CHP ve yandaşı medyada yalan “çığ” gibi! Bülent Aydemir tepkilerin ardından çark etti
TÜRKİYEDün Van'da meydana gelen ikinci çığ faciasında Başkan Erdoğan'ın Başdanışmanı Gülşen Orhan’ın da çığ altında kaldığı ve yaralı olarak kurtarıldığı bildirildi. Onlarca insanın hayatını yitirdiği afeti fırsat bilen CHP ve yandaşı medya organları siyasi prim peşine düşerek “Başdanışman tedbirsizlik yapıp iş makinaları ile yola çıktı” yalanını ortaya attı. İşin aslı, Gülşen Orhan'ın açıklamalarıyla ortaya çıktı. Orhan, "Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı. Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üzerine düştü. Ben vardığımda herhangi bir iş makinası çalışmıyordu. Benim yanımda da hiç bir iş makinası yoktu ve olamazdı da. Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. " dedi.
Van - Bahçesaray kara yolunun 33. kilometresinde üzerine çığ düşen minibüste bulunduğu değerlendirilen 2 kişiyi arama çalışmaları devam ederken ikinci çığ düştü.
Bölgede incelemelerde bulunan ve Bahçesaraylı olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti Van eski Milletvekili Gülşen Orhan'ın da çığ altından yaralı olarak kurtarıldığı belirtildi.
CHP VE YANDAŞI MEDYADAN "TEBDİRSİZLİK" YALANI
Onlarca kişinin hayatını kaybettiği çığ felaketini fırsat bilen CHP ve yandaşı medya siyari prim peşine düştü.
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, canlı yayında "Yola çıkmadan önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, 4-5 iş makinasını yanına alıyor. 'Yola çıkılmasın' deniliyor, çıkılıyor, iş makinası ile yol açılıyor. Ve orada çığın altında kalıyor minibüs" şeklinde aslı olmayan açıklamalarda bulundu.
Aydemir'in asılsız açıklamalarına yine CHP yandaşı olan Birgün Gazetesi de çanak tutarken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir de yalan haberi Twitter hesabından "İnanılmaz" yorumuyla yaydı.
İŞİN ASLI GÜLŞEN ORHAN'IN AÇIKLAMALARIYLA ORTAYA ÇIKTI
CHP ve yandaşı medyanın yaymaya çalıştığı asılsız haberin aslı, çığ altında kalan ve Başkan Erdoğan'ın Başdanışmanı Gülşen Orhan'ın açıklamalarıyla ortaya çıktı.
Gülşen Orhan'ın Twitter'dan yaptığı açıklamalar şöyle:
"Maalesef acı bir bilançoyla karşı karşıyayız. Onlarca cenazemiz, şehidimiz, onlarca yaralımız var. Halen kar altından çıkmamış canlarımız var. Rabbimden vefat eden kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifa, kar altındaki kardeşlerimize hayat niyaz ediyorum.
4 Şubat, 16:30 civarında Bahçesaray yolunda meydana gelen çığ felaketi yaşandığında, Van Ankara seferini yapan 16:05 uçağımdaydım. Ankara'ya indiğimde olaydan haberim oldu. Geri dönmek için, sabah ilk uçak olan 07:40 uçağıyla Van'a hareket ettim.
Van'a ulaşınca Bölge hastanesinde bulunan hastalarımızı ziyaret ettik. Ziyaretimizin anlık görüntülerini twitter hesabımızdan paylaştık. Ardından felakette vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini, yakınlarıyla birlikte alıp Bahçesaray'a konvoy halinde hareket ettik.
Hastaneden ayrılış anımız ve görüntüler Van valimizin son durum açıklamasıyla medyada yayınlanmıştır. Felaketin gerçekleştiği yol olan Krapet Geçididinden Bahçesaray'a ulaşım idarece kapatıldığından söz konusu değildi artık.
"ÇATAK VEYA BAŞKA BİR YERDE TOPLANTI YAPMADIM"
Dolayısıyla, cenazelerle birlikte Hizan üzerinden Bahçesaray'a doğru hareket edildi. İddia edildiğinin aksine Çatak veya başka bir yerde toplantı yapmadım. Beş cenazenin acısı varken herhangi bir toplantı yapmam zaten mümkün değildi.
Ben olay yerinde çalışan ekipleri, son durumu, görmek için çığ bölgesine uğrayıp tekrar, cenaze konvoyuna dönmek üzere konvoydan ayrıldım. Tek araba ve bir kaç kişilik bir ekip olarak olay yerine vardık.
"ARAÇTAN İNDİKTEN İKİ DAKİKA SONRA..."
Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı.
Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üzerine düştü. Ben vardığımda herhangi bir iş makinası çalışmıyordu. Benim yanımda da hiç bir iş makinası yoktu ve olamazdı da.
ÇALIŞMALARLA İLGİLİ DİREKTİFİM OLMADI
"Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti.
"YALANCILIKTIR ACI BİLMEZLİKTİR"
Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize "toplantı için iş makinalarını yanına almış yolları açtırmış" demek yalancılıktır, acı bilmezliktir."
Felaket bölgesine gidip son durum hakkınsa bilgi alıp,oradakilerin yanında olduğumuzu söylemek istedik,ordan cenaze konvoyuna tekrar dönecektim. Çığ felaketinin yaşandığı yere geldiğimde daha 2 dakika dahi geçmeden çığ düştü altında kaldık,sonra kurtarılıp hastaneye götürüldük.
"BUNUN ADINI SİZ KOYUN"
Biz kendimize değil kaybettiğimiz canlar için acı çekerken kaynağı olmayan yalan bilgiler yaymak yalan üzerinden siyaset üretmek nedir bunun da adını siz koyun.
"AYDEMİR GAZETECİYSE..."
Bülent Aydemir gazeteciyse böyle bir iddia duyduysa keşke biraz daha araştırsaydı gerçeği öğrenirdi. Tabi Bülent Bey bunu duymamışsa kendisi bu senaryoyu üretmişse utanılası haline yalancılığı da eklememiz gerekecektir.
Maalesef benimle beraber çığın altında kalan onlarca insanımız yaşamını yitirdi. Acımız bu kadar büyükken, bu kadar büyük bir faciayi bütün hemşerilerimle ve milletçe beraber göğüslemeye çalışırken yapılan amaçlı ve yalan haberler VİCDANSIZLIKTIR.
"ÖZÜR DİLEMELİ"
Bu yalan ve iftiralar sadece benim değil tüm acılı ailelerin vicdanını yaralamıştır. Acılarımızı kullanıp, yalan senaryolarla siyaset üretenler, toplum mühendisliği ile öfke oluşturmaya çalışanlar benden değil tüm Van'dan ve Türkiye'den özür dilemelidir."
ÇARK ETTİ ÖZÜR DİLEDİ
Açıklamaları tepki toplayan Bülent Aydemir, daha sonra çark ederek "Programda anlattığım olaydan ancak tedbirsizlik sonucu çıkabilir. Çığ faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Başımız sağolsun..." dedi.
Gülşen Orhan'ın açıklamalarının ardından Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Bülent Aydemir, "Bir yanlış anlaşılma olduysa diliyorum, hatamı kabul ediyorum" dedi.
BU KADAR BASİT Mİ?
Teyide muhtaç bilgi ile çok büyük bir bilgi kirliliğine yol açan haberin sahibi Bülent Aydemir'in "Acele ettim, yanlış anlaşıldım, Gülşen Orhan'ı ziyaret edeceğim" sözleriyle böylesine büyük bir skandalı geçirmeye çalışması dikkatlerden kaçmadı.
VAN VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili Van Valiliğinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya üzerinde çıkan gerçeği yansıtmayan iddialarda, 04.02.2020 akşam saatlerinde meydana gelen çığ felaketinden sonra çığ altında kalan 2 (iki) kişiyi kurtarmak amacıyla 05.02.2020 tarihinde arama kurtarma çalışmalarına katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Van Milletvekili olan Gülşen Orhan Hanımefendi'nin "yemek organizasyonuna giderken kapalı yolu uyarılara rağmen iş makineleri ile açtırmaya çalıştı için ikinci çığ felaketi gerçekleşti" şeklinde ne yazık ki asılsız iddialar bazı basın yayın organları ve sosyal medya üzerinden yayılmaya çalışıldığı görülmektedir.
Gülşen Orhan Hanımefendi Eski Van Milletvekili ve Bahçesaraylı olması nedeniyle hemşehrilerine yardım etmek, acılarına ortak olmak ve olay yerinde yapılan çalışmaları görmek için gittiği ve AFAD Müdürü'nden de bilgi aldığı esnada ikinci çığ felaketi gerçekleşmiştir. Kendisi de çığın altından yaralı olarak kurtarılmıştır.
Elim olayın yaşandığı bölgedeki yollar ilk çığ felaketi itibariyle trafiğe kapatılmıştır.
Kamuoyunda çıkan bu asılsız iddialar kesinlikle gerçek dışı olup, karalama ve art niyet içermektedir.
Bu acı çığ olaylarında yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, şehit olan vatandaşlarımıza ve personelimize Allah'tan rahmet,yakınlarına ve milletimize başsağlığı diler, Kamuoyuna bu asılsız ve gerçeği yansıtmayan iddialara itibar edilmemesi gerektiğini bildirir,
Kamuoyunun bilgisine saygılar sunarız.
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan için ''Bahçesaray ilçesine gitmek için kendine yol açtırırken çığın olduğu" şeklinde bir yalan ortaya atmıştı. Yalan’ın ortaya çıkmasının ardından Bülent Aydemir, çark ederek özür diledi. Aydemir’in ardından bir özür de Habertürk’ten geldi.
Aydemir'in ardından bir özür de Habertürk'ten geldi. Habertük'ten yapılan açıklamada "Teyit edilmemiş ve sonradan doğru olmadığı ortaya çıkan bir bilgiyi yayıncılık ilkelerimize uymayan bir şekilde televizyon canlı yayınında kamuoyuna iletmiş bulunmasından son derece üzüntülüyüz" ifadeleri yer aldı.
Habertürk'ün açıklaması şu şekilde:
Habertürk TV'de bugün sabahleyin yayınlanan Para Gündem programında Habertürk TV'mizin Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'in Van'daki çığ felaketi ile ilgili olarak maalesef teyit edilmemiş ve sonradan doğru olmadığı ortaya çıkan bir bilgiyi yayıncılık ilkelerimize uymayan bir şekilde televizyon canlı yayınında kamuoyuna iletmiş bulunmasından son derece üzüntülüyüz.
Bu paylaşımın milletçe yasını tuttuğumuz ve devlet/millet ortaklaşması ile yaraları sarmaya çalıştığımız bir felaketle ilgili olması üzüntümüzü daha da arttırmıştır.
Nitekim Bülent Aydemir arkadaşımız yayında bahsedilen Sayın Gülşen Orhan'ın olaya dair yaptığı paylaşımlarının hemen akabinde gene Habertürk ekranından hatasını düzeltmiş, kasıt olmayan bu hatasından dolayı üzüntülerini bildirmiş ve hem Sayın Orhan'dan hem de kamuoyundan ve izleyicilerimizden özür dilemiştir. Yayıncılıkta aslolan hata ve yanlış yapmamaktır; ama bir şekilde ve istemeden hatalı, yanlış bir bilgi ve haber paylaşıldığında da en kısa süre içerisinde hatayı düzeltmek ve gerektiğinde muhataplarından özür dilemek sorumlu yayıncılığın ve medya etiğinin bir gereğidir.
Bu ilkelere inanan ve bu doğrultuda yayın yapan Habertürk TV de bu ilke doğrultusunda Sayın Gülşen Orhan'ın olaya dair açıklamalarını ve Sayın Bülent Aydemir'in özür beyanını hem sitesinden hem ekranlarından derhal kamuoyuyla paylaşmış bulunmaktadır.
Milletimizin ve devletimizin birlikte el ele acıları paylaşıp yaraları sarmaya çalıştığı acı bir felakette yaptığımız bu yayıncılık hatası dolayısıyla Habertürk TV olarak biz de kurumsal olarak üzüntülerimizi belirtiyor, bu vesileyle tüm izleyicilerimizden ve haberden olumsuz etkilenen Sayın Gülşen Orhan'dan özür diliyoruz.
"ACELE VE İLERİ DEĞERLENDİRMELER"
Ankara Temsilcimiz Bülent Aydemir de konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
"38 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olayla ilgili acele ve ileri değerlendirmeler yaptım. Bu acele ve ileri değerlendirmelerimizde dahi kimseyi çığa yol açmakla veya bir ölümlere neden olmakla suçlamadım. İkaz ettiğimiz husus, çığa müdahalede aceleci ve tedbirsiz, ilgili-ilgisiz herkesi alarme edecek şekilde özensiz davranıldığı ve bölgede, çığa müdahaleyi bozan kalabalıklaşma ve yığılmaya yol açıldığı söylendi. Kimseyi çığa sebep olmakla ya da ölümlere yol açmakla itham etmedim. Kalabalıklaşmaya yol açan işleyiş var dedim. Düzeltiyorum, acele ve ileri bir değerlendirme yapmış olabilirim. Yerel kaynaklarımla görüşme yapmadan bu detaylara girmemem gerekirdi.
"ÖZÜR DİLERİM"
Gülşen Orhan'ın açıklamaları çerçevesinde aktardığım iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu erken ve teyit edilmemiş ifadelerimden dolayı gereksizce zan altında kalan üzülen yurttaşlarımızdan ve izleyicilerimizden özür dilerim."
İlginizi Çekebilir