Bülent Aydemir, Van'daki çığ felaketini Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'a bağladı
TÜRKİYEDaha önce skandal çıkışlarıyla gündeme gelen HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Van'da yaşanan çığ felaketine Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'ın sebep olduğunu iddia etti.
Van’da üst üste iki kez çığ felaketi yaşandı. Beş kişinin yaşamını yitirdiği ve sekiz kişinin de yaralandığı çığ felaketinde, kar altında kalan iki kişiyi kurtarmak isteyen ekiplerin de üzerine çığ düştü. Yaşananlar sonrası hayatını kaybedenlerin sayısı 38’e yükselirken HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir’den konuya dair skandal bir açıklama geldi.
Daha önce de akılalmaz çıkışlarıyla tanınan müfteri Bülent Aydemir, çığ felaketine Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan’ın sebep olduğunu ileri sürdü.
BirGün’deki habere göre Bülent Aydemir, konuya dair şunları söyledi:
“Olayı anlamaya çalışmam anlamında birkaç telefon görüşmesi yaptım. Çatak’ta bir yemek organizasyonu var. Ak Parti eski milletvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ki kendisi de yaralı, Gülşen Orhan bir etkinliğe katılıyor. Kendi seçim bölgesi. Oradan çıkarken diyorlar ki ‘Burada çığ tehlikesi var, buradan yola çıkmayın, doğru değil.’ Ancak heyetle birlikte yola çıkıyor. Harabet diye bir geçit. Bu geçitten geçilmesi mümkün değil, kar kapatmış olabilir, burada çığ tehlikesi var. Üst noktada. ‘Narlıca’dan dahi geçemeyebilirsiniz’ diyorlar. Yani yol sıkıntılı. Yola çıkmadan önce Gülşen Orhan 4-5 iş makinasını yanına alıyor. Narlıca Kara Yolları İstasyonu’ndan alıyorlar araçları. İş makinaları yolu açarak buradan geliyor. Burada çığ tehlikesi var kar yolu kapatmış iş makinalarıyla öncesinde müdahale edilmiş başka bir noktaya. Çığı tetikleyen şeylerden biri de yüksek desibel. Buraya kadar geliyorlar. Yolda telefon çekmiyor. Burada 3 bin 500 metre rakımdan söz ediyoruz. Ve orada çığın altında kalıyor minibüs. Daha sonra Can ve Şırnak’tan askerler oraya sevk ediliyor. Jandarma ve korucular da ikinci çığın altında kalıyor ve şehit oluyor. Öncesinde bir tedbirsizlik olduğu kesin. ‘Yola çıkılmasın’ deniliyor çıkılıyor iş makinası ile yol açılıyor. Sonrasında bu tür olaylarda aynı bölgede ikinci çığ tehlikesi olabileceği beklentileri var. Tedbirsizlik olduğu görülüyor. Olayın meydana gelmesinden önce yola çıkılması.”
Gülşen Orhan'dan Bülent Aydenmir'in iddialarına cevap: Keşke biraz araştırsaydı...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan Bülent Aydemir'in Van'daki Cumhurbaşkanı Başdanışmanının oradan geçmek için iş makineleriyle yolu açtırmasının çığa neden olduğu iddiasına karşılık açıklama yaptı. Orhan "Bülent Aydemir keşke böyle bir iddia duyduğunda araştırma ihtiyacı hissetseydi" dedi ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını dakika dakika aktardığı bilgilerle açıkladı.
İşte Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'ın açıklamaları;
16.05 UÇAĞINDAYDIM
Maalesef acı bir bilançoyla karşı karşıyayız. Onlarca cenazemiz, şehidimiz, onlarca yaralımız var. Halen kar altından çıkmamış canlarımız var. Rabbimden vefat eden kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifa, kar altındaki kardeşlerimize hayat niyaz ediyorum. 2- 4 Şubat, 16:30 civarında Bahçesaray yolunda meydana gelen çığ felaketi yaşandığında, Van Ankara seferini yapan 16:05 uçağındaydım. Ankara'ya indiğimde olaydan haberim oldu. Geri dönmek için, sabah ilk uçak olan 07:40 uçağıyla Van'a hareket ettim.
Van'a ulaşınca Bölge hastanesinde bulunan hastalarımızı ziyaret ettik. Ziyaretimizin anlık görüntülerini twitter hesabımızdan paylaştık. Ardından felakette vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini, yakınlarıyla birlikte alıp Bahçesaray'a konvoy halinde hareket ettik. Hastaneden ayrılış anımız ve görüntüler Van valimizin son durum açıklamasıyla medyada yayınlanmıştır.
CENAZELERLE BİRLİKTE HAREKET EDİLDİ
Felaketin gerçekleştiği yol olan Krapet Geçididinden Bahçesaray'a ulaşım idarece kapatıldığından söz konusu değildi artık. Dolayısıyla, cenazelerle birlikte Hizan üzerinden Bahçesaray'a doğru hareket edildi. İddia edildiğinin aksine Çatak veya başka bir yerde toplantı yapmadım. Beş cenazenin acısı varken herhangi bir toplantı yapmam zaten mümkün değildi.
Ben olay yerinde çalışan ekipleri, son durumu, görmek için çığ bölgesine uğrayıp tekrar, cenaze konvoyuna dönmek üzere konvoydan ayrıldım. Tek araba ve bir kaç kişilik bir ekip olarak olay yerine vardık. Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı. Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üzerine düştü. Ben vardığımda herhangi bir iş makinası çalışmıyordu. Benim yanımda da hiç bir iş makinası yoktu ve olamazdı da. Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti.
BU YALANCILIKTIR
Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize "toplantı için iş makinalarını yanına almış yolları açtırmış" demek yalancılıktır, acı bilmezliktir. Felaket bölgesine gidip son durum hakkında bilgi alıp,oradakilerin yanında olduğumuzu söylemek istedik, ordan cenaze konvoyuna tekrar dönecektim.
ÇIĞIN ALTINDA KALDIK HASTANEYE KALDIRILDIK
Çığ felaketinin yaşandığı yere geldiğimde daha 2 dakika dahi geçmeden çığ düştü altında kaldık,sonra kurtarılıp hastaneye götürüldük. Biz kendimize değil kaybettiğimiz canlar için acı çekerken kaynağı olmayan yalan bilgiler yaymak yalan üzerinden siyaset üretmek nedir bunun da adını siz koyun. Bülent Aydemir gazeteciyse böyle bir iddia duyduysa keşke biraz daha araştırsaydı gerçeği öğrenirdi. Tabi Bülent Bey bunu duymamışsa kendisi bu senaryoyu üretmişse utanılası haline yalancılığı da eklememiz gerekecektir. Maalesef benimle beraber çığın altında kalan onlarca insanımız yaşamını yitirdi. Acımız bu kadar büyükken, bu kadar büyük bir faciayi bütün hemşerilerimle ve milletçe beraber göğüslemeye çalışırken yapılan amaçlı ve yalan haberler VİCDANSIZLIKTIR.
ÖZÜR DİLEMELİDİR
Bu yalan ve iftiralar sadece benim değil tüm acılı ailelerin vicdanını yaralamıştır. Acılarımızı kullanıp, yalan senaryolarla siyaset üretenler, toplum mühendisliği ile öfke oluşturmaya çalışanlar benden değil tüm Van'dan ve Türkiye'den özür dilemelidir."
İlginizi Çekebilir