Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1960 darbesi, milletimizin kalbinde kanayan bir yaradır
GÜNDEMDemokrasi Adası'nda konuşan Erdoğan, "Milli iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü darbelerle kesilmeye çalışılmıştır" sözleriyle CHP yönetimini eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda yapılan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na kameraların karşısına geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Eski adıyla Yassıada'ya milletimizin verdiği ismiyle Yaslıada'ya bizim dönüştürdüğümüz haliyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na hoş geldiniz. Bu süreç aynı zamanda Türkiye'nin son 60 senelik siyasi tarihinin bir özetidir. İstiklal Harbi'ni zafere ulaştıran Türk milleti demokrasi mücadelesini de aynı kararlılıkla sürdürmüştür. Milli iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü darbelerle kesilmeye çalışılmıştır. Ağır bedeller ödeten darbeler silsilelerinin ilki 1960 darbesi milletimizin kalbinde hala kanayan bir yaradır.
Bu zihniyeti hala görmemiz üzüntü kaynağıdır. Menderes'e gönderilen mektupta ifade edilen görüşler ve kullanılan üslup hep aynıdır. Merkez aynı. Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Bunlarla birlikte monşerler de var. Aynı merkezden yönetildiler. Bu zihniyet gücü milli irade yerine darbecilerden almayı tercih etmiş, silahların, darağaçlarının peşinden koşmuştur. Bunlar kargaşa ve huzursuzluk çıkararak darbeyi ima etmeye yönelmiştir.
27 Mayısçılar yıllar sonra yaptıkları açıklamalarla CHP yöneticileri ve dergi ile gazetelerin kendilerini kışkırttıklarını ifade etmişlerdir. İsmet İnönü'nün TBMM'de yaptığı konuşmayı paylaşmak istiyorum: "Buraya gelirken Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Başlarında genç bir binbaşı vardı. Sizler benden korkuyorsunuz ama binbaşıdan da korkuyorsunuz. Korktuğunuzu, ona güvenmediğinizi ispat etmek için bir teklifim var. Çağırın binbaşıyı beni götürmesini söyleyin, buna itaat edecekmiş.
Bir teklifim daha var; binbaşıyı ben çağırayım Meclis'i işgal ettireyim." Biz bu üslubu nice CHP yöneticilerinden duymaya devam ediyoruz. AK Parti'ye Meclis'te cumhurbaşkanı seçtirmemek için güya miting alanında ortaoyunu sergileyenler yine bunlardı. FETÖ'cülerin 17/25 Aralık'ta ortaya saçtıkları iddialarla, kasetlerle Meclis'in itibarını ayaklar altına alanlar yine bunlardı. 15 Temmuz darbe girişimini 'kontrollü darbe' diye küçümseyen yine bunlardı.
Tankların arasından kaçıp giden, Bakırköy'e sığınan yine bunlardır. Bir erken seçimle veya başka bir şekilde iktidar değişikliğinden söz eden yine bunlardır. Bizi indirmekten ve vatana ihanetten yargılamaktan söz edenler yine bunlardı. Sosyal medyadan milli şeflerinin izinden gittiklerini gösterenler yine bunlardı. Bizi merhum Menderes'in akıbetiyle tehdit eden yine bunlardı.
CHP temsilcileri darbe güzellemesi yaparken her yakalandıklarında yapay gündem diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Her nefis ölümü tadıcıdır. Akıbetimiz bu. Bundan kaçmak yok. Öyleyse biz ölümü korkutanlardan olacağız. Bu yola da böyle devam edeceğiz. Darbeci zihniyetin panzehri milli iradenin güçlenmesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle bu yönde adım attık, çok rahatsız oldular. Yeni ve sivil anayasa ile ülkemizi bir üst lige çıkaracağız. Bu konudaki çalışmaları titizlikle sürdürüyoruz.
MHP, BBP hepsi bu çalışmayı sürdürüyor. MHP'den neticeyi sayın genel başkandan aldım. Kendi taslağını bize sunmuş oldu. Diğer partilerin hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bizim çalışmamız da bitti, biz de kendilerine sunacağız. Yıl sonunda bunları değerlendirecek, ortak teklife dönüştürmenin yollarını arayacağız.
Tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına destek vermeleridir. Arzu ettiğimiz uzlaşma olmazsa, Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. Darbeciler kendi hırsları uğruna ülkeyi ateşe vermekten çekinmemişlerdir. Ülkemizde ne zaman demokrasi güçlenmişse, siyaset biçimlenmişse, Türkiye büyümüş, gelişmiş vatandaşlarımız hizmetle tanışmıştır. Darbe dönemlerinde bu süreç kesintiye uğramış, yatırımlar yavaşlamış, ülke gerilemiştir.
IMF gibi uluslararası kuruluşların vesayeti altına girdiği dönemlerin darbeci zihniyete denk geldiğini görüyoruz. Türkiye'yi gelecekte çok farklı bir lige çıkaracak uçak, otomobil, motor üretimi, yeraltı kaynaklarının değerlendirilmesi gibi atılımlar hep CHP zihniyeti ve darbeciler tarafından akamete uğratılmıştır. Bilinçli olarak ülke geri kalmışlığa, millet sefalete mahkum edilmiştir. Bizzat İnönü 1946 seçimleri öncesinde, 'Ben ihtilalci ve Kuvayici İsmet'in. Ülkeyi 3-5 çapulcuya teslim etmeyeceğiz' diyerek darbe sopasını göstermiştir.
Açık oy, gizli tasnif. 1946 seçimlerinin sonuçlarını tahmin etmek zor değildir. Madalyonun iki yüzü gibi olan CHP zihniyeti ve darbeciler demokrasi ve kalkınma atılımından rahatsız olmuşlardır. Darbenin şartlarına baktığınızda ya şartların olgunlaşması için önü açılmış ya da doğrudan milletin değerlerine dayalı olduğunu göreceksiniz. AK Parti tıpkı Demokrat Parti gibi milletimizin teveccühü ile iktidara geldiğinde demokrasi ve kalkınma atılımını başlatmıştır. CHP zihniyeti buradan İmralı'ya idam fezlekesi hazırladı, onu icra etti.
Biz ise şimdi bu adada demokrasi ve özgürlükler çağrısı yapıyoruz. Farkımız bu. Bu CHP zihniyetinin, yandaşlarının özgürlükle, demokrasiyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bunları en çok ürküten zaten budur. Türkiye'yi demokrasi, özgürlük ve kalkınmada Cumhuriyet tarihinden yapılanların ilerisine taşıyan AK Parti tüm husumeti üzerinde toplamıştır. Bu kafa belgeleriyle, bilgileriyle, izahatlarıyla yalan olan iddiaları gündeme getirmenin adına siyaset demiştir.
Geçmişte kartvizitle memur alındığında nice yalanı sıralamışlardır. Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Man Adası'ndan tank-palet fabrikasında, 128 milyar dolardan son iddialara kadar yalanları tekrar etme strateji izlenmektedir. Türkiye'nin yerli ve milli projeleri saldırıya maruz bırakılmaktadır."
AYRINTILAR GELECEK...
İlginizi Çekebilir