© Ak Gazete 2015

Devlet Bahçeli: Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye'dir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya destek açıklaması yaptı. Hedefin Türkiye olduğunu ifade eden Bahçeli, konunun devletin bekası olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında kameralar karşısına geçti.

MHP Lideri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sahip çıktı.

Türkiye'yi hedef alan bir tezgahın kurulduğunu dile getiren Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu'nun yalnız olmadığını konunun devletin bekası olduğunu söyledi.

"HEDEF TÜRKİYE'MİZDİR"

Devlet Bahçeli, "Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye'mizdir. Hedef milli birlikte ve huzur ortamımızdır. Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, suç ve terör örgütü temincileri vardır ve bellidir.

"İÇİŞLERİ BAKANI YALNIZ DEĞİLDİR"

İkazen diyorum ki hiç kimse İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek kimsenin gücü yetmeyecektir. Hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. TSK'nın ve İçişleri Bakanı'nın yalnız olmadığını ifade ediyorum. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Herkes yerini bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye'nin gündemi video ile rehin alınamaz. İftiralarla ele geçirilemez. Sayın Binali Yıldırım'ı evladıyla töhmet altında bırakmak müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak Türkiye'ye kastetmek için kullanılan çevrelere destek vermektir." dedi.

 

"KORKUYA REHİN DÜŞMEDİK"

Bahçeli, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

"Bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının farkındayız. Bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet ve hükümranlık mücadelelerinin üzerindeyiz. Sıcak veya soğuk çatışma ya da gerilim dinamiklerinin ağırlık merkezindeyiz. Dünyanın gözü üzerimizdedir. Medeniyetlerin kavşak noktasında doğu-batı güzergâhında yer almamızın avantajları olduğu kadar dezavantajlarını da görmek zorundayız.

Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri görmeliyiz. MHP olarak hayatın akışını ve hadiselerin akışkanlığını milliyetçiliğin ilkeleriyle hukuk ve demokrasiyle okumalıyız. Tutarlı olacaksak etik hassasiyetlere uyacaksak başkaca bir seçenek olmadığını bilmeliyiz. Onun bunun dolduruşa gelerek siyaset yapmadık, bundan sonra da kimse beklememeli. Korkuya hiç rehin düşmedik. Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara taviz veremeyiz.

"RİZE ZİYARETİ İNCELENMELİ"

Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet devrede. Amaç, Türkiye'nin uluslararası camiada itibarını lekelemek, Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, hizmetle birlikte nihai aşamada doğal veya doğacak şikayetlerin birbirlerine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.

CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye'nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir. Bizi asıl düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli'ni ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır.

"OLAY ÇIKARMAK ÜZERE PLANLANDI"

Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir. Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek, teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir. İP Başkanı'nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, sorumsuzlukla, öngörüsüzlükle izah edilemez.

Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşılıyor ki baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmıştır. Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza Vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir. 'Esnaf geziyorum.' diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır. İP'in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak Olayları'nda olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır.

 

 

"OYUN BÜYÜKTÜR, OYUN KİRLİDİR"

FETÖ'ye, PKK'ya ve milli bekamızı tehdit eden ülkelere karşı sağlam duruşumuz, kim varsa rahatsız etmektedir. Son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, iftiraların Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınması mümkün değildir. Terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması cesaretle yapılırken bu mücadele içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları matuf bir amaca hizmet etmektedir. Biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek isteyen kampanyayı görüyoruz. Algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır. Libya'daki varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Kıbrıs'taki kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar.

Doğu Akdeniz'den intikamla yanıp kavruluyorlar. Irak'ın kuzeyinde PKK/PYG'ye dünyayı zehir etmemizden dolayı üzerimize geliyorlar. Terör devletinin suya düşmesinden gocunuyorlar. Kandil'e Türk bayrağı dikeceğiz ya çıldırıyorlar. 128 milyar dolar nerede diye sorun dediler tutmadı, 104 emekli amiral bildiri yayınladı kimse yemedi, Cumhur İttifakı'nı karalayın, ekonomiyi kötümserliğe sokun diye tembihte bulundular inanan çıkmadı. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir. Türk milleti Cumhurbaşkanı'nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının destekçisidir. Bir suç varsa, suçluların belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Karambolde siyasi fırsatçılığa kapılanlar, iki dünyada bunun hesabını vereceklerdir.

 

 

"HÜKÜMETİMİZİN YANINDAYIZ, SOKAK ÇETELERİNİN KARŞISINDAYIZ"

Her nifak ve dedikoduya sarılan CHP'nin siyasi ayıplıdır, ahlaksızdır. Çukur siyasetidir. Kılıçdaroğlu'nun rotası yanlıştır. CHP Türkiye üzerinde emelleri olanların Türkiye muhalifidir. İP bu limana varmıştır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek için faal olanlara bedeli ne olursa olsun izin verilmeyecektir. Biden lobisinin zehir saçan zihniyeti Türkiye Cumhuriyeti'ni düşüremeyecektir. CHP'nin sırtını emperyalizme dayaması tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda düşmana hizmet etmekle birdir.

Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Biden'ın muhalefeti pışpışlaması sonu hüsran olacak maceraya atılmaktır. Ruhsatı kovboylar değil, güç odakları değil büyük Türk milleti vermektedir. Türkiye'yi siyasi, hukuki ve toplumsal alanlarda taşeronlar vasıtasıyla seçime zorlamak demokrasi ve milli irade düşmanlığının yansımasıdır. Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Türk milleti tesadüfen bir araya gelinmedi. Bağımsızlık hediye alınmadı. Sınırlarımız icazetle çizilmedi. Varsa çıksın karşımıza. Hiç kimse MHP ve ülkücü hareketin sabrını test etmemelidir. Herkesin sorumlu davranması tarihi bir görevdir. Biz hükümetimizin yanındayız. Sokak çetelerinin karşısındayız.

 

 

AP RAPORU AÇIKLAMASI: YOK HÜKMÜNDEDİR

AP'nin çağrısı ayaklarımızın altında çiğnenmeye müstehaktır. 19 Mayıs'ta kabul edilmesini de manidar bulduğumuzu belirtmek isterim. Teröristleri ülkelerinde ağırlayan, ülkelerin akıl ve vicdan tutulması yaşadıkları açıktır. Milliyetçi-ülkücü hareketi terörle anmak, terör sevicilerin harcıdır. Yayınlanan rapor Avrupa değerlerinin inkarıdır. Bir Haçlı organizyonudur, bizim için yok hükmündedir.

Onların baktığı yer PKK'nın, YPG'nin, FETÖ'nün sığınıp ikmal yaptığı yılan deliğidir. Biz hakkın yanındayız, halkın yanındayız. Türk milleti yapay ayrımlara fırsat vermeyerek beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Gün kucaklaşma gündür. AP'nin raporu malumun bir nevi ilamından başka bir şey değildir. Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir parçası da söz konusu raporun 19 Mayıs'ta yayınlanmasıdır. Nefret salgını vebadan daha büyük hasar vermektedir."

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER