Bu kimin Cumhuriyet’i

Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin yargılandığı davayı itibarsızlaştırma adına günlerdir yoğun bir kara propaganda yapan sözde aydın ve gazeteciler dosyadaki belge ve delilleri görmezden gelmeye devam ediyor. Peki, FETÖ ve PKK''nın da uluslararası kamuoyunda itibarsızlaştırmak için yogun çaba harcadığı davada şüphelilere yöneltilen suçlamalarla ilgili hangi deliller yer alıyor? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' suçlamaları kapsamında düzenlendiği iddianamede şüpheliler terör örgütlerine yayınlarıyla nasıl destek oldular? 



YAYIN POLİTİKASI DEĞİŞTİ

Savcılık iddianamede “Cumhuriyet'in yıkıcı ve bölücü manipülasyonlara yönelik haberlere imza attığı, terör örgütü liderlerinin şiddet çağrısı yaptıkları açıklamalara yer verdiği, terör örgütlerini sevimli ve meşru gösterdiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ise terör örgütleri ile irtibatlandırma gayretine girdiği”ni ifade ederek tüm eylemlerini bir bir sıraladı. Savcılık iddianamede Can Dündar'ın 2013 yılında genel yayın yönetmeni olmasıyla birlikte gazetenin FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğuna yönelik şu tespitte bulundu: “Cumhuriyetyapmış olduğu yayınlarla terör örgütleri ve faaliyetlerini ‘sevimli göstermeye', güvenlik güçlerinin meşru operasyonlarını etkisizleştirmeye çalıştı ve bu doğrultuda algı yaratmaya yönelik kapsamlı haberlere imza atıldı.” Cumhuriyet gazetesi; Can Dündar'ın yönetiminden önce “F Tipi Yapılanma” olarak tanımladığı FETÖ'ye karşı 17-25 Aralık yargı darbe girişiminin ardından politikasını değiştirerek beraber hareket etmeye başladı. Gazetesiyi çıkaran Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu; 2 Nisan 2013 tarihli toplantısında İnan Kıraç'ın oyunu geçersiz sayması ve Mustafa Pamukoğlu'nun üyeliğini iptal etmesinin ardından gazetede ilginç gelişmeler yaşanmıştı.



TERÖR SÖZCÜSÜ GİBİ

Akın Atalay öncülüğünde, önce FETÖ'ye mesafeli olan üyeler hukuka aykırı olarak vakıf yönetiminden tamamen tasfiye edildi ve Can Dündar genel yayın yönetmeni yapıldı. Dündar'ın gazetenin başına gelmesiyle FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin temsilcileriyle seri röportajlar yapıldı. FETÖ'nün suçları örtbas edilmek istendi. 

Pensilvanya'dan gelen talimatla manşet atan Cumhuriyet, bütün terör örgütlerinin resmi yayın organı haline geldi. Türkiye'nin birliğine bütünlüğüne savaş açan ne kadar terör örgütü varsa Cumhuriyet gazetesi onların sözcüsü oldu. 


2013'TEN SONRA EKSEN KAYDI

- ÖNCE FETÖ'YÜ ÖVDÜ: Can Dündar, 3 Aralık 2013'te “Amerikan rüzgârı bu, belli mi olur; gün gelir esintiyi Pensilvanya'dan yana döndürür, Ankara'da ampülleri söndürür” diye yazdı.

- 25 ARALIK'I FETÖ'DEN ÖĞRENDİ: 24 Aralık'ta “Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda” başlıklı yazısında “Gülen'in karşı hamlesi, bu kez doğrudan Erdoğan'ı hedef alacak: Başbakan da ailesinin yolsuzluk iddialarıyla vurulacak” dedi.

- FETÖ VE PKK RÖPORTAJLARI: Dündar, 17 Aralık yargı darbe girişiminin mimarı ve FETÖ'nün kara kutusu savcı Celal Kara ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan 5 günlük röportajı yaptı. Ahmet Şık'ın sözde haberleriyle, MİT TIR'larını durduran FETÖ savcısı Aziz Takçı ile röportaj yapıp aklamaya çalıştı. Şık, PKK terör örgütünün üst düzey yöneticisi Cemal Bayık'la Kandil'de röportaj yaptı. Yine Bayık'ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı hedef alan sözleri manşet oldu. Bayık'la konuşan ve PKK'lıları öven muhabir Ayşe Yıldırım “Kandil'de doğaya saygı önemli. Sigara izmaritlerini bile yerlere atmıyorlar” ifadelerini kullandı. 

-SAVCININ KATİLLERİ: Ahmet Şık, savcı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında şehit eden DHKP-C'li teröristler Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla ile röportaj yaptı ve katillerin ağzından “Mecbur kaldığımız bir eylemdi” sözleriyle teröristler savundu. Aynı haberle beraber tam sayfaya yakın şehit Savcı Kiraz'ın başına silah dayanmış ve terör flamaların gösteren fotoğraflar da yayınlandı.

-FETÖ'YÜ AKLAMAYA ÇALIŞTILAR: 52 kişinin öldüğü Reyhanlıkatliamına yol verdiği belgelenen FETÖ savcısı Özcan Şişman'la röportaj yapılarak, Şişman aklanmaya çalışıldı. Hikmet Çetinkaya, Zaman'a verdiği röportajda “40 yıldır izliyorum Gülen hareketi terör örgütü değildir” ifadelerini kullandı.

- CASUSLUK YAPILDI: Can Dündar imzasıyla MİT TIR'ları görüntüleri manşetten yayımlandı, Türkiye'nin DEAŞ'a silah yardımında bulunduğu iddia edildi. Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar, Ankara RönesansEvleri'ndeki hisselerini MİT TIR'larını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatının hukuk bürosuna ederinin 5 katına sattı.

- GİZLİ KAYITLAR YAYINLANDI: 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ'nün yasadışı ses kayıtlarını yayınladı. 26 Şubat'ta FETÖ tarafından kaydedilen, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülen ses kaydını manşete taşıdı.

- İFTİRALAR MANŞET YAPILDI: Fethullahçı Terör Örgütü'nün algı yönetimi yaptığı @jeansbiri Twitter hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun yaptığı yalan içerikli paylaşımlar Cumhuriyet'ye manşete çekildi.

- ABD TEMSİLCİLİĞİ FETÖ'YE: Fuat Avni hesabını ilk kuran Said Sefa'nın genel yayın yönetmenliğini yaptığı .haberdar.com isimli internet sitesinin Washington Temsilciliğini yürüten FETÖ'cü İlhan Tanır, Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesiyle beraber Cumhuriyet'in de ABD temsilciliğine getirildi. 

Cumhuriyet davasında savcı beş tahliye istedi

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK, FETÖ ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucu 12'si tutuklu, 19 sanık hakkında açılan davada Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı görüşünü açıkladı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada Bölükbaşı, sanıklar Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör'ün adli kontrol şartıyla tahliyesini, sanık Turhan Günay'ın ise koşulsuz serbest bırakılmasını talep etti. Bölükbaşı ayrıca Ahmet Şık hakkında, üç gün önceki duruşmadaki beyanları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasını istedi.