FETÖ davasından operasyonla kurtarıldı

Büyükçekmece Memur Suçları Savcısı'nın, Danıştay kararına rağmen İmamoğlu hakkında takipsizlik kararı yazdığı belirlendi. Kararı yazan savcının, takipsizliğinin iade edilmesinin üzerine yetkili Başsavcı Vekili'nin Ankara'da seminere gittiği hafta yeniden takipsizlik yazıp konudan habersiz başka bir Başsavcı Vekili'ne onaylattığı saptandı. Olaydan dönemin Başsavcısının da haberdar edilmediği belirtildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu, Ekrem İmamoğlu'nu kurtarma operasyonuyla ilgili soruşturma başlattı.

CHP'li Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediyesi Başkanı olduğu dönemde FETÖ'nün Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan ile Beylikdüzü Belediyesi'nin ilişkileri sebebiyle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın en önemli delili İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan soruşturma raporuydu…

Raporda, FETÖ'nün Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan'ın E-yöntem şirketinin sahibi olduğu ve 'danışmanlık' kapsamında doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili olduğu şirketler üzerinden, Belediyeden adrese teslim ihaleler aldığı belirtiliyordu. Hakkında ön inceleme yapılan ve soruşturma izni verilen 24 kişi arasında birinci sırada Ekrem İmamoğlu bulunuyordu.

DANIŞTAY "YARGILANMALI" DEDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzalı söz konusu rapor gereğinin yapılması için Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Bu arada Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu şüpheliler soruşturma iznine Danıştay nezdinde itirazda bulundu.

Danıştay 1. Dairesi itirazları büyük ölçüde reddetti ve Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı belediye görevlileri hakkında soruşturma yapılması gerektiği kesinleşti. O dönem Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı olan Fatih Karakuş tarafından yürütülen soruşturmada sadece Ekrem İmamoğlu hakkında dikkat çekici bir zamanlamada sıra dışı bir takipsizlik kararı verildi.

TAKİPSİZLİK

İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na adaylığını açıklamadan iki ay önce yazılan tartışmalı takipsizlik kararında; Belediye Başkanı'nın belediyece yapılan ihalelerin hepsinin birebir dosya içeriğini inceleyip ihaleye fesat eylemini tespit etmesinin ve bu suçu ortaya çıkarabilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ileri sürülüp atılı olan 'Görevi ihmal' suçunun işlendiğine ilişkin delil bulunmadığı iddia edildi. Diğer belediye çalışanlarının bir bölümü hakkında ise Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Adliyede takipsizlik kararının onay sürecinde de gariplikler yaşandı. Bu kararı inceleyip onaylamak ile görevli Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcı Vekili Asım Ekren aynı gün kararın hukuki olmadığı gerekçesiyle iade etti. Dosyada Danıştay kararı ve Bakanlık raporu bulunduğu dikkat çeken Ekren, diğer belediye çalışanları ile ilgili iddialarla birlikte dosyanın bütün halinde ele alınıp yasal gereğinin yapılmasını talep etti.

İKİNCİ KEZ AYNI İDDİANAME

Konuya hâkim olan Başsavcı Vekili'nin Ankara'da seminere gitmesini fırsat bilen Cumhuriyet Savcısı Fatih Karakuş, aynı kararı birkaç gün sonra bir kez daha yazarak konunun detaylarına hakim olmayan bir Başsavcı Vekili'ne onaya sundu. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ziya Kavruk kararı onayıp kesinleştirdi. Böylece Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için önündeki en büyük engel kalkmış oldu.

HSK'DAN SORUŞTURMA

Sıradışı takipsizlik kararının Hakimler ve Savcılar Kurulu'na bildirilmesi üzerinde Kurul, soruşturma izni verdi. Olayı araştırmak üzere Yücel Gencer isimli HSK müfettişi görevlendirildi. Müfettiş süreçten haberi olan birçok kişinin ifadesine başvurdu. Ankara'ya seminere gittiği sırada söz konusu takipsizlik kararı onaylanan dönemin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcı Vekili Asım Ekren'in HSK müfettişine konuyla ilgili ifade verdiği öğrenildi.

Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre Ekren'in , "Takipsizlik kararı ekranıma düşünce kamu davası açılması yönünde kanaatimi bildirerek dosyayı iade ettim. İçişleri Bakanlığı ve Danıştay kararlarının dikkate alınması gerektiğini belirttim" dediği belirtildi. İddiaya göre dönemin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcısı da, ikinci takipsizlik kararından sonradan haberdar oldu.