Fransa neden 'biz geleceğiz' dedi! İşte en büyük korkuları

Suriye'de çözüme en yakın dönemlerden olarak adlandırılan süreç, ABDBaşkanı Donald Trump'ın "Suriye'den çekileceğiz" açıklamasıyla yeni ve farklı bir boyut kazandı.

Bu ani kararın ne ölçüde gerçekleştirilebileceğinin yanı sıra bölgedeki binlerce terörist ve tonlarca silahın ne olacağı sorusu ortaya çıktı. Öte yandan Fransa'dan gelen "ABD'nin boşalttığı yerlere biz geçeceğiz" açıklaması, "Türk askeri ile Fransız askeri sahada karşı karşıya gelir mi?" sorusunu da beraberin getirdi. Tüm bu soruların yanıtını, Terör ve Güvenlik Uzmanı Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel ile konuştu.

TERÖRİSTLER PARÇA PARÇA BAŞKA YERLERE EKLEMLENEBİLİR

Bugüne kadar ABD tarafından eğitilen ve yine ABD başta olmak üzere farklı kaynaklardan silah-mühimmat ihtiyacı karşılanan teröristlerin ABD'nin çekilmesi durumunda ne olacağını değerlendiren Erenel, "Bu unsurların toplu olarak bir yerlere gönderilmesi söz konusu olmaz. Parçalar halinde çeşitli yerlere dağıtılabilirler. Kimisi bölge güvenliğini sağlamak için kalabilir, bir kısmı da Anayasa Komisyonu çalışmalarının ardından Suriye Ordusu'na katılabilir" şeklinde konuştu.

SİLAHLARIN TAMAMININ TOPLANMASI MÜMKÜN DEĞİL

Erenel, teröristlerin elindeki silahların ne olacağı sorusuna şu yanıtı veri:

ABD büyük ölçekli silahları bölgeden geri çekecektir. Gece boyunca tırların silah taşıdığı biliniyor. Ancak YPG-PYD unsurlarının tamamından silahların alınması ne lojistik açıdan ne de maliyet açısından mümkün değil. Kaldı ki teröristlerin elinde sadece ABD yapımı silahlar yok. 6 farklı kaynaktan silah ve mühimmat elde ettiklerini biliyoruz.

Bu silahların bir kısmı da ABD kontrolünde bölgede kalacak unsurlara verilecektir.

ABD'nin tamamen çekileceğini düşünmüyorumABD'nin ani kararının 'tam çekilme' olmayacağına inandığını dile getiren Erenel, "Bölgedeki 21 üssü, 2 hava üssü olan bir ülkeden bahsediyoruz. Tam anlamıyla çekilmelerini beklemiyorum. Bölgedeki unsurları denetlemek ve sürecin bundan sonraki aşamalarını yönetmek için mutlaka belirli sayıda bir gücü tutacaklardır" şeklinde konuştu.

ABD'YE KİMSE GÜVENMEZ

Erenel, ABD'nin çekilme kararının bundan sonraki dengeler için de çok önemli olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Kürt unsurlar Afrin'de yaşadıklarını bir kez daha yaşamak üzereler. Yani ABD'nin kendilerini sattığına inanıyorlar. ABD bundan sonra dünyanın hiçbir coğrafyasında parayla dahi kendisine maşa olacak bir grup, örgüt bulamayabilir."

TSK O SİLAHLARIN HEPSİNE EL KOYABİLİR

Bölgeye bugüne kadar gönderilen silah ve mühimmatlara TSK'nın el koyabileceğinin altını çizen Erenel, şunları söyledi:

"Afrin'de nasıl ki harekatın ardından bölgede hakimiyet sağlamdık ve silah-mühimmatlara el koyduysak aynısı burada da geçerli olacaktır. Tabi bizim kontrolümüze geçince silahın hangi ülkeden geldiğini de net bir şekilde görmek mümkün olacak.

"FRANSA KENDİ İÇ SORUNLARINI ÇÖZSÜN"

Fransa'nın 'ABD'nin çekileceği bölgelere biz yerleşeceğiz' açıklamasını da değerlendiren Erenel, sözlerini şöyle tamamladı:

Fransa halen Sykes Picot'un peşinde. Bazı gerçekleri kabul etmeleri lazım. Onların bölgede etkin olduğu yıllar 1917-18'lerde kaldı. Fransa önce içerideki sorunlarını çözmeli, Mali'deki sorunları sonlandırmalı. Mali'yi kaybetmek üzereler, her yerde silahlı çeteler türedi. Kaldı ki Fransa'nın sicili temiz değil.

"EN BÜYÜK KORKULARI 'TÜRKİYE YA ÇIKMAZSA' KONUSUDUR"

Bölgede usulsüz olarak bulunan tek ülke ABD. Şimdi çıkmak istiyor. Ancak şunun altını çizmekte fayda var, Trump bunu seçim kampanyasından bu yana söylüyordu. Son NATO Zirvesi'nde ABD Savunma Bakanı da bu yönde bir açıklama yapmıştı.

Türkiye, Rusya, İran ve dolaylı olarak Suriye bölgenin geleceğine birlikte karar verecekler.

Tabi, ABD'nin boşalttığı yerlere Türkiye hakim olursa ne olur sorusu çok önemli. Çünkü karşı tarafın en çekindiği konu, 'Türkiye buraları alır ve bir daha çıkmazsa ne yapacağız?' konusudur.

Ben, tüm bu süreç ve açıklamalara rağmen temkinli hareket etmenin, ve söylemlerin sahada nasıl eyleme döküldüğünün görülmesi açısından beklemek taraftarıyım. Önümüzdeki süreçte her şey daha da netleşecektir."