"Cumhurbaşkanı olmak kırmızı ışıkta durmak değil"
TÜRKİYEHürriyet yazarı Abdulkadir Selvi iki depremi karşılaştırdı, Türkiye'nin depremle mücadelede geldiği aşamaya dikkat çekti
Türkiye, cuma günü Elazığ ve Malatya'yı sarsan 6.8 büyüklüğündeki depremin yaralarını sarıyor. Deprem sonrasında 45 kişi enkaz altından sağ kurtarılırken, ölü sayısı 39 olarak açıklandı.
Evleri hasar gören depremzedeler spor salonu, okul, çadır alanı, cami ve cemevi olmak üzere 45 toplu barınma alanına yerleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün beraberindeki heyetle depreme ilişkin incelemelerde bulunmak üzere Elazığ'daydı.
Deprem felaketinin ardından Elazığ'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada katıldığı cenaze töreninde duygusal anlar yaşadı.
Yakınlarını kaybeden bir baba ile yan yana gelen Erdoğan, acılı babanın ağlaması üzerine gözyaşlarına hakim olmakta güçlük çekti.
"KOCA YÜREKLİ ADAM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın afetten kısa bir süre sonra bölgeye yaptığı ziyaret Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'nin de takdirini topladı.
Selvi, şiddet bakımından kıyas kabul etmeyecek olsa bile Marmara depremi ile Elazığ depremine devlet mekanizmalarının müdahalesindeki farklılıklara dikkat çekerek, "Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit, millete liderlik yapamamıştı. Cumhurbaşkanı olmanın Migros’ta alışveriş arabasını kendi kullanmak, Başbakan olmanın kırmızı ışıkta beklemek olmadığını o zaman öğrenmiştik." ifadelerini kullandı.
İşte Selvi'nin yazısının ilgili bölümü;
"MARMARA depremi, büyüklüğü itibariyle deprem tarihine geçen en büyük felaketlerden biriydi. Ancak Türkiye o zaman sadece deprem felaketi yaşanmamıştı, devlet enkazın altında kalmıştı. Yalova milletvekili Yaşar Okuyan o sırada bakandı. Depremden sonra öğle saatlerine doğru Bakanlar Kurulu toplanmıştı. Yaşar Okuyan’ın Marmara bölgesinin yıkıldığını söylemesiyle felaketin boyutları ortaya çıkmıştı. O zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit, millete liderlik yapamamıştı. Cumhurbaşkanı olmanın Migros’ta alışveriş arabasını kendi kullanmak, Başbakan olmanın kırmızı ışıkta beklemek olmadığını o zaman öğrenmiştik.
Elbette ki Elazığ depremi onunla kıyaslanmaz. Elbette ki felaketler kıyaslanmaz. Ama yönetimler kıyaslanır. Artık bir felaket olduğunda ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın harekete geçeceğinden eminiz. Bakanların bölgeye gittiğini ve devletin çarklarının işlemeye başladığını görüyoruz.
Van depremi olduğunda gece yarısı bölgeye ilk giden Erdoğan olmuştu. Depremin ikinci günü de Elazığ ve Malatya’daydı. Bir felaket anında milletin Cumhurbaşkanı’nı başında ve hemen yanında görmesi o kadar önemli bir duygu ki... Millet cenazesine omuz verip gözyaşı döken Cumhurbaşkanını gönlünde ayrı bir yere oturtur.
Erdoğan’ı cenazeye omuz verirken izledim. Koca yürekli bir adam, bir milletin yükünü omuzlarında taşır gibiydi. İşte bu yüzden seni seviyoruz koca yürekli adam."
İlginizi Çekebilir