Düzmece belgeyle organize yalanlar
GÜNDEMYerel seçimler öncesi iktidara yönelik attıkları ‘bankamatik memur’ iftirası ve ‘yolsuzluk’ algısı ile göstermelik bir başarı elde eden zillet ittifakı 2023 seçimleri öncesi de uydurma belgeler, yalan ve iftiralarla siyaset mühendisliğine soyundu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun YouTube’dan ‘6 milyar liralık yolsuzluğun belgesi’ diye salladığı kağıt parçasının da düzmece olduğu ortaya çıktı. Akit’e konuşan uzmanlar, “CHP’nin, üst aklın yönlendirmesiyle sahte belge ve organize yalanları devam ediyor” dedi.
Daha önce attığı onca iftiraya rağmen elle tutulur somut hiçbir usulsüzlük örneği bulamadığı halde, ‘bize sürekli belge akıyor’ diyerek yeniden yolsuzluk iddiaları üzerinden prim kasmaya çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin boş ve sinsi bir planın parçası olduğu ortaya çıktı. ‘Saat 22’de çok önemli bir belge açıklayacağım’ diyen Kılıçdaroğlu’nun, sözde 6 milyar liralık yolsuzluk belgesinin bütünüyle sahte ve düzmece çıkması, zillet ittifakının hiçbir hukuki alt yapısı ve gerçeklik payı olmayan sahte belgeleri önümüzdeki günlerde piyasaya sürerek, hükümeti halk nezdinde itibarsızlaştırmak için sinsi bir operasyon yürüteceklerini gözler önüne serdi.
Üst aklın stratejisi
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Siyaset Bilimci Yılmaz Altunsoy, şunları dile getirdi: “Muhalefetin yalan ve iftira siyaseti bir üst akıl tarafından öğretilen bir stratejiden ibaret. Bu muhtemelen FETÖ ve ya onun üstünde bulunan Amerikan aklı olabilir. Yalan siyaseti toplumu manipüle etme, toplumu algı ile bir yerlere yönlendirme noktasında işe yarayan bir siyaset. Düşmanımız bile olsa biz kimseye iftira atamayız. Ama karşımızdaki bu ahlaki değerlerden mahrum bir siyasi oluşum var. Amaca ulaşmak için her yolu meşru görüyorlar. Bu yapı iftira siyasetini oy devşirmenin vasıtası olarak görüyorlar. Ve her defasında yüzlerine çarpılsa da kamuoyunda bir nokta, bir soru işareti bıraktı. Hep bunu oynuyorlar ama yalancının mumu yatsıya kadar yandı. Yolsuzluk iftirası atanlar yapılan yolların karını bile temizleyemedi.”
Yalanla yol alınmaz
Zilletin paydaşlarının, iktidarı yıkmanın yolunun manipülasyondan geçtiğini belirten söyleyen Yılmaz Altunsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın elle tutulur gözle görülür bir yanlışı olmadığı halde bunları yıkmanın tek yolunun manipülasyondan geçtiğini biliyorlar. Ancak günün sonunda Anadolu irfanı var. İnsanlar, yalancıların ve iftiracıların ne yaptığını, sözde ‘malı götüren’ insanların neler ürettiğini görüyorlar. Yalanla bir yere kadar gidersiniz.”
İftiranın alıcısı olmayın
Araştırmacı Gazeteci Zihni Çakır da, şunları söyledi: “İnsanlar yalan söyler, algı üretirler. Bunların bir alıcısı varsa devam ederler. Geriye dönüp 29 Mart 2019 ve 24 Haziran 2019 seçimlerine baktığımız zaman karşımızda organize yalan söyleyen, iftira atan, algı operasyonu çeken bir yapı var. Ve biz bunlara Türkiye’nin iki önemli şehrini teslim etmişiz. Demek ki bunun alıcısı var. Üzgünüm ama CHP’nin % 25’lik seçmen kitlesinin dışında da, yani muhafazakâr, milliyetçi ve mütedeyyin kesimden de bu yalan ve iftira operasyonlarının bir alıcısı var. Muhafazakâr kitlenin artık silkelenip kendisine gelmesi gerekiyor. Çünkü bunlar, yalan ve iftiralarla elde edecekleri bir iktidarla bu ülkede tek bir muhafazakar mütedeyyin insan kalmayana kadar bir savaş başlatacak. Kaybettikleri iktidardan sonra kendi zihniyetlerinin devletin kılcal damarlarından temizlenmesini intikamını çok ağır alacaklar. Eğer bazı küskünlükler nedeniyle aralarında devlete karşı isyan girişiminde bulunan kitleleri de kapsayan bir anlayışın söylemlerine aldanıp bunları iktidara getirmeyi planlayan mütedeyyin insanlar varsa emin olun bunun en büyük zararını yine kendileri görecekler.”
Yalanda ittifak ettiler
Zilletin yalanda da ittifak ettiğini vurgulayan Çakır, şöyle devam etti: “İttifak ortakları zaten siyasetlerini algının, iftiranın üzerine oturtmuş durumdalar. Bugüne kadar toplumun geleceği açısından, bu ülkenin bölünmez bütünlüğü açısından herhangi bir politika, plan, proje ve program ortaya koyamadılar. İttifak ortaklarına bakıyorsunuz; biri terörle doğrudan ilişkili, diğeri CHP adı altında kazanılmış bazı belediyelerde yolsuzluk batağının dibine kadar saplanmış, CHP’yi zaten söylemeye gerek yok. Yolsuzluk operasyonlarından tutuklananların sayısını unuttuk. Bunun yanında parti teşkilatlarındaki taciz, tecavüz vakalarının artık sayısını, skalasını tutmayı bıraktık. Bunlar Kılıçdaroğlu “namussuz siyaset getirme” sözünün yansımasıdır.”
İlginizi Çekebilir