Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret açıklaması
GÜNDEMAsgari ücretin açıklanmasına sayılı günler kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan diikat çeken açıklamalar geldi. Erdoğan, "Asgari ücret arttı diye işçi çıkarma gibi bir durumla karşılaşacağımızı zannetmiyorum. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşünde Kanal7 Ana Haber Spikeri Hülya Seloni'nin de aralarında olduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası'nın faiz indirimine ilişkin konuşan Erdoğan, "İktidara geldiğimiz ilk günden bu yana ekonomideki tezimiz özellikle düşük faizdir ve bir de faiz-enflasyon ilişkisini ben devamlı “faiz sebep, enflasyon neticedir” diye işlemişimdir. Bu tezim değişmedi. Bugün de ben yine aynı tezi savunuyorum ve buna inanıyorum" dedi.
Asgari ücrette yapılacak artışa yönelik soruya yanıt veren Erdoğan, "Biz alt gelir grupları başta olmak üzere milletimizin bütün kesimlerinin hayat şartlarını iyileştirmek için mücadele ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur olmasına müsaade etmeyiz” ifadelerini kullandı.
Un ve şeker gibi bazı gıda maddeleri üzerinden yapılan spekülasyonlar için gerekli adımların atılacağını da vurgu yapan Erdoğan, "Ticaret Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyor, adımları atıyor. Bu tür stokçuluğun yapılması kesinlikle yasaktır. Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu oralarda göstermek suretiyle herhangi bir sıkıntının olmadığını çok açık net ortaya koydular. Ne yazık ki depolama yöntemiyle bunları piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var" açıklamasında bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Yeni ekonomi modeli ve atılacak adımlara ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren, belki de tarihimizde ilk kez kendi ihtiyaçlarımıza, önceliklerimize ve gerçeklerimize uygun bir ekonomi politikası izledik. Buna da aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Yani biz ekonomik olarak da bağımsızlaşma mücadelesi verdik. Bu adımları attıkça, içeriden dışarıdan vesayetçilerin dirençleriyle, ekonomimize yönelik türlü saldırılarla karşılaştık. Bunların her birini milletimizle birlikte bertaraf ettik. Bizi kendi istedikleri çizgiye çekmek isteyenlerin kur, faiz oyunlarına prim vermedik, vermiyoruz. Büyüme yolculuğumuzda yatırım, üretim, istihdam, ihracat hep önceliğimiz oldu. Felaket tellallarına, mandacı iktisatçılara, ekonomik tetikçilere aldırış etmeden hedeflerimize yürümeyi sürdüreceğiz. Bu ülke bizden önceki yıllarda dünya ortalamalarının çok üstünde oranlarla, yüksek maliyetlerle borçlanmak zorunda bırakıldı. Bu bağımlılık demekti. Ekonomik olarak bağımlı bir ülke kendi politikalarını elbette hayata geçiremez. Belirlenmiş çizginin dışına çıkmaya çalıştığınız zaman karşılaşacağınız şey şantajdır. Buna karşı koyacak dirayetiniz yoksa istikrarsızlığa mahkum edilirsiniz. İşte biz ülkemizi bu durumdan kalıcı olarak kurtarmak için son 19 yılda sergilediğimiz güçlü siyasi irade ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde bu mücadeleyi gösterebilecek dirayete, imkana kavuştuk” ifadelerini kullandı.
“Faiz sebep enflasyon neticedir"
Erdoğan, enflasyon ve faiz konusunda yapılan tartışmaların hatırlatılması üzerine, "Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler nedeniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu sorunları da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak. Şunu çok açık net söylemem gerekiyor. İktidara geldiğimiz ilk günden bu yana ekonomideki tezimiz özellikle düşük faizdir ve bir de faiz-enflasyon ilişkisini ben devamlı “faiz sebep, enflasyon neticedir” diye işlemişimdir. Bu tezim değişmedi. Bugün de ben yine aynı tezi savunuyorum ve buna inanıyorum. Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem ve bu ekonomi tahsilinden de öte bazı değerler silsilesi içerisinde de inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir; enflasyon neticedir. Tabi burada bazıları bunun tam aksini savunuyorlar. Bunlar enflasyonun sebep, faizin netice olduğunu savunuyorlar" açıklamasında bulundu.
