Böyle muhalefet düşman başına
SİYASETBaşını CHP’nin çektiği, İP, HDP ve SP’nin bileşenlerinin oluşturduğu Millet İttifakı, Erdoğan hükümetini zor durumda bırakmak için emperyalistlerin ağzıyla konuşurken; Batılı muhalif parlamenterler ise ülkelerinin geleceği söz konusu olduğunda şartsız bir şekilde hükümete destek veriyor.
Batılı ülkelerdeki muhalif siyasiler, ülkelerinin geleceğini ilgilendiren konularda bütün görüş ayrılıklarına rağmen hükümete destek verirken, bizdeki muhalefet ise iktidarın yıpranması adına vatanın bekasını tehlikeye düşürecek icraatlara imza atıyor. Başını CHP’nin çektiği İYİ Parti, Saadet ve HDP’nin de bileşenlerini oluşturduğu millet ittifakı, AK Parti’yi zora düşürmek için dış politika da bile emperyalistlerin ekmeğine yağ sürerken, Avrupa’daki muhalefet partileri stratejik konularda mevcut hükümeti şartsız bir şekilde destekliyor.
Zillet ittifakı, muhalefetin iliklerine kadar işlemiş
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin yürüttüğü muhalefet anlayışı Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak düştü. Aynı dönemde Batı’daki mevkidaşlarının ülke çıkarları söz konusu olduğunda mevcut hükümetlerine destek vermesi ise bizdeki muhalefetin içine düştüğü acziyet çukurunu gözler önüne serdi. Doğu Akdeniz konusunda, uluslararası hukuku hiçe sayarak Yunanistan’ın temelsiz tezlerini savunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a ülkedeki muhalefetten destek hiç eksilmedi.
Haksız olsalar bile destekliyorlar
Bütünüyle haksız oldukları bir konuda bile en büyük siyasi rakibi aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi Genel Başkanı Marine Le Pen, Doğu Akdeniz konusunda Macron’un politikalarının savunucusu olduklarını söyledi. İngiltere’de ise muhalefet ve iktidar Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma sürecinde gerçekleştirilen referandumun akabinde bütün görüş ayrılıklarını bir kenara bıraktı. İngiltere’de muhalefet ve iktidardaki Muhafazakar Parti içerisindeki muhalifler, ülkenin AB’den anlaşmasız ayrılmasını engellemek için mücadelesini sürdürüyor.
Hükümetin arkasındalar
Yunanistan’ın solcu eski Başbakanı SYRİZA lideri Aleksis Çipras, taban tabana zıt dünya görüşüne sahip olduğu muhafazakar Miçotakis yönetimine Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarında mevcut iktidara destek açıklaması yaptı. Atina yönetiminin aynı zamanda “elini güçlendirmesi” için Doğu Akdeniz’de İtalya, Arnavutluk ve Mısır ile Münhasır Ekonomi Bölgeler (MEB) oluşturması için harekete geçmesini önerdi. İtalya’da koronavirüs salgını nedeniyle hükümetin açtığı 55 milyar Euroluk kredi destek paketi muhalefet partilerinin tam desteğiyle geçti. CDU Genel Başkan Yardımcısı ve Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet, Almanya’da ortaya çıkan güven oyu krizinde, Merkel hükümetine destek vermişti.
Bizde ise tam tersi bir tablo
Türkiye’de ise tam tersi bir tablo göze çarpıyor. Doğu Akdeniz konusunda hükümetin ülkenin çıkarlarını korumak için Libya ile yaptığı ‘Türkiye-Libya Deniz Anlaşması’na en büyük tepki ana muhalefet partisinden geldi. S-400 hava savunma sisteminin alınmasında da muhalefetten akıl almaz söylemler çıktı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Silahları kim için kullanacağız. Yunanistan mı bize saldıracak? Değişik ülkelerden silah alırsanız bu gelecek açısından olumlu sonuçlar doğurmaz” derken İYİ Parti Genel Başkanı ‘Füzelerin depoda çürüyeceğini’ iddiasında bulundu. Terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı HDP de söz konusu alımları savaş tamtamlığı olarak yorumladı.
CHP, İP, HDP, SP’nin yaptığı muhalefet değil illet!
ABD’nin ve Batılı ülkelerin ekonomimizi çökertme tehditlerine de muhalefet sevinç çığlıklarıyla karşılık verdi. Başkan Erdoğan’ın ‘Aynı gemideyiz’ sözlerine karşılık, ‘Aynı gemide değiliz’ diyerek propaganda yürüttüler. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partili isimler de bu skandala destek verdi. Saadet Partisi, yapmış olduğu videolarla ekonomik olarak çöktüğümüz yaygarasını adeta büyük bir mutluluk eşliğinde servis etti.
Pandemi istismarcıları
İYİ Parti ise manipülatif bilgilerle kamuoyunu yanlış bilgilendirmekten çekinmedi. Ayasofya’nın açılması konusunda da Saadet ve İYİ Parti ‘Gündemi değiştirme çabası olarak’ yorumlarken, CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Sultanahmet Camii de müze olmalı” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir