CHP'ye tokat gibi cevap: ''Boraltan faciasının ardında onların imzası vardır''

Azerbaycan Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı Agil Alesger, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun asılsız iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğdu’nun suçlamalarının Şuşa Beyannamesi'nin iki ülkenin de parlamentoları tarafından onaylandığı sırada yapılmasına dikkat çeken Alesger, "Şuşa Beyannamesi, Azerbaycan Milli Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı. Şuşa Beyannamesi, iki ülkenin de ortak adımlarını stratejik boyuta taşıyan ve Karabağ`ın koruma altına alınmasını öngören bir belgedir. Nasıl ki, 1921 yılında Kazım Karabekir Paşa tarafından imzalanan Kars Antlaşması ile Nahçivan koruma altına alındı, tam yüz yıl sonra imzalanan Şuşa Beyannamesi ile de işgalden kurtarılan Karabağ bölgesi koruma altına alındı. Vatan muharebesinde kazanılan zaferle 30 yıllık işgali sonlandırarak Türkiye ile olan ilişkilerde yeni dönemin başlatılması hem Azerbaycan, hem de Türkiye`de birçok kişiyi rahatsız etmişdir. Zaten böyle önemli anlaşmaların imzalandığı ve parlamento tarafından onaylandığı süreçte provokasyonların olacağı bekleniliyordu" ifadelerini kullandı.

"CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun Türkiye ile Azerbaycan arasındaki 2000’lerin başından bu yana süren doğal gaz anlaşmasıyla ilgili mesnetsiz iddiaları da bu rahatsızlıktan kaynaklanan provokasyon amaçlı iddialardır" diyen Agil Alesger, Türkiye ile Azerbaycan arasında tek kara noktanın CHP`nin sebep olduğu

"Boraltan Faciası" olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:

"Türkiye ile Azerbaycan arasında tek kara nokta Boraltan faciasıdır. Bu facianın gerçekleşmesinin altında Erdoğdu’nun dedelerinin ve CHP`nin imzası vardır. Bu faciadan önce ve sonrasında da iki ülke arasında sağlam ilişkiler vardı. Fakat bu ilişkiler, yapılan hatalardan ders alınarak bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Erdoğdu, Türkiye ile ilişkilerle ilgili konuşmak istiyorsa kendi partisine baksın. Çünkü Ermeni açılımının mimarlarından biri olan Ahmet Ünal Çeviköz, CHP`de barınıyor. Erdoğdu’nun yaptığı açıklama, Türkiye`deki ekonomik konulara Azerbaycan`ın dahil edilmesiyle iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerini sarsmak amacı güdüyor."

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı`nın konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamaya da dikkat çeken Agil Alesger, CHP`nin Azerbaycan ve Türkiye milletinden özür dilemesi gerektiğinin altını çizdi.

Alesger sözlerinin devamında şunları kaydetti:

"CHP`li milletvekilinin Azerbaycan ve Türkiye liderlerinin güya "karışık ve karanlık ilişkileri" olduğu yönünde yaptığı tamamen asılsız suçlamaların reddedildiği açıklamada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkilerin, iki ülkenin ulusal çıkarlarına dayalı kardeşlik ilişkileri olduğu belirtiliyor. "Bu ilişkiler sonucunda iki ülke arasındaki stratejik ortaklık daha da sağlamlaştırılmış, tarihi Şuşa Beyannamesi ile ittifak düzeyine yükseltilmiş ve iki halk arasındaki kardeşlik bağları hiç olmadığı kadar güçlenmiştir" denilen açıklamada, CHP`den özür beklendiğinin altı çizilmiştir.

44 günlük Vatan Savaşı devam ederken Çeviköz`ün yapmış olduğu asılsız iddiaları da unutmuş değiliz. Bu nedenle, Dışişleri`nin yaptığı açıklamada belirtilen özür beklentisini yineliyor ve CHP yönetiminin birbirine gönül bağlamış Azerbaycan ve Türkiye milletinden özür dilemesi gerektiğini söylüyoruz."

"BORALTAN FACİASI, CHP'NİN GERÇEK YÜZÜDÜR"

"Boraltan Faciası"na da değinen Kadir Mısıroğlu: Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Sovyetler Birliği tarafından aranan, aralarında 146 aydın ve ailelerinden oluşan 417 Azerbaycanlı, Aras Nehri üzerindeki Boraltan köprüsünden geçerek Türkiye'ye iltica etmişlerdi."

"Ruslar Azeri kardeşlerimizi istiyor. Meclisten çıkan teslim etmeyelim kararına rağmen Reisi Cumhur İnönü komutanı arayıp elindeki Azerileri teslim etme görevi verdi. Azeriler dedi ki 'bizi verip onlar öldürüceğine bizi siz öldürün' demişlerdir. Nitekim bir grup geçti öbür grubu kumandan tuttu acele telgraf çekti hükümete 'Karşıya geçenleri öldürüyorlar geri kalanları göndermeyim. Müsaade edin.' İsmet Paşa 'Hayır hepsini göndereceksiniz' diye emir verdi. İşte CHP'nin gerçek yüzü budur"