Son olarak çözüm bulduk diyecekler; “Biyometri Çip” taktırın! Böylece tüm insanları hack’layacaklar. “60 yaş üstünü öldürüyor”daki amaç ise gelenekleri yok etmektir. Tam da istedikleri bu...