‘’CHPliler ise şu asansördeki cumhurbaşkanı adaylarını bir üst kata çıkaramadılar.’
YAŞAMSedat Peker'in gündemi değerlendirdiği köşe yazısı..
Kıymetli dostlarım,
Son günlerde basında sıkça yer alan bu resimler mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir. Bir yanda doksanlı yılların başında çekilmiş bir resim. (Bu resimde ufak bir kamyonetin üzerinde seçim çalışması yapan Rahmetli Erbakan Hoca’nın Genel Başkanlığı’nda şuan ki Sayın Cumhurbaşkanımız ve siyasetle uğraşan başkaca isimler var.)
Diğer yandaki fotoğrafta ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin ve diğer partililerin yer aldığı bir resim var. (Asansöre fazla kişi bindikleri için asansör çekmiyor, kimse de inmek için hamle yapmadığından Muharrem İnce, ‘’Hiç biriniz inmiyorsunuz madem ben ineyim!’’ diye sitem ederek asansörden çıkıyor.)
Her iki resimi yan yana koyarak bazı hesaplar şu şekilde capsler yayınlamışlar;
‘’Şu kamyonetten bir cumhurbaşkanı, iki başbakan, bir bakan, dört milletvekili ve üç belediye başkanı çıktı.’’
‘’CHPliler ise şu asansördeki cumhurbaşkanı adaylarını bir üst kata çıkaramadılar.’’ diyerek maalesef ki bu acı gerçekliği gözler önüne seren bir mizah yapmışlar.
Bir parça medeni dünyanın içerisinde gün geçirmiş bütün herkes bilir ki asansöre kaldırabileceği yükten daha fazla insan binince, yaşı en küçük olanlar ya da makamsal hiyerarşide en altta olanlar, en kötü şartlarda da asansör kapısına en yakın olanlar inerler.
Kıymetli dostlarım kendi kendime düşündükçe bünyemde sinir yapmasına sebep olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin aday gösterme stratejisini nedense bir türlü anlayamıyorum. Bize diyorlar ki; CHP’nin Türkiye’deki oy karşılığı %23 olduğu halde biz bu adamı partimizi yönetmeye layık görmedik. Ancak sizlerden istediğimiz ona oy vererek ülkenin %100’ünün yönetimini kendisine teslim etmenizdir.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partilerinin cumhurbaşkanı adayını taktim ederken; (‘’Gel bakalım buraya Muharrem Bey!’’ diyor.) Sanki mahalledeki ufak yeğenini öteberi almak için çağırıyormuş gibi. Kendisinin bu şekilde laubali davrandığı birine ise tüm milletimizin saygı göstermesini ayrıca da cumhurbaşkanlığı makamı için oy vermemizi istiyorlar.
Geçmişte Ramazan’da içki satışı olan yerlerde iftar açtığım oldu. Bazı dostlarım bana, ‘’Reis nasıl oldu da hiç sinirlenmedin?’’ diye sorduklarında (Bu olay Suada’da olmuştu.) tebessüm ederek, ‘’Ben duamı edip orucumu açtım, diğerlerinin içki içmeleri ise onların sorunudur. Ülkemizdeki tüm kesimlerle beraber yaşamak zorunda olduğumuz için bu şekilde davranmaya alışmalıyız. Çünkü buna mecburuz.’’ demiştim. (Bu konuda ılımlı sayılabileceklerden biri olduğumu anlatabilmek adına bu örneği vermek istedim.)
Ancak Ramazan ayında içki içerken görüntüleri tüm kamuoyunda yayınlanmış bir insanın göstere göstere Cuma Namazı kılması, bu davranışından dolayı da Yüce Milletimizden olumlu bir etki beklemesi bu milletin aklıyla alay etmesinden başka bir şey değildir.
Bu tip insanların halan daha anlayamadığı tek şey ise, Yüce Milletimizin 24 Haziran seçimlerindeki gibi puslu ortamlarda şeytanların bile müslüman gömleği giydiğini bilecek kadar tarihi tecrübelere sahip olduğudur.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
REİS SEDAT PEKER
İlginizi Çekebilir