© Ak Gazete 2015

Deşifre olunca kaçtı gitti

17/25 Aralık yolsuzluk kılıflı yargı darbesindeki rolü deşifre olunca elçisi John Bass’ı apar topar Afganistan’a kaçıran ABD’ye tepkiler dinmiyor.

 

 FETÖ’cülerin milli iradeye karşı ilk darbe girişimi olan 17/25 Aralık kumpasındaki rolü deşifre olunca elçisi John Bass’ı Afganistan’a kaçıran ABD’nin ikiyüzlü tavrına tepkiler peşi sıra geliyor.  15 Temmuz akşamı FETÖ’cüler tarafından girişilen hain darbe girişiminde Akıncı Üssü’nde yakalanan Adil Öksüz’ün elçiliklerinden aranmasını “vize iptali” bahanesiyle izah etmeye çalışan ABD temsilciliği irtibat elemanı Metin Topuz’un 17/ 25 Aralık kumpasçılarından dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amiri Mehmet Akif Üner, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Mehmet Fatih Yiğit, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı ile ne görüştüğünü, elçilik üzerinden hangi bilgileri aktardığını izah edemiyor. 

Topuz, FETÖ’cü Çakallı ile 28 Kasım 2013’te toplam 292 saniye süren bir telefon konuşması gerçekleştirmiş. Aynı gün üç kez daha telefon konuşması yapan Topuz’un 2 Aralık 2013 tarihli konuşması ise 199 saniye sürmüş. 3 Aralık 2013’de ise Üner ile dört Yiğit ile bir kez olmak üzere toplam bin 90 saniye telefonda konuşmuş. Topuz, FETÖ’cü Saygılı ile ise elçilikte 13 saniye görüşmüş. Metin Topuz olayında ABD’nin suçüstü enselendiğine dikkat çeken gazeteciler ve hukukçular, bu nedenden dolayı büyükelçi Bass’ın kaçar gibi ülkeyi terk ettiğini söylediler. 

 

FETÖ İLE ORTAKLIĞI BELİRGİNLEŞTİ

ABD’nin FETÖ’nün suç ortağı olduğunu kaydeden gazeteci yazar İmdat Aslan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son süreçte içte ve dışta analitik düşünceye dayalı siyasi atakları ve diplomatik tavrı Türkiye’nin eski günlerdeki; silik, etkisiz, edilgen dış politikalarına alışmış olan ABD ve AB ülkelerinde şaşkınlıkla takip ediliyor. ABD  ya Türkiye ile müttefiklik anlaşmalarına sadık kalacak ya da Türkiye’nin bundan sonraki siyasi, diplomatik ve yargı bazından verdiği haklı tepkilere alışacak. ABD’nin sıkıntısı 15 Temmuz işgal ve darbe girişiminin suç ortağı olduğunun anlaşılmasıdır” dedi. ABD’nin Türkiye aleyhindeki her faaliyette başrolü oynadığını kaydeden Aslan, “15 Temmuz Türkiye için bir milat olduğu gibi Türkiye düşmanlarının tanınmasında ve tescil edilmesinde de bir milattır. Bunda ABD’nin başrol oynadığı her geçen gün daha da belirginleşmektedir. Metin Topuz bu suç ortaklığındaki maşalardan sadece birisidir” dedi.

 

YARGI GEREKENİ YAPMIŞTIR

Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullandığına dikkat çeken avukat Ferhat Çakır, “İrtibat elemanı olan bir şahıs, adeta ülkemiz aleyhine espiyonaj faaliyeti yürütüyor.  Türkiye de bunu delilleriyle ispat ediyor ve tutukluyor. Bu uluslararası hukuktan doğan bir hakkıdır. ABD bu duruma alışık olmadığı için tepki göstermeye çalışıyor. Fakat saçmalıyor. Suçlu olmalarından kaynaklı panik hali her taraflarına yayılmış vaziyette. Öyleki Bass’ı bile adeta apar topar kaçırdılar” dedi. Milli iradeye karşı girişilen her darbe teşebbüsünde ABD’nin parmağı olduğunu hatırlatan Çakır, “Bu geçmişte de böyleydi. Bugün de böyle. 17/ 25 Aralık kumpasında da ABD parmağı vardı 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde de. ABD, FETÖ’nün hem hamisi hem suç ortağıdır. John Bass işin ucunun kendisine dokunacağını anlayınca kaçar gibi terk etti” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER