FETÖ’cu Hakimlerin verdikleri kararlar yeniden yargılanmalı !
TÜRKİYEFETÖ/PDY Terör örgütü mensubu hakim ve savcılar hukuka göre mi karar verdiler ? Yoksa cemaat imamlarından , önderlerinden, abilerinden aldıkları talimat veya emirler doğrultusunda mı karar verdiler ?
Eski HSYK üyesi Ömer Köroğlu
Fetö terör örgütü mensubu olduğu tespit edilip görevden ihraç edilen ve tutuklanıp ceza evlerine konulan hakım ve savcıların sayısı 4 bin 500 e yakındır. Bunlardan 2 bin 500 den fazlası tutuklandı yargılanmaları sürüyor.
Bu hakım ve savcılar on binlerce kararın altına imza attılar. FETÖ/PDY Terör örgütü mensubu olmaktan tutuklu olan hakım ve savcılar hukuka göre mi karar verdiler ? yoksa cemaat imamlarından, önderlerinden ,abilerinden aldıkları talimat ve ya emirler doğrultusunda mı karar verdiler ? FETÖ/PDY mensubu olmaktan yargılanan hakimlerin verdikleri karar yok hükmünde olmalı suçlulara yeniden yargılanmalarına imkan sağlanmalıdır. Belki de sahte tanık ,düzmece belgeler dikkate alınmayan savunmalarla verilen kararlar keyfi ve ya birilerinin etkisi altında kalarak verilmiş kararlardır. Bu hakım ve savcıların Ergenekon ve Balyoz davalarında nasıl sahte tanık, düzmece belgeler düzenledikleri sorgusuz sualsiz yargılama yaptıkları tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan operasyonlarda tutuklananlar arasında bazı suçsuz günahsız olanlar da görevinden alındı. Yargılama sürecinde suçsuz oldukları ortaya çıkan kişiler serbest bırakıldılar ve görevlerine iade edildiler . Bu süreçte mağdur olan kişilerin aileleri ve yakınları seslerini duyurabilmek için her yolu denediler. Adalet er yada geç yerini bulacağına inançlarını hiç kaybetmediler. Devlet en adil şekilde yargılama yapmak istiyor suçlular ve suçsuzların bir an önce ayıklanmasını istiyordu. Aileler perişan olmuştu fakat FETÖ/PDY üyesi hakimlerin yıllardır verdiği kararlarla perişan olan ailelerin sesini neden hiç kimse duymuyor ve ya duymak istemiyordu.
BAHÇELİ’ DEN AF ÖNERİSİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘in son zamanlarda ki FETÖ/PDY ve PKK terör örgütü suçlularını kapsamayacak bir GENEL AF gündeme getirmesi yıllardır keyfi veya emir ve talimatlarla FETÖ/PDY terör örgütü mensubu hakimlerin verdikleri kararların adil adaletli hukuka uygun olmadığını savunmaların dikkate bile alınmadığı yargılamalardaki haksızlıkların telafi edilmesi midir gündeme gelen AF tartışması. Devlet Bahçeli FETÖ/PDY örgüt mensubu hakimlerin verdiği kararlardan mağdur olan on binlerce kişinin ailenin sessizliğine ses, umut belki de çare olmak mı istiyor.
AF genel anlamda bir kişinin kusurunun bağışlanması demektir. Bütün toplumların aileden başlayarak ,okulda ve toplum içinde nasıl davranılacağına ilişkin kuralları vardır. Bu kurallara aykırı hareket etmek suç yada kabahat olarak kabul edilir. Bununla birlikte bir baba çocuğunun, bir öğretmen öğrencisinin, devlet vatandaşının bazı kuraldışı davranışlarını bağışlayabilir. Hukukta af ise devletin suç işleyip hüküm giymiş bireyleri bazı durumlarda bağışlamasıdır.
ADALETSİZ KARAR
Bir yargılamada adaletsiz ve haksız karar verilmiş olabilir. Bu durumlar bazen istenmeden bazen de isteyerek birilerinden emir alarak olabilir. Bir yargı mensubu vereceği kararı hukuka adalete göre değil de talimat aldığı kişi veya kişilere göre veriyorsa o zaman adaletsiz yargılama suçluya hak ettiğinden daha çok ceza ve yanlış karar verilmiş olur. Böyle davaların yeniden yargılanması daha adaletli bir davranış olur.
FETÖ/PDY nin darbe girişiminin ardından örgütün emir ve komuta doğrultusunda hareket ettiği anlaşılan yargı mensupları hakkında soruşturmalar sonucu aralarında ÖMER KÖROĞLU ‘ un da bulunduğu kişilerin tutukluklarının devam ettiği ,Köroğlu ‘un 2010 da ki HSYK seçimlerinde FETÖ/PDY yapılanması adayı olarak listeye girdiği ve seçimlerde örgütün stratejisi sonucu 5 bin 833 oy alarak asıl listede kurul üyeliğine seçildiği aktarılan iddianamede 2010 dan sonra oluşan HSYK da Fetullah GÜLEN yapılanması içerisinde olmanın ; görev alma ,atama ve yükselmede yeterli tek kriter olduğu bir dönemin yaşanmaya başladığı kaydedildi.ve Yüksek Yargıya yapılan seçimlerde de aynı kriter uygulanarak yargının etkin kadrolarının örgütün kontrolüne geçtiği anlaşılmıştır.
Kurul üyesi seçildikten sonra ,kuruldaki örgüt mensuplarıyla’’ sohbet ‘’ olarak nitelendirilen örgüt toplantılarına katılan Köroğlu ‘un himmet adı altında örgüte para ödediği ve örgütün talimatlarını yerine getirdiği bildirilen iddianamede Ömer Köroğlu ‘un da FETÖ/PDY yargı içerisindeki yapılanmasında şüpheli olarak yer aldığı Ömer Köroğlu ‘un ‘’ terör örgütü mensubu olmak ‘’ suçunu işlediği kanaatine varıldığı bildirildi. İddianamenin kabulü halinde Köroğlu atılı suçtan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanacak.
2008 yılında Rize ‘de işlenen bir cinayette adları azmettirici olarak geçen Ramazan ,Cengiz ve Oktay Kömürcü kardeşlerin davasında Rize Ağır Ceza Mahkeme Başkanı olarak görev yapan Ömer Köroğlu ve mahkeme heyetinin verdiği müebbet hapis cezası kararı yeniden yargılanacak mı ?
Kömürcü kardeşlere verilen
ADALETSİZ KARAR
Kömürcü kardeşlerin kardeşi Muhtar Muhammet Kömürcü ile yapmış olduğumuz röportaj da davanın FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olduğu iddiasıyla yargılanan mahkeme başkanı Ömer Köroğlu ‘un adaletli hukuka uygun adil karar vermediğini, birilerinin talimatıyla karar verildiğini yargılamanın emsal kararlar göstererek tekrar yapılmasını devletten ve adaletten bekliyor.
Muhammet Ali KÖMÜRCÜ Kendinizden bahseder misiniz?
İki dönemdir Çataklı hoca Mahallesi muhtarıyım, ayrıca 16 yıldır kamuda çalışıyorum.
Bildiğimiz kadarıyla abileriniz olan Oktay, Cengiz ve Ramazan KÖMÜRCÜ şuan cezaevindeler.
Evet, yaklaşık 10 yıldır Rize Kalkandere L tipi kapalı cezaevindeler. Müebbet hapis cezasına çarptırıldılar. Aslında bu cezayı almalarında ki süreç, konu ve sebep o kadar şaibeli ki, 2008 yılında işlenen bir cinayetin azmettiricileri olarak gösterilen abilerim, hukuki anlamda eşi görülmemiş bir kararla Ailemize karşı kurulmuş bir kumpasla karşı karşıya kalmıştık.
Nasıl yani kumpas derken, açıklar mısınız. Kim ve kimler tarafından?
15 Temmuz 2016 yılında ülkemize yapılan hain kalkışmanın sebebi olan FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmaktan ve suçu sabit görünen halen ceza evinde hükümlü olan, aynı zamanda bize kurulan kumpasın içinde olan Rize eski ağır ceza Hakimi Ömer KÖROĞLU’ un, hiçbir kanıt, somut delil olmaksızın abilerime verdiği kanaat cezası ile ve akabinde, yine FETÖ/PDY ile bağlantılı birçok siyasi kişilerin, baskı altında bu cezayı almamız için yoğun ve aralıksız mücadele etmişlerdir.
Peki neden sizi hedef aldılar? Amaçları neydi?
Ailemizin en büyüğü olan abim Oktay KÖMÜRCÜ yıllarca Fetullah yapılanmasına yani şimdiki FETÖ/PDY terör örgütüne hep karşı çıkmış ve hiçbir şekilde isteklerine cevap vermemiş aksine savaş açmıştır. Abim Oktay KÖMRÜCÜ, vatanını yurdunu seven her asil Türk vatandaşı gibi Türkiye Cumhuriyeti ilkelerine ve kanunlarına her daim bağlı kalmış biridir. Ülkemiz için yapılan hiçbir haksızlığı, zararı ve yanlışı asla göz ardı etmemiştir. Hatta abimin 15 Temmuz kalkışmasından çok önce de sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda bu uyarılar hep göz ardı edilmişti. Abilerim o süreçte cezaevinde olmalarına rağmen mücadelelerini asla bırakmadılar. Amaçlarına gelince, zaten bunu 15 Temmuzdaki hain kalkışmada tüm Türkiye gömüştü. Örneğin Ergenekon ve Balyoz senaryosu ile ülkemizdeki tüm il ve ilçelerde vatanına bağlı, ülkemize faydalı kim varsa ortadan kaldırma çabasına girilmiş, biz ve bizim gibi önüne engel olacak kişileri, kendi terör örgütüne üye olan Hakim ve Savcılara verdiği talimatlar la ve birtakım suçlamalarla, yine kendi üyeleri olan hakim ve savcıların verdiği kanaat cezaları ile ceza evine soktular. Bunlardan biri de 2008 yılında abilerime haksız yere kanaat ile müebbet hapis cezası vermiş olan, 30 Temmuz 2016 da FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğu anlaşılan ve tutuklanan, halen ceza evinde bulunan, savcı mütalaası ile 7 ile 15 yıl arası cezası istenen suçu sabit görülmüş FETÖ ’cu hakim Ömer KÖROĞLU’ dur.
Peki bu süreçte hiç başvuruda bulunmadınız mı .?
Tabi iki başvuru yaptık, şöyle belirteyim, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu 311. Maddesinin c) bendinde Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise. Bu maddeye göre iki kez Rize ağır ceza mahkemesine yaptığımız başvuru her defasında Red edildi. Ardından bundan yaklaşık 1 yıl önce yine açıklayıcı bir şekilde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasa maddelerine, kanunlarına göre dilekçemizi sunduk fakat halen bir cevap alamadık.
Bu şekilde dosyası tekrar incelenen ve suçsuz bulunan emsal teşkil eden oldu mu ?
Evet, bu şekilde ceza almış, bizim durumumuzda olan birçok dosya bozuldu. Örneğin İş adamı Galip ÖZTÜRK de FETÖ/PDY terör örgütünün üyesi olduğu hakim ve Savcıların ceza verdiği mağdur olmuş benzer durumda olan kişi idi, ve dosyası bozulup tekrardan yargılanma yolu açılmıştır.
Peki neden dikkate alınmıyor dilekçeleriniz.?
Dikkate alınmıyor değil belki de, ama Sanıyorum şuan Ülkemiz maalesef halen FETÖ/PDY terör örgütünün üyelerinin olduğu mercilerde mücadele vermekteler. Eminim ki er ya da geç dosyamız incelenecektir. Çünkü ülkemizde bu kalkışma ile Anayasa mahkemelerinde oldukça hakım ve savcı açığı oluşmuştu.
Bu durumdan beklentiniz nelerdir?
Şuna kesin olarak inanmaktayım ki adalet er yada geç mutlak tecelli edecektir, ve bizim suçsuz olduğumuz, FETÖ senaryosu ile ceza aldığımız ortaya çıkacaktır. Abilerim Oktay, Cengiz ve Ramazan KÖMÜRCÜ 10 yıla yakındır ceza evindedirler. Ailemizin içinde bulunduğu bu mağduriyet çok yıpratıcı, bunu yaşamayan asla anlamaz, Rabbim kimseye de yaşatmaz inşallah, bizim için her daim ülkemiz önceliktedir. Abilerim hiçbir zaman sızlanmadılar, her daim ülkemizin çıkarını düşünerek beklediler ve yine de bekleriz dediler. Biz ülkemiz için her zaman hazır bulunduk, dışarıda veya cezaevinde hiç fark etmez, söz konusu ülkemizin geleceği ise hiç pes etmedik her daim savaştık, sabrettik, evet, ömrümüzden 10 yıl aldılar, belki daha fazla da olacak, ama şunu belirtmeliyim ki;
Ülkemizin kurucusu ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ un de dediği gibi ‘’Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır.’’
Devletimize ve adalete güveniyoruz.
İlginizi Çekebilir