© Ak Gazete 2015

FETO’nun son röportajı

Nurettin Veren'in köşe yazısı

 

Terörist başı FETO, 4 Kasım Kahire merkezli Al Ahram gazetesinde yapmış olduğu bir röportajda, özrü kabahatinden büyük Türkiye’yi karalama niyeti ile yaptığı açıklamalarda, özellikle Mısır’daki büyük diktatöre hiçbir şey söylemeden, yine Türkiye’deki diktatörlükten ve diktadan bahsetti ve karalama kampanyasına devam etti.

Röportajda; ABD merkezi düşünce kuruluşlarının, Türkiye karşıtı kampanya da kullandıkları kara propaganda tezlerine geniş yer veren terörist başı Gülen, FETÖ tarafından boşalan kadrolara, Doğu Perinçek liderliğindeki Vatan Partisi veya MHP’ye yakın kadroların yerleştirildiği iddiasını öne sürdü.

Kendisinin dahi inanmadığı taban, tabana zıt olan MHP ve Vatan Partisi’nin kadrolarının, AK Parti tarafından kamu kuruluşlarına yerleştirilmesi meselesini, sadece karalamak için ve kendine örgütüne karşı yapılan tasfiyenin haksız olduğunu göstermek için iddia etti.

Daha önceki yazılarında ve söylemlerinde olduğu gibi, (ABD yeryüzü gemisinin kaptanıdır ona itaat etmek gerekir.)

Siyonist İsrail’in Mavi Marmara Gemisinde yapmış olduğu katliam için, şehitlerimize rahmet dileyip, İsrail’i kınaması ve esas bedduayı ona yapması gerekirken, (OTORİTEYE İTAAT ETMEK GEREKİR AÇIKLAMALARINDA BULUNMUŞTU) bu açıklamaları ile İsrail’e ve ABD’ye olan sadakatini açıkça ifade etmişti.

Ona biat etmek ve onun önünde diz çökmek manasında, daha önce söylediği yukarıdaki açıklamalarını teyit edercesine tekrar vurguladı. 

ABD’nin şimdiye kadar dünyada demokrasi hürriyet ve hukuk düzeni arayan insanlar için bir ümit kapısı olduğunu iddia ederek, umuyorum ki bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir deyip, ABD’ye olan sadakatini ve yalakalığını açıkça bu röportajında da tekrar ifade etti.

Bütün İslam dünyasını paramparça eden ABD’nin ayaklarını yalayan, kuyruğuna takılan ve müminleri rezil rüsva eden, ABD’nin köpeği olmaktan hiç sıkılmadan, sadakatini bu söylemleri ile açıkça ifade etti ve ümidinin bundan sonra da ABD hakkında böyle olacağını söyledi.

Terörist başı FETO, Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde başlatılan Adalet yürüyüşünün, gerekçeleri ve amacına ulaşıp, ulaşmadığına ilişkin bir soruya da şöyle cevap verdi: Bu yürüyüş demokratik bir muhalefet faaliyeti olarak, müspet olmakla beraber yetersiz kaldı ve arkası da gelmedi, daha evvel de birçok fırsat kaçırıldı.

GEZİ olaylarını ise şöyle değerlendirdi: Herkesin korktuğu bir dönemde, demokrasi adına müspet bir harekettir, yani milletin İsyan etmekten güya korktuğu bir dönemde, GEZİ hareketlerini büyük bir kahramanlık olarak niteledi, fakat yetersiz bir kahramanlık olarak niteledi.

FETO Türkiye’de tek adam yönetimine doğru, kademeli ve planlı bir gidiş olduğunu öne sürdü. Mısır’daki utanç verici darbe hareketinden ve kendisinin ise Kainat imamı olduğunu iddia etmesi ithamlarına karşı, hiç utanmadan ve sıkılmadan Türkiye’deki diktadan bahsetmesi, bütün insanlara karşı ikiyüzlülüğünü ve yalancılığını apaçık ortaya çıkardı

Birçok ülkenin istihbarat servisleri ile çok boyutlu ilişkileri bilindiği ve belgelerle ispatlı olduğu sorusuna ise; FETÖ hiçbir ülkenin istihbarat kuruluşları ile ilişkisi olmadığını iddia etti. Buna ispat olarak da bugün örgütün yaşadığı büyük çözülmeyi gösterdi.

Uluslararası topluma da sitem etti; Kendilerini artık eskisi kadar önemsemeyen uluslararası topluma yönelik yaşadıkları hayal kırıklığını da şöyle ifade etti: Doğrusu uluslararası camianın özellikle AB ülkelerinin bu konudaki tepkileri, beklentilerimizin çok gerisinde kaldı. Kimileri bu tavrı FETO kendi taraftarlarının kamu kuruluşlardan tasfiye ediliyor olmasını, iktidarın politikalarını destekleyen kadrolar yerleştiriliyor türünden kelime oyunuyla, kendisinin tasfiyesini başka kadroların yerleştirilmesi iddiasıyla gizlemeye çalıştı.

İstikrarlı bir gidişin olmasını da, Türkiye Tek Adam yönetimine doğru gidiyor şeklinde çarpıtarak anlattı. 

ABD’ye rest çeken İslam birliği adına hareket eden AK Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı karalamak için de, ABD’nin NATO üssü olarak kullandığı yerleri, Türkiye›ye karşı baskı yapılmasına engel olduğunu ve bu durumun bütün dünya için  tehdit teşkil eden bir tablo yaratabileceğini öne sürdü.

Ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması fikrinin dillendirildiğini öne sürerek, Türkiye›nin NATO Atlantik Cephesi ile bağlarını koparmasını arzu etmediğini ifade etti. Tabii bu ifadesi ile ABD’nin borazanlığını yaparak, yerini sağlamlamaya ve geleceğini garantiye almak ve Türk kamuoyu üzerinde ABD yandaşlığına mecbur olduğumuz algısını oluşturmaya çalıştı.

Allah’a sadakat ve sığınmanın, Allah’tan korkmanın her şeyden önemli olduğunu yıllarca anlattığı örgütüne karşı, şimdi ihanetini ve sahtekarlığını ABD’nin gücüne tapınmaya açık açık ifade ettiğini, yakın bir gelecekte en sadık adamları bile, onun yüzüne karşı aynı şekilde haykıracaklar. Bunca ihanetine ve yabancılarla, Siyonistlerle, Masonlarla, iş birlikteliğine rağmen, hâlâ daha FETO da bir hak ve hakikat olduğunu düşünenlere, yazıklar olsun. Kainat imamlığı ve dünyanın tek gücü olacağına inandırdığı ahmaklara da yazıklar olsun.

Kendi Vatan, Millet, Ecdat, Sahabe ve Şehitlerin yurdu olan Anadolu’yu bırakıp, kafirlerin, müşriklerin, putperestlerin yanına sığınmak, (bütün Müminler için bir umut kapısı, bir kurtuluş kapısı olarak zalim ABD’yi ve AB’yi adres göstermeyi, hangi akıl sahiplerine inandırabilir.)

YAZIKLAR OLSUN DÜNYA’YI KURTARMA ÜTOPYASI İLE PEŞİNE TAKTIĞI İNSANLARI, CEHENNEME SÜRÜKLEYEN MECZUPLARA VE TAYFASINA. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER