© Ak Gazete 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bize yakışan birlik olmaktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Düzce İl Kongresi'nde isim vermeden Abdullah Gül'ün KHK hakkındaki eleştirilerine değindi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK PartiDüzce İl Kongresi'nde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan konuşmasında isim vermeden Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın KHK konusundaki eleştirilerine değinerek "Türkiye yanarken, insanlık inim inim inlerken sesi soluğu çıkmayanlar, bir anda sahaya inmeye, olur olmadık konuşmaya başladılar. Bu tepkisellik nereden çıktı. Biz saflarımızı sıklaştırırken bu bozgunculuk nedir. Bize yakışan birlik olmaktır, beraber olmaktır." şeklinde konuştu.

 

 

Erdoğan'ın AK Parti İl Kongresi'nde yaptığı konuşmasından satır başları şöyle:

"BERABER OLDUĞUMUZ ARKADAŞLARIN OLMASI BİZİ ÜZDÜ"

16 Nisan'da ne oldu gördünüz. Birileri 'hayır' kampanyası sürdürdü. Beraber olduğumuz arkadaşların olması bizi üzdü. Hiç önemli değil. Kişi sevdikleri ile beraber haşrolacaktır. Siyaset boşluk kabul etmez. Birileri gider bizi binbir yalanla başka türlü anlatır. Birileri gider, Bolu Dağı Tüneli'ni patateslerle doldurmaya, doğalgazla doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık. Bolu Dağı'nın nasıl geçileceğini gösterdik. Şimdiden çalmadık kapı, sıkmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacak, bu şekilde çalışmalara başlayacağız.

Burada adeta biz kesrette vahdeti yaşıyoruz. Zira biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik.

15 Temmuz'da Gölbaşı Özel Harekat Merkezi'nde alçakça şehit edilen Düzce'li Emniyet Müdürümüz Ufuk Baysan'a ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. 

Ülkemiz büyüdükçe yakın tarihimizin puslu hadiselerini tartışabileceğimize inanıyorum.

 

"BÜYÜK BAŞIN DERDİ BÜYÜK OLURMUŞ"

Asırlardır olduğu gibi bugün de vatanımızı korumak için gözümüzü kırpmadan şehadete yürüyecek cesarete sahip olduğumuzu gösterdik gösteriyoruz. Şunu unutmayın; Türkiye büyüdükçe, maruz kaldığımız tehditlerin çapı da büyüyor. Eskilerin dediği gibi, büyük başın derdi büyük olurmuş. Biz zillete asla rıza göstermeyiz. Biz beşer planında hiçbir gücün karşısında eğilmedik. Biz haksızlık karşısında sessiz kalamayız. Tehditler ne kadar büyük olursa olsun mücadeleden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

En güçlü çıkış ve askeriyede de bunu hep öğretirler, savunma taarruzdur. Biz de bunu yapıyoruz. Ülkemize yönelik tehditlerin büyüklüğüne bakınca biz de diyoruz ki ne güzel, demek ki bizi böyle görüyorlar, bizden bu derece çekiniyorlar. İnançla, azimle çalışarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandık. Partimizi kurup ilk seçimde 16 ayda iktidara geldik. Aynı tarihlerde benzer şartlara sahip olduğumuz ülkelere bakmak lazım. Bizim 3 kat büyüdüğümüz dönemde onlar ancak yüzde 20-30 seviyesinde büyüme gösterdiler.

 

"DEMEK Kİ MİLLETİN FERDİ DEĞİLDİ"

Şair ne diyor? "Yüyüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" diyor ya. İşte biz de hiç durmadan yürüyoruz. Milletimiz de bizim yalnız bırakmadı, hep destekledi. İşte 15 Temmuz gecesi milletimize çağrıyı yaptık mı? Yaptık. Caddelere, meydanlara dedik mi? Dedik. Benim milletim çıktı mı, yürüdü mü? Birisi de vardı ki o adresi şaşırdı. Bir televizyon kanalında kendisine soruyorlar, siz niye yoktunuz diyor. Bana da haber verseydi Cumhurbaşkanı ben de gelirdim diyor. Biz çağrımızı millete yaptık, biz milletimize meydanlara, caddelere yürüyün dedik, milletin yürüdü. Demek ki bu beyefendi milletin bir ferdi değildi. O da havaalanına geldi, tanklar var on binler var. Ama o adamlarını FETÖ'cülere gönderdi.

Beraber çalışıyorlar ya, görüşmeden sonra Bay Kemal'e yol açıldı. Yol açıldıktan sonra kendisine ayrılan araca bindi Bakırköy'e gitti. Oteller kapalıymış, Belediye Başkanı'nın evine gitti. Bunların hepsi kayıtlarda var mı? Var. Televizyon kanalında darbeyi takip ediyor. 1.5-2 civarı biz de Atatürk Havalimanı'na iniyoruz. F-16'lar, helikopterler uçuyor, hamdolsun milletimiz geldiler. Biz onların arasında terminale giriyoruz ve orada basın toplantımızı yapıyoruz. Bak ne diyor? O diyor zaten manevracı Kemal'dir diyor.

 

"BU MİLLETE AŞIK OLMAYAYIM DA KİME OLAYIM"

İlginç olan şey şu. Biz basın toplantımızı yaptık, Valimiz, 1. Ordu Komutanımız geldiler ve oradan saatlerce, 16 saat bütün operasyonları yönettik. Ne diyor kendisi bir darbe olduğu zaman tankların karşısına ilk önce ben çıkarım. Tankların karşısına çıktı, hemen yanlarından sıyrışıp Bakırköy'e geçti. Ben bu millet aşık olmayayım da kime aşık olayım ya? Biz bu vatan için bu millet için fedai can etmeyeceğiz de neresi için fedai can edeceğiz. Bugün artık millete can borcumuz var. Bunun içim var gücümüzle çalışıyoruz.

 

"BİZ BU İĞRENÇ TAVRI FETÖ'CÜLERDEN ÇOK İYİ TANIYORUZ"

Ana muhalefetin başındaki zatın garip garip şeyleri oluyor. Oturduğu koltuğa gelişi dahi şaibeli olan bu zatın, ülkemiz aleyhine olan her ihanetin arkasından çıkması tesadüf olamaz. Sanıyorum kendisini birileri özel olarak görevlendirdi. Ana muhalefetin potansiyelini heba etme konusunda gösterdiği gayretlere baktığımızda başka bir izah bulamıyoruz. Bu zatın yüzü bir kez olsun kızarmadı ya. Foyasını ortaya çıkardığımz halde bir gün dahi utanmadı. Çok da pişkin. Biz bu iğrenç tavrı FETÖ'cülerden çok iyi tanıyoruz. Önlerine konan tüm delillere rağmen ısrarla yapmadık, etmedik, görmedik diyorlar. Bu zatın yüzsüzlüğü ile aynı.

CHP'nin başındaki zat o koltuğa oturduğundan beri aynı yalanları söylüyor ama her seferinde bu defa iktidar olacağız diyor. Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar çıkmasını beklemenin ne anlama geldiğini bilenler bilir. Fakat, azim farklı şeydir, akıl tutulması başka şeydir. Bir ara çıktı, "Cumhurbaşkanı ve ailesi yurt dışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi" dedi. Paçavraları sallayarak "Delilleri bu" dedi. Bir ara da şahsımın İsviçre'de hesapları olduğu yaygarasını koparttı. Görevden çekilmeyi karşı teklif olarak söyledim. İspat edemezsen sen çekileceksin dedim, çekilmedi. İspat etti mi? Etmedi. "Erdoğan'ın Baykal'ın kasetini izlediğini gördüm" dedi. "Böyle bir şey hatırlamıyorum" dedi.

Şu anda Bakan olan bir belediye başkanımıza iftiraları yüzünden ödediği tazminatların haddi hesabı yok.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki tuvaletlerin klozetlerinin altın olduğunu söyledi.  Bir kere zar zor geldi, klozetleri gösteremedim, zira sayın Bahçeli de yanımızdaydı ayıp olur diye. Bu kişi çamur at tutmasas da izi kalır taktiği ile hareket ettiği için yüzünde kızarma emaresi göremedim.

İftiralarla ilgili davalar açıldı, yargıda bütün akrabam, hepsi yüzleşecekler. Bundan sonra kolay kolay af yok.

15 Temmuz mücadelesine şehitlerimize dil uzatmaya başladılar. Kurtuluş Savaşımız sırasında da birileri bu kutlu mücadeleye saldırıyorlardı. 15 Temmuz'a saldırmakla, Çanakkale Savaşımıza dil uzatmak arasında fark yoktur. Açık söylüyorum, 15 Temmuz gecesi Bay Kemal'in takımı, bizlerle beraber, MHP'li kardeşlerimizle beraber yürümediler. Bay Kemal'in takımı ortalıkta yoktu. Onlar tam aksine Bağdat Caddesi'nde tankları alkışlıyorlardı. Biz de bu mandacı kafayı, bu mankurtları çok iyi biliriz. Bu ana muhalefeti biz nasıl ciddiye alacağız.

 

"MİLLETİMİZ BÖYLE BİR ANA MUHALEFETİ NASIL CİDDİYE ALSIN"

Yenikapı'da bir davet yaptık. Son ana kadar olumlu cevap veremedi. Son anda dayanamadı, geleceğini söyledi. Barış kardeşlik sürecini hemen gölgelemeye kalktılar. Biz şu anda sayın Bahçeli ile bu yolda yürüdük yürümeye de devam ediyoruz. Milletimiz böyle bir ana muhalefeti nasıl ciddiye alsın.

 

"BU TEPKİSELLİK NEREDEN ÇIKTI?"

Bizi asıl üzen, böyle bir zatla, böyle bir parti ile aynı istikamette güya siyaset yapanları görüyor olmamızdır. En küçük tepkilerini görmediğimiz kişiler olur olmaz konularda konuşmaya başladı. Hayırdır bir anda bu hız, bu tepkisellik nereden çıktı? Bu bozgunculuk merakının sebebi nedir? Bize yakışan birlik olmaktır, beraber olmaktır. Dayanışma içinde olmak gerekir.

Miladi takvime göre 2018 yılına giriyoruz. Öncelikle milletimizin ve tüm insanlığın yeni yılını tebrik ediyorum.

 

BM'DEKİ TARİHİ KUDÜS OYLAMASI

Kudüs konusunda haklı olduğumuzu biliyorduk ve Allah'ın izni ile kazandık. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak yaptığımız çağrıya güzel bir ilgi oldu, tek tek liderleri aradım. Hıristiyan dünyasından sayın Papa hazretlerini de aradım. Daha sonra teşekkür için de aradım. Aynı şekilde sayın Putin'i de destek için aradım. Avrupa'yı, Almanya liderini, Fransa, bunların hepsini aradım. Bağlantısızlar liderini de aradım. Kral 2. Abdullah ile beraber çalışma içine girdik. Liderleri aradık ve bu mücadeleden sonra da 128 ülke yanımızda yer aldı. 8 ülke Amerika ile beraber hareket etmiş oldu.

Kimler onlarla beraber oldu, nüfusu 15 bin, 20 bin, 25 bin. Alma mazlumun ahını çıar aheste aheste. Amerika BM'ye verdiği desteği çekiyormuş, hani sen demokrattın? Her şey senin istediğin gibi olursa demokratsın, istediğin gibi olmazsa demokrasiden vazgeçiyorsun. Bunun tanımı farklıdır bizim lügatimizde de ben ona girmeyeceğim.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER