Bu skandal 'Genel Başkan' götürür!
SİYASETEski Ankara Ticaret Odası Başkanı, CHP Ankara Milletvekili ve işadamı Sinan Aygün'ün, CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi kardeşi Sibel Aygün, katıldığı televizyon programında şok açıklamalar yaptı. Sibel Aygün, CHP'deki 'rüşvetgate' skandalına yeni bir boyut kazandırırken CHP'li belediye meclis üyelerinin, Sinan ve Sibel Aygün ile Togo inşaatında yaptıkları görüşmeden sonra bindikleri otomobilde de rüşvet istemeyi sürdürdüklerini iddia etti.
Ankara Büyükşehir Belediyesindeki bir ekibin irtikap yoluyla kendisinden 25 milyon TL sızdırmaya çalıştığını iddia eden Sinan Aygün'ün kardeşi Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Sibel Aygün tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. En az Sinan Aygün kadar şok açıklamalarda bulunan Sibel Aygün, rüşvet skandalının en yakın tanıklarından biri olarak önemli sonuçlar doğurması beklenen bilgiler verdi.
'Togo'dan sonra otomobilde de rüşvet istendi'
Togo kuleleri şantiyesindeki odasında Sinan ve Sibel Aygün ile görüşen iki CHP'li belediye meclis üyesi tarafından öne sürülen, 'salonun kapılarının açık olduğu, salona giren ve çıkanlar bulunduğu ve aleni bir ortamda bulunulduğu' iddialarının doğru olmadığını kaydeden Sibel Aygün, iki belediyecinin kapıları kapattırdığını kapalı bir ortamda konuşulduğunu söyledi. Sibel Aygün, " 'Okul yaptırın. 25 milyon lira tutuyor.' dediler. Böyle derken çekindiler, Sinan Bey 'Okul 25 milyon tutar mı? En fazla 3-4 milyon tutar.' dedi. " ifadelerini kullandı.
Sibel Aygün; sunucunun, 'İstinafa gitmeme vaadinde bulundu mu?' sorusuna, "Bütün problem zaten oradan çıktı. Bu para verilseydi istinafa gidilecekti. Verilmediği için de istinafa gidilmedi." diye cevap verdi.
Belediyecilerin her lafın başında 'Ne vereceksin abi?' dediklerini, olayları çok fazla birbirine karıştırdıklarını, bu suretle kendilerini kurtarmaya çalışırken kendilerini yaktıklarını kaydeden Sibel Aygün, şöyle devam etti:
"Mesela Haydar Bey her yerde 'Sibel Hanım bizi çağırdı' diye söyledi ama televizyondaki konuşmasında 'Ben geleceğim' demişim, onlar da 'Abla sen gelme. Biz oraya gelelim' demiş. Cuma günü meclis toplantısı için belediyeye gidecektim. Onlar da 'Hayır siz gelmeyin, biz geliyoruz.' dediler Haydar Bey ile birlikte..."
"İki CHP'li Meclis üyesini Mansur Yavaş mı gönderdi?" sorusu üzerine Sibel Aygün şöyle konuştu:
"Ben perşembe günü 13.30-14.00 gibi meclise gittim. Mansur Bey ile görüşmek istedim. Kendisi yokmuş. Bir Meclis üyesi olarak Mansur Bey'i makamında beklemek istedim ama sıkıntı çıkardılar. Daha sonra Mansur Bey diğer meclis üyeleriyle birlikte beni çağırdı. Mansur bey herkesin ortasında, istinafa gitmeyle ilgili 'Bize bir şeyler versin Sinan Bey, biz ona göre istinafa gidelim, AK Parti ve MHP'ye de söyleyelim onlarında gönlü olsun.' dedi. Olayı saptırarak anlatınca ben de 'Olay sizin anlattığınız gibi değil, bunun muhatabı Sinan Bey, Sinan Bey buraya gelsin o konuyu anlatsın.' dedim. Orada 8 Meclis üyemiz daha vardı. Mansur Bey 'İşim var, görüşemem. Siz gidin Coşkun Bey'in odasında 8 Meclis üyesiyle birlikte görüşün, Sinan Bey'i de çağırın.' dedi. Hatta ben oraya hukuk müşavirliğinden de imardan da birisi gelsin dememe rağmen çağrılmadı. Biz 8 Meclis üyesi ile Coşkun Bey'in odasına indik. Daha sonra Sinan Bey de geldi. Arkasından 'Hukuk müşavirini tekrar çağıralım.' dedik, 'olmaz' deyip kabul etmediler. Daha sonra İmar Daire Başkanı geldi. Sinan Bey olayı anlattı. Hatta Mansur Bey bizi aşağıya gönderirken 'Orada oturun konuşun, kararı da bana bildirin. Yani istinafa gidilsin mi? Gidilmesin mi?' diye...
'İstinafa gidilmesi kararı verildi'
"Tüm Meclis üyeleriyle birlikte istinafa gidilmesinin gerekli olduğu, gidilmezse belediyeye zararı olacağı kararı verildi. Orada yine 'Ne vereceksin abi?' diye soruldu. Sinan Bey, 'Ne vereyim ne alakası var.' dedi. Daha sonra istinafa gidilmesi kararını Coşkun Bey'e bildirdik. Gidin Mansur Bey'e bildirin dedik.
Ertesi gün ben Coşkun Bey'i defalarca arayarak 'Mansur Bey'e ilettiniz mi, Mansur Bey'e söylediniz mi?' dememe rağmen geri dönüş olmadı. Ben sonra dilekçeyi vermek için meclise geliyorum dedim, onlar da 'Sen gelme Sibel abla biz gelelim.' dediler ve çıktılar geldiler. Ve orada da suç duyurusunda bulunduğumuz konuşmalar yapıldı."
'Sayın Yavaş'tan habersiz istemeleri mümkün değil'
CHP'li Sibel Aygün, "Meclis üyeleri Yavaş'ın haberi olmadan Sinan Aygün'den bu parayı isteyebilirler mi" sorusuna, "8 Meclis üyesi 'Ne vereceksin abi?' diye Sinan Aygün'ü zorladı. 25 milyonu isteyen 2 Meclis üyesi Berkay Gökçınar ve Haydar Demir. Mansur Yavaş'tan habersiz istemeleri de mümkün değil." cevabını verdi.
Arabadaki konuşmalar:
Sibel Aygün ayrıca iki CHP'li meclis üyesi ile Togo görüşmesinden sonra arabaya bindiklerini, yağmurlu bir günde arabayı kendisinin kullandığını, iki meclis üyesinin kendisine 'Abinin gönlünü yap.' dediklerini, arabayla giderken CHP'li 2 meclis üyesinin '3,000,000 veya 5,000,000 verseniz de olur.' dediklerini, ama Mansur Yavaş'ın kabul etmediğini belirtti.
Sibel Aygün ayrıca "Okul bu işin kılıfı... Neden okul yap demiyorlar, sürekli para telaffuz ediyorlar. Okul yapmayı kanun yasakladı bunu neden anlamıyorlar?" dedi. Programda 25 milyon liranın okul için çok fazla olduğu, okul maliyetlerinin 3 ile 6 milyon TL arasında değiştiği vurgulandı.
İlginizi Çekebilir