Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: Necip Hablemitoğlu suikastının katil zanlısı Ukrayna'da yakalandı
GÜNDEMCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde suikaste uğrayan tarihçi Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin kritik bir bilgiyi kamuoyuyla ilk kez paylaştı. Erdoğan, katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır'ın MİT tarafından Ukrayna'da bulunduğunu ve Türkiye'ye getirildiğini açıkladı.
NTV canlı yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında öldürülen Necip Hablemitoğlu'nun katil zanlısının şu anda Türk yargısına hesap verdiğini aktardı.
MİT, izini buldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk defa bu programda açıklayacağım. Necip Hablemitoğlu FETÖ'nün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını anlatan Köstebek isimli kitabını yayınlayamadan öldürülmüştü. MİT uzunca süredir bu suikastın zanlılarından olan Nuri Gökhan Bozkır'ın izini sürüyordu. İstihbaratımızın bu kişinin Ukrayna'da saklandığını tespit etti. Bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi konusunda Zelensky ile de bunu konuştuk." ifadelerine yer verdi.
"Güvenlik meseleleri bizim için bir bütündür"
Açıklamalarına devam eden Erdoğan, "Bu kişi Hablemitoğlu cinayetinin zanlısı olarak şu anda ülkemiz yargısına hesap veriyor. İstihbarat teşkilatımızın buradaki yakın markajı, muhataplarıyla olan sıkı diyaloglarla birlikte bu iş neticelendi. FETÖ ile irtibatı yanında DEAŞ terör örgütüne silah ve mühimmat temin ettiği bilinen bir kişi. Bu olayın zanlısının yakalanıp ülkemize getirilmesi geçmişteki faili meçhul cinayetlerin aydınlatılma konusundaki kararlığımızın bir ispatıdır. Devletimize ve milletimize ihanet eden şebekelerin her zaman oyunlarını bozduk. Güvenlik meseleleri bizim için bir bütündür. Her çeşidinden terör örgütü ve suç şebekesiyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin Türk adaleti önüne gelip hesap vermekten kurtulamayacaksınız." şeklinde konuştu.
Necip Hablemitoğlu'nun katillerinden Nuri Gökhan Bozkır Türkiye'ye getirildi
Necip Hablemitoğlu suikastinin katil zanlılarından kırmızı bültenle aranan Nuri Gökhan Bozkır, MİT tarafından yurt dışından Türkiye'ye getirilerek Emniyet'e teslim edildi.
Necip Hablemitoğlu kimdir?
28 Kasım 1954'de Ankara'da dünyaya gelen Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulundan mezun oldu.
"Dilde, Fikirde, İşte Birlik" isimli aylık dergiyi yayımlayan Hablemitoğlu, uzun yıllar basın danışmanlığı yaptıktan sonra doktorasını tamamladığı Ankara Üniversitesine öğretim üyesi olarak atandı.
Orta Avrupa ve Balkanlar'da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında eserleri olan Hablemitoğlu, çalışma hayatına ilişkin çok sayıda kitap ve makaleye imza attı.
Dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından Alman Vakıflarının faaliyetlerinin durdurulması için açılan davada, Hablemitoğlu'nun kaleme aldığı "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" çalışması, dosyanın delilleri arasında yer aldı.Bu araştırmasında Hablemitoğlu, Alman vakıfların Türkiye'de yasal olmayan çalışmalar yaptığını, etnik-mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ve İzmir'deki altın madeni karşıtlarını finanse ettiğini yazdı.
FETÖ'yü o yıllarda tarif etti
Hablemitoğlu'nun dikkatleri üzerine çekmesine neden olan çıkış ise FETÖ'ye yönelik eleştiri ve tespitleriydi. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, elebaşı Gülen'in yargılandığı Ankara 2 Nolu DGM'ye sunduğu deliller arasında Gülen'in CIA ile bağlantısını ortaya koyan Hablemitoğlu'nun "Etki ajanları, nüfuz casusları ve Fethullahçılar" başlıklı raporu da yer alıyordu. Bu raporda, Gülen cemaatinin devlet içine sızarak kritik kadroları tuttuğunu vurgulayan Hablemitoğlu, 24 Haziran 1999'da Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programında ise Gülen'in örgüt lideri olduğunun, uzun yıllar önce yetiştirmeye başladığı örgüt mensuplarıyla bu amaç uğrunda çalıştığının altını çizdi.
Ölümünün ardından basılan "Köstebek" isimli kitabında, Gülen cemaatinin silahlı örgüt halini almaya başladığı tespitini daha o yıllarda yapan Hablemitoğlu, elebaşı Gülen'in iktidarı ele geçirdikten sonra Türkiye'ye Humeyni gibi dönmeyi planladığını yazdı. Hablemitoğlu'nun kitabı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hazırlanan iddianamelerin "FETÖ/PDY'nin yapısı" başlığı altında anlatılan bölümün referansı oldu.
Suikaste uğradı
Bundan 17 yıl önce, 18 Aralık 2002'de evinin önünde Necip Hablemitoğlu'nu başından vuran katilin, 15 santimetre mesafeden ateş açtığı belirlendi. Olay yerinde bulunan iki boş kovandan birinin ABD yapımı Ruger, diğerinin ise Alman yapımı Geco marka silahlara ait olduğu tespit edildi. Etkileri nedeniyle bu mermilerin o tarihte Türkiye'de satışı yasaktı.
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminden önce yeniden raftan indirildi. Dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen'in yürüttüğü soruşturmada, Hablemitoğlu suikastına ilişkin detaylar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini ortaya koydu. Örgüt mensubu bir polisin, "Necip Hablemitoğlu cinayeti ile alakalı 18 Aralık 2002'den sonrası ve 6 aylık CDR verilerini şirketlerden istemişler. Onlar da ne var ne yok vermiş. İlgili tarihle alakalı" şeklindeki yazışması, zaman aşımına üç yıl kalan dosyaya delil olarak konuldu.
Böylece darbe girişiminden bir gün önce kabul edilen ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince 8 Haziran 2018'de karara bağlanan FETÖ çatı davasının iddianamesinde, Hablemitoğlu'nun örgüt tarafından öldürüldüğüne işaret edildi.
İlginizi Çekebilir