© Ak Gazete 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın mitinginde: Ya eser siyaseti ya da yıkım siyaseti kazanacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın'da seçimler için net konuştu. Erdoğan, "Pazar günü önemli bir karar vereceğiz; ya eser siyaseti ya da yıkım siyaseti kazanacak" vurgusu yaptı.

Türkiye'nin büyük seçimine 5 gün kaldı...

Bu kapsamda adayların il ve ilçe ziyaretleri hız kesmeden devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü durağı Aydın oldu.

Her gittiği yerde büyük bir kalabalıkla karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın'da coşkulu kalabalığa hitap etti.

Erdoğan, milyonlarca vatandaşın kaldığı mitingin son rakamının 55 bin oldu. CHP'nin 27 bin, Akşener'in ise 5 bin 500 olduğunu açıkladı.

"Tepkinizi sandıkta gösterin"

Erdoğan, sandığı işaret ederek, "Pazar günü önemli bir karar vereceğiz; ya eser siyaseti ya da yıkım siyaseti. Huzur iklimine sahip çıkıyoruz. Sizi galeyana getirmek isteyenlere fırsat vermeyin. Tepkinizi sandıkta gösterin. Hesabınızı sandıkta sorun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları şu şekilde:

Biz Aydın'ı çok seviyoruz. Efeler, yiğitler diyarı, zeybeğimizin şehri Aydın, seni yürekten selamlıyorum. Sen ki, tarihçilerin, seyyahların güzelliğini öve öve bitiremediği Aydın'sın. Bugün bir kez daha sizleri muhabbetle selamlıyorum. 

Önceki gün İstanbul'da 1 milyon 700 bin kişiyi orada kucakladık. Tarihimizin en büyük buluşmasını gerçekleştirdik. Şimdi de Aydın'ın misafiriyiz. Aydın her zamanki gibi bugün yine çok güzel. Aydın isterse sandıkları bu defa bir başka patlatır.

"Pazar günü çok önemli bir karar vereceğiz"

Bu sene ramazan ayını özellikle depremzedelerimize ve deprem bölgesindeki illerimize ayırdık. Gidemediğimiz illerimize 14 Mayıs'tan sonra inşallah teşekkür ziyareti yapacağız. Bunun için önce 14 Mayıs'tan zaferle çıkmamız gerekiyor.

Sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerini de sandığa gömüyor muyuz? Önümüzde 4 gün kaldı. Pazar günü çok önemli bir karar vereceğiz. Ya terör örgütleri ile mücadele yürütenlerden ya da FETÖ'cülerle kol kola yürüyenlerden yana kullanacağız.

"Biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz"

Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlardan ya da LGBT'yi başımıza musallat edenlerden yana belirleyeceğiz. Bu CHP, İyi Parti, HDP LGBT'ci mi? İstanbul Ankara büyükşehir belediyecileri onların belediye başkanları zaten LGBT'cilerin en büyük finansörü.

AK Parti'ye MHP'ye Cumhur İttifakı'na LGBT girebilir mi? Biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailemizi asla bunlara yedirmeyiz. Torununu Sosyal Güvenlik Kurumu'na kaydediyor. Bunlar hırsız. Defolu bir şahsa yetki verir miyiz?

"Bunlardan size yar olmaz"

Bunlar Londra tefecilerinden 300 milyar dolar alacağını söylüyor. Bunlar tefeci, esrar, eroin kaçakçısı. Bunlardan size yar olmaz. Bununla benim halkımı kandırmaya çalışıyorlar.

Pazar günü bunlara dersi vermeye hazır mıyız? Bunları gümbür gümbür sandığa gömeceğiz. Bay Kemal 'Selo'yu çıkaracağız.' diyor. Bu ne millidir, ne yerlidir. Bu hesabı bu kardeşiniz sorabilir.

"Yurt dışında rekor bir katılım sayısına ve oranına ulaştık"

Bu seçimde yurt dışında rekor bir katılım sayısına ve oranına ulaştık. Bölücülerin saldırılarına rağmen özgür iradelerini sandığa yansıtan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

"27 Mayıs sıradan bir darbe asla değildir"

27 Mayıs sıradan bir darbe asla değildir. 27 Mayıs, her şeyden önce 14 Mayıs'ın bir rövanşıdır.

27 Mayıs, milletten asla yüz bulamayan CHP'yi tank namlusuyla iktidara getirme operasyonudur. 27 Mayıs'ın senaristi CHP'dir. Yapımcısı CHP'nin bürokrasi, akademi ve medyadaki uzantılarıdır.

Baş aktörü de CHP'nin milli şefidir. Sandıktan çıkamayacağını anlayan CHP'nin genel başkanı il il dolaşarak milleti kışkırtmış, müdahaleye ortam hazırlamıştır. CHP medyası da bu provokasyon siyasetine o dönem çanak tutmuştur. Üniversite öğrencilerinin kıyma yapıldığı iftirası…

"Tek parti faşizmi temsilcilerinin yalanlarının, iftiralarının hedefi olduk"

Düşünebiliyor musunuz? Bu yalanı uydurdular. Menderes'in uçaklar dolusu altın kaçırdığı yalanına kadar her türlü kepazelik sergilenmiştir. Sandık dışı yollarla iktidar arayışı CHP için asla yeni bir durum değildir. Bu, milletten şamarı yedikleri 1950'den itibaren CHP'nin milli sporudur. Daha sonra da rahmetli Özal başta olmak üzere birçok siyasetçimiz bu tarz yöntemlerle sindirilmek istenmiştir.

Bu süreçlerin aynısını biz de yaşadık. Tek parti faşizmi temsilcilerinin yalanlarının, iftiralarının hedefi olduk. Mahkeme kararıyla önümüzü kesmek istediler, vesayetle gözümüzü korkutmayı denediler, MİT Kumpasıyla müsteşarımız üzerinden bizi hedef aldılar, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek bizi sindirmeye çalıştılar.

"15 Temmuz'da bu sefer FETÖ ihanet çetesi eliyle canımıza kastettiler"

17-25 Aralık girişiminde şimdi bizzat Bay Bay Kemal'in montaj olduğunu itiraf ettiği kayıtlar üzerinden milli iradeyi gasbetmeye yeltendiler. 15 Temmuz'da bu sefer FETÖ ihanet çetesi eliyle canımıza kastettiler, ailece. Bay Bay Kemal'i tankların arasından kaçırdılar, Bakırköy Belediye Başkanı'na götürdüler. Orada o kahvesini yudumladı.

DEAŞ'ından PKK'sına kadar tüm terör örgütlerinin azdırılmasından, ekonomimize, bunlara yönelik tehditlere hepsi aynı senaryonun parçaladıydı. Hepsinin de amacı milletin sandıkta verdiği emaneti silah zoruyla gasbetmekti. Her seçim öncesinde denenen provokasyonları da buna eklemek lazım.

"21 yıldır işte bu kirli senaryolarla da mücadele ettik"

Milletimizle aramıza giremeyenler, siyaset mühendislikleriyle, istihbarat operasyonlarıyla milli iradeyi yönlendirmek istedi. Biz 21 yıldır işte bu kirli senaryolarla da mücadele ettik. Gerektiğinde canımız pahasına demokrasimize sahip çıktık. Ne azgın azınlığın baskılarına boyun eğdik ne de sivil siyasetten başka kendimize yol aradık.

Pek çok davamızı bölücü örgütün saldırılarında şehit verdik. Seçim bürolarımıza molotof bombaları atıldı. Seçim çalışması yapan nice kardeşimiz taciz edildi. Maruz kaldığımız onca hakarete, kışkırtmaya, ahlaksızlığa rağmen hukuk ve adaletten sapmadık. Birileri gibi Batılı güçlerin kulaklarımıza fısıldadığına değil, biz hep Anadolu irfanına inandık.

"Ne söyleyeceksek sandıkta söyledik"

Milletimize inandık, Allah'ımıza dayandık. Hiçbir güce boyun eğmedik, sandığın onuruna, sandığın şerefine asla ve asla halel getirmedik. Ne söyleyeceksek sandıkta söyledik, sandık aracılığıyla söyledik. Bugün yine aynı yerdeyiz, aynı hassasiyeti taşıyoruz. Çakalla avlanıp çobanla ağlayan mürailerin ne yapmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz.

Batıda vatan millet edebiyatı yapıp, doğuda Selo'ya özgürlük isteyen ikiyüzlülerin neyi amaçladıklarını çok iyi biliyoruz. FETÖ'cü ve bölücülerle gizli anlaşmalar yapanların kimlere hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. Londra'daki tefecilerden alınan sözlerin ne için alındığını çok iyi biliyoruz.

"Türkiye'nin Suriyelileştirilmesine kesinlikle rıza göstermeyeceğiz"

Ortada öyle bir mesele yokken bir gece yarısı yayınlanan Kürt ve Alevi videolarının ne gayeyle yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bizim için Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Boşnağı'yla hepsi bizim kardeşimiz.

Biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Ayrım yapmayız. Biz kuklayı da kuklacıyı da oynana oyunu da çok iyi biliyoruz. Biz bu oyunu yine bozacağız. Fitne tüccarlarının aramıza nifak tohumları ekmesine izin vermeyeceğiz. Kaybedeceklerini anlayanların sokaklarımızı karıştırmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

Türkiye'nin Suriyelileştirilmesine kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ve ülkemizdeki huzur iklimine çok güçlü bir şekilde sahip çıkacağız.

"Tepkinizi 14 Mayıs'ta gösterin"

Biliyorum son 2 aydır siyaset sahnesinde yaşanan rezillikler sizi üzüyor. Bölücü örgütün giderek artan pervasızlıkları sizi öfkelendiriyor. Ama gün soğuk kanlı olma, sabırla, basiretle hareket etme günüdür.

Siyasi ikballeri uğruna sizi galeyana getirmeye çalışanlara fırsat vermeyin. 14 Mayıs'ta sandık önünüze geldiğinde tepkinizi orada gösterin, kirli pazarlıkların hesabını sandıkta sorun. Göz göre göre sizlerin iradesini yok sayanlara cevabınızı sandıkta verin.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER