© Ak Gazete 2015

Defol John Bass! Hoş geldin Maduro!

Mehtap Yılmaz'ın köşe yazısı

  Mehtap Yılmaz

 

Defol John Bass!

Amerika’nın Türkiye’deki imajını yerin dibine soktu. Amerika Büyükelçisi gibi değil de bir terör holiganı gibi ortalığı karıştırdı. 15 Temmuz darbesini eline yüzüne bulaştırdı. 

Yahu bir de yetersiz mi yetersiz… Artvin’de pis işler çevirirken enselendi… Çukur eylemlerinde enselendi… FETÖ darbecileriyle enselendi… 15 Temmuz’da FETÖ darbecileriyle enselendi…

Legal siyaset yerine, FETÖ-PKK gibi terör örgütleriyle iştigal etmeyi tercih etti. Sanki ABD Büyükelçisi olarak Türkiye’ye değil de FETÖ-PKK’ya gönderilmişti. 

Amerika seçimleri boyunca, Türkiye’de beslediği medyaya sürekli olarak Hillary Clinton yanlısı haberler yaptırdı!

Aynen bir fare gibi ABD ve Türkiye arasındaki bağları kemirdi. En son da malum… Giderayak Hilal Kaplan’a terbiyesizlik etti!

Önce akşam yemeğine davet edip, sonra davetini geri çekti! Bölücülük yaptı! Bir kısım medyayı davet etmedi! Üstelik bunu ABD maaşlı bir Büyükelçi vasfıyla yaptı!

Şimdi ABD’nin bu terbiyesizliği telafi etmesi lazım! Trump bu hadsize haddini bildirsin! Geri hizmete alsın… Mutfakta patates soydursun… Bizim için fark etmez! Ama Hilal Kaplan’a hangi cüretle böyle bir saygısızlık yaptığının hesabını sorsun!  

Terör işbirlikçisi John Bass’e, özür dilettirsin! 

*

Söylemesem öleceğim!

Yahu John Bass! Sen diplomat mısın, terörist misin? FETÖ-PKK’nın sesi misin? Ah dur belki de Ermeni Diasporasının Türkiye temsilcisi… Söyle bakalım nesin sen? Kimsin?

Evet… Gidişine gelince… Ben ona çoktan “Bas git John Bass” demiş, defetmiştim! Lakin illa bir cümle daha kurmam gerekirse şöyle içeriden, şeddeli, mahreçli bir “Defol terör militanı John Bass! Canın cehenneme!” diyeyim!

 

Hoş geldin Maduro..

 “Gazze’de öldürülen çocukların katili İsrail devletine önce dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler dur demeli; katil devletlerini ilk Yahudiler kınamalı. Filistin’de Müslüman, Hristiyan, farklı din ve kültürlerden insanlar var.

İkinci çağrım, bölgedeki Arap halkına ve liderlerine… Ne zamana kadar bu katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz?

Arap halkları ne zaman uyanacak? ...ve Arap liderleri…

Ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses vereceksiniz?

Yerin dibine batsın resmî açıklamalarınız!

Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz!

Artık harekete geçmelisiniz!

Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz!

Durdurmalısınız!

Venezuela Devlet Başkanı olarak size sesleniyorum: Yeter artık!

Resmî açıklamalarınızdan öteye gidemiyorsunuz, o kadar.

Ses tonumdan ötürü kusuruma bakmayın. Çok derinden konuşuyorum.

İçimde saklı olan acı ve öfke, beni bu şekilde konuşturuyor.

Filistin halkına yapılan katliama seyirci kalmak bana acı veriyor.

Artık ölümlere alışmışlar…

Dünya, bu katliam karşısında kör ve sağır olmuş!

Çoğu korkak liderler de resmi bir yazı geçip, olaylardan üzüntü duyduklarını belirtip kınıyor o kadar.

“Saldırıyı lanetliyoruz…” Sadece bu…

“Çok endişe duyuyoruz.” Bir de bu…

Mesele bitiyor onlar için…

Oysa asıl endişelenen, kolunu kaybeden Filistinli çocuklardır. Çocuklarını kaybeden ailelerdir. Sözde yasaklanan misket bombalarının, başlarına ne zaman yağacağından endişe duyan Filistinli çocuklardır.

Yeter artık!

Artık yeter!

Venezuela artık yeter diyor!

Chavez’in Bolivarcı Venezuelası, Filistin halkına yapılan katliama artık yeter diyor!

Birleşmiş Milletleri, Filistin konusunda adaleti sağlamaya çağırıyorum!

Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni, adaleti sağlamaya çağırıyorum!

Adalet!”

İşte böyle cesur bir çıkışla Filistin’e sahip çıkan, Arap ülkelerine ayar veren Venezuela Devlet Başkanı Nicholas Maduro Türkiye’de! Seni seviyoruz cesur insan! Hoş geldin!

Bizde kendini sol diye tanımlayan güruh, eminim Filistin çıkışın yüzünden seni görmezden gelecek… Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’la dost olan liderlere karşı anlaşılmaz bir önyargıları var!

Dert değil, hoş geldin ülkemize! 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER