Ekrem ve Mansur nereye koşuyor?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’ye oy verenleri pişman ediyor.

Akşener’i Yavaş’ın yanlış su arıtma icraatı zehirlemiş!

Ankara’daki ishal ve zehirlenme vakalarının nedenin “kirli su” olduğu tescillendi. İP Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere binlerce kişiyi hastanelik eden Ankara’nın musluk suyunun sağlıksız olduğunu itiraf eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, musluklara su veren arıtma sisteminin tam olarak çalışmadığını ağzından kaçırdı. Kasım ayı Belediye Meclis toplantısında konuşan Yavaş, şok bir itirafta bulundu. ASKİ suyunun tadının neden bozulduğuna ilişkin bir soruyu cevaplayan Yavaş, problemin sadece suyun tadında olmadığı, şehrin arıtma sisteminin de tam olarak çalışmadığını itiraf etti. Binlerce kişinin ishal ve yüksek ateş şikayetiyle hastanelere koştuğu Ankara’da yüksek kapasiteli arıtım tesislerinin randımanlı çalışmadığını belirten Yavaş, “İvedik’te şu anda tam manasıyla arıtma yapamıyor” ifadelerini kullandı.

Kadrolaşma hevesi bozdu

Ortalama su tüketimi 1 milyon 252 bin m3 olan Ankara’ya 1 milyon 692 m3’lük kapasiteli arıtma tesisi bırakan Melih Gökçek’in devasa hizmetini akamete uğratan Yavaş’ın hali hazırdaki tesisleri arıtım yapamaz hale getirmesi; başkente kirli su verilmesine neden oldu. Efsane başkan Gökçek döneminde sorunsuz çalışan arıtma ve terfi sisteminin, yeni dönemdeki kadrolaşma operasyonları sebebiyle bozulduğu öğrenildi. CHP-İP ve HDP kadrolaşmasını sağlamak için yönetim ve mühendis kadrosunun baştan sona değiştirildiği, tecrübeli personelin işten atılması sebebiyle tesiste ciddi arızaların oluştuğu belirtildi. Sistemin yeterli arıtma yapamaması yüzünden şehir şebekesine verilen suyun büyük bölümün arıtılmadığı, ishal ve zehirlenme vakalarının arttığı ifade edildi.

İzmir’in suyu da arıtılmıyor

Ankara’nın CHP’li Mansur Yavaş’la yaşamaya başladığı kirli su mağduriyetine İzmirli vatandaşlarımız yıllardan bu yana maruz kalıyor. İdeolojik obsesyonlarının bedelini CHP’li belediyelerin iş bilmezliğiyle ödeyen İzmir halkı, arıtma tesislerini yetersizliği ve kalitesizliği nedeniyle kirli su kullanmak zorunda kalıyor. Kanalizasyon arıtımı noktasında da büyük bir başarısızlık örneği sergileyen CHP’li İzmir Belediyesi, şehrin bütün atık suyunu körfeze akıtıyor. Aziz Kocaoğlu döneminden beri süre gelen arıtma tesisleri yetersizliği, İzmir’in yeni CHP’li belediye başkanı Tunç Soyer döneminde de hiçbir gelişim gösteremeden devam ediyor. 

Gökçek’ten başkanlık dersi

CHP’li Yavaş’ın foyasını gün yüzüne çıkaran Melih Gökçek, Twitter’dan bomba paylaşımlarda bulundu. Ankara’nın nasıl kirli suya mahkum edildiğini kanıtlarıyla anlatan Gökçek, “Mansur Yavaş, Ankara’ya su verilen İvedik Arıtma Tesislerinin tam arıtma yapmadığını kendi ağzıyla itiraf etti. Bu Ankaralının sağlıksız su içtiğinin kanıtıdır. Ankara’ya sağlıksız su içirenler hakkında savcılık olaya derhal el koymalıdır” dedi. Skandalla ilgili açıklamalarına devam eden Gökçek, şunları ifade etti: “Ankara’da İvedik Arıtma Tesisi iki üniteden oluşuyordu. Ankara nüfusu artınca 2016’da üçüncü üniteyi devreye soktuk. Günlük üretimi 1.692.000 m3/güne çıktı. Ankara’nın ortalama tüketimi 1.250.000 m3 gün. Yani kapasitede şuan sorun yok. Yavaş’ın ‘İvedik’te tam manasıyla arıtma yapamıyor’ demesi yeni göreve gelen elemanların teknik kapasitelerinin olmadığının ispatı. Dikkat edilirse Yavaş her gün, dün yaptığı atamayı değiştiriyor. Ankara’daki değişiklik, cumhuriyet tarihinde hiç yaşanmadı. Bütün bunlar Yavaş’ın kadrosunun olmadığını çok net gösteriyor.”

Ekrem işçiye düşman sapkınlara dost...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlerden önce yaptıkları açıklamalarda, emekçilerin yanında yer alacağının sözünü vermişti. Göreve gelir gelmez işçi kıyımlarına başlayan CHP’li belediyeler, Türkiye’nin dört bir yanından binlerce emekçiyi kapının önüne koydu. Mazbatayı aldığından bu yana 3 bine yakın işçiyi ekmeğinden eden İmamoğlu’nun son icraatı ise emekçilerin grev haklarını gasp etmek oldu.

Grev yasaklandı

İmamoğlu’nun danışmanı ve İBB Sözcüsü Murat Ongun’un başkanlığını yaptığı İstanbul Otobüs İşletmeleri Tic. A.Ş.’nin Şehir İçi Taşımacılık ihalesinin teknik şartnamesinde skandal bir detay ortaya çıktı. Otobüs A.Ş.’nin hizmet alımlarında, grevi teşvik etmeyi ve grev yapmayı yasakladığı belirlendi. Geçtiğimiz ay gerçekleşmesi gereken ancak tepkiler sonrası iptal edilen ihalenin teknik şartnamesine göre, iş arkadaşlarını greve ve işi engelleyecek her türlü girişime teşvik edenler cezalandırılacak.

Vaadler de boşta

Bakırköy’deki 1 Mayıs Mitingi’ne eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte katılan İmamoğlu’nun grevi kırmak için ihale teknik şartnamesine özel madde koydurması “ikiyüzlülük” olarak yorumlandı. İmamoğlu, grev hakkına tırpan vururken, CHP’nin seçim beyannamesinde sendikal haklara yönelik şu ifadeler yer alıyor: “Sendikaya üyelik hakkı, toplu sözleşme hakkı ve grev hakkını bir bütün olarak ele alacağız. İşçilerin sendikalarda örgütlenmelerinin ve hak arama yollarının önünü açacak, toplu sözleşme ve grev hakkının kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracağız.”

Belediyeye LGBTİ’li üye

Seçim öncesi hazırladığı propaganda anketlerinin cinsiyet bölümünde ‘diğer’ kutucuğunu koyarak LGBTİ ahlaksızlığını meşrulaştıran ve sürekli olarak toplumsal cinsiyet eşitliği zırvasını dillendiren CHP’li İmamoğlu’nun yeni bir skandalı daha ortaya çıktı. Eşcinselliğin siyasiler eliyle meşrulaştırılmasına karşı çıktığımız için gazetemize dava açan İmamoğlu’nun, İstanbul Kent Konseyi’ne LGBTİ sapkınları üye olarak seçtiği bildirildi. Heinrich Böll ve Friedrich Ebert Vakfı’nın desteklediği, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) üyesi Cem Öztürk’ün, İmamoğlu’nun onayıyla Kent Konseyinin yürütme kurulu üyesi olarak atandığı belirlendi.