"Tayyip Erdoğan aynı noktadadır"
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
Peki, öyleyse dünyaya şöyle bir bakalım; şu anda küresel ekonominin egemen olduğu dünyada acaba enflasyon sebep, faiz netice midir; yoksa faiz mi sebep, enflasyon mu neticedir? Şu anda işte Amerika’da enflasyonun geldiği nokta ortada. Avrupa’da enflasyonun geldiği nokta ortada. İsrail’e bakalım… İsrail’de faiz nedir, enflasyon nedir, oranlar ne durumdadır? Buna bakalım. Buna baktığımız zaman bizim tezimizin doğru olduğunu oralarda zaten görüyoruz. Şu anda da ben yine iddiamdayım. Son dönemlerde ülkemizde bu konuyla ilgili yapılan spekülasyonlar var. Burada en önemlisi, hatırlayın geçmişte Türkiye’de gecelik faizlerin 7.500’lere vardığını gördük. O dönemde iktidarda CHP vardı. CHP’nin olduğu bir dönemin faturasını bu millet ödedi. Tabi şimdi 18 yaş altı genç kesim, genç kuşak bunları yaşamadı ama bunları biz yaşadık, gördük. Şu anda bu CHP’nin Sözcüsü de o dönemin faillerindendir. Hatırlayın Bay Kemal grup konuşmalarında “faizi 1’e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz” dedi. Bir insan akşam sabah bu şekilde bir değişiklik gösteremez. “Faizi 1’e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz” diyeceksin, ondan sonra da kalkıp şimdi de faiz indirimine tepki göstereceksin. Tayyip Erdoğan’ın böyle zikzakları yok. Tayyip Erdoğan, zaten en başından beri düşük faizden bahsediyor ve “Bu faiz inecek” diyor. Ben hiçbir zaman faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan aynı noktadadır. Asla bu konudan taviz vermem. Çünkü bu benim aynı zamanda değerler silsilesi içindeki yapımdır. Bundan taviz veremem ve vermeyeceğim. Bu şekilde gidişle de biz bu işi başaracağız. Göreceksiniz enflasyon inşallah seçim öncesi nerelere düşecek; çok açık net bütün delilleriyle her şeyiyle ortada. Çünkü faiz lobileri kuduruyor.
"Ben ne dedim TÜSİAD’a?"
TÜSİAD'a yaptığı çağrıya dikkat çeken Erdoğan, "Ben ne dedim TÜSİAD’a? “Hadi buyurun, para sizde, finans sektörü sizde. Niye yatırım yapmıyorsunuz? Arkadaş sen zengin misin, para sende mi, finans sende mi? Biz sizden bir şey istiyoruz; yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Ama biz size bunu söyleyince siz tam aksini söylüyorsunuz.” “Faizi düşürelim”, yok… Başta kamu bankaları olmak üzere biz yatırım yapacak olanlara gerekli destekleri vermeye hazırız. Yeter ki yatırım yapın, mevcut yatırımlarınızı büyütün ve bununla birlikte de istihdam oluşsun. İşsizliğin en önemli çözümü istihdam, üretim, ihracat. Arkadan da büyüme geliyor. Büyümede de biz şu anda gayet iyi bir konumdayız ve bu böyle gidecek. Bu işi de başaracağız" ifadelerini kullandı.
“Ortak yayınlara çıkacağım"
Yeni ekonomi modelini katılacağı programlarda vatandaşa anlatılacağını aktaran Erdoğan, "İnşallah, 15’er gün arayla bazı televizyon gruplarında ortak yayınlara bizzat çıkacağım. Bazı arkadaşlarımı ayrıca çıkaracağım. Onlar da bazı açıklamalar yapacaklar. Şu anda biz mesela ihracatta hiçbir dönemde olmayan bir sıçramayı yaptık. Çıkacak Ticaret Bakanım ve bunlarla ilgili nereden nereye geldiğimizi anlatacak. Aynı şekilde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım çıkacak, enerjide neredeydik, nerelere geldik, bunu gösterecek. Düşünün, enerjide bırakın bir gemiyi bir sandal yoktu. Şimdi sismik araştırma gemilerimiz var. Üç tane sondaj gemimiz vardı, şimdi ona bir de dördüncüyü ilave ettik ve bu dördüncü de sıfır kilometre. Bunları gayet uygun fiyatlarla aldık ve bunlar kendimize ait. Böyle bir şey yoktu. Kiralama ile gidiyorduk. Diyelim ki BP ile anlaşıyorduk, BP geliyordu bizde araştırma yapıyordu. Ama tabi uyanıklık bizdeydi; biz para vermezdik, araştırmayı yap, kazanırsan yarısı senin yarısı benim. Shell’e de aynısını söylerdik. Ama şimdi biz kendi gemilerimize sahip çıktık. Onlarla birlikte kendi sularımızda hamdolsun keşifler yapıyoruz. Dünyaya da gemilerimizi kiralama yaparız ve bu kiralamayla yine paramızı kazanmaya devam ederiz" şeklinde konuştu.
Asgari ücret açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret ile ilgili bir soruya ise, “Görüşmelerin akışına göre inşallah biz de kararımızı hayırlısıyla vereceğiz. Asgari ücret arttı diye işçi çıkarma gibi bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum. Biz alt gelir grupları başta olmak üzere milletimizin bütün kesimlerinin hayat şartlarını iyileştirmek için mücadele ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur olmasına müsaade etmeyiz” dedi.
"Ticaret Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde un ve şeker gibi bazı gıda maddelerinin piyasada olmadığı karaborsa ve stokçuluk yapıldığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Bu konuyla ilgili başta Ticaret Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyor, adımları atıyor. Bu tür stokçuluğun yapılması kesinlikle yasaktır. Örneğin şekerle ilgili yapılan açıklamaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu oralarda göstermek suretiyle herhangi bir sıkıntının olmadığını çok açık net ortaya koydular. Böyle bir sıkıntı yok. Bunun dışında sanayide bakıyorsunuz bazı parçaların, yedek parçaların vesaire satışı veya bunların piyasaya sürülmesi noktasında da ne yazık ki depolama yöntemiyle bunu piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var. İlgili Bakanlıklarımızla bütün bunların üzerine gitme kararlılığımız var. Arkadaşlara şunu da söyledim; eğer cezai müeyyideleri düşükse, bunların cezai müeyyidelerini artırmak suretiyle biz bu işin üzerine gidelim. Stokçuluk dinimizde de yasaktır"
“TEKNOFEST kuşağına ihtiyacımız var"
Açıklamalarında Z kuşağına ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Teknofest kuşağına ihtiyacımız var. Teknofest kuşağı zekalarıyla, teknolojik ve bilimsel çalışmalarıyla şu anda çok ciddi bir yarış içerisinde ve maşallah her tarafı duman ediyorlar. Teknofest’in Azerbaycan’da da önemli bir programı olacak. Samsun’da da bir program var. Teknofest’i özellikle devam ettireceğiz. Şu nokta da çok çok önemli; biz geldiğimizde seçme ve seçilme yaşı 30’du. Biz bu seçme ve seçilme yaşını önce 25’e, sonra 18’e indirdik. Gençleri düşünen, gençlerle yatıp gençlerle kalkan parti AK Parti’dir. Niye bizden önce 25 ve 18 yaş grubu gündeme gelmedi? Biz getirdik. Bütün belgeler, tarih her şey ortada. Çünkü bizim hareket merkezimiz şuydu; bizim ecdadımız Fatih İstanbul’un fethini 21 yaşında gerçekleştirdi. Bu milletin büyükleri 20’li yaşlarında büyük bir fetih gerçekleştiriyorsa bu milletin tevarüs ettiği emanetle biz Allah’ın izniyle her işi başarırız” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir