İhanet şebekesinin maskotu olma

CHP, HDP ve marjinal örgütlerin desteği ile kargaşa peşinde koşan ve birçoğu öğrenci bile çıkmayan Boğaziçi provokatörlerine bir tepki de 28 Şubat dönemi öğrencilerinden geldi. Yeni Akit’e konuşan 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki provokasyonunu Akit’e değerlendirdi...

 “Yıllardır süren ve 28 Şubat’ta tam anlamıyla hedef tahtasına konularak temel haklarımızın gasp edilmesi sonucu onurlu bir mücadele verdiğimiz ve hala vermeye de devam ettiğimiz başörtüsü davamızın hiç farkına varamayan, sözde yaşam tarzlarını özgürlük olarak pazarlayan sapkın örgütlerle aynı karede olmaktan hiç sıkılmayan sözde başörtülülere seslenmek istiyorum” diyen İlyas, şunları dile getirdi:

Allah’ın emriyle hatırlatma

“Bizim gözümüzde Kuran-ı Kerim’in Nur süresi 31. ayeti ne anlam ifade ediyorsa Lut Kavmi’nin sapık yaşam tarzına ithafen söylenen ‘Siz, kesinlikle daha önce hiçbir milletten hiç kimsenin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz’ şeklinde ifade edilen Ankebut Suresi’nin 28. ayeti de aynı değeri ifade etmektedir. İnsan fıtratına aykırı hiçbir yaşam tarzı özgürlük kılıfı altında pazarlanamaz. Bu zümrenin özgürlükten ne anladığı aslında Bakara Suresi 16. Ayet’te açıkça ifade edilmiştir: ‘Onlar o kimselerdir ki doğru yolu bırakıp sapkınlığı (eğri yolu) satın almışlardır. Demek, alışverişleri onlara kazanç sağlamamış, onlar doğru yolu da bulmamışlardır. Onlar; hidayet karşılığı sapıklığı satın almış kimselerdir.”

Hz. Lut’un eşi de helak oldu

Hz. Lut’un eşinin de sapkınlardan yana olduğunu hatırlatan İlyas, şunları aktardı: “Oysa ki bizler hak ve özgürlük mücadelemizi hidayetin bir meyvesi olarak ideallerimiz uğruna verir ve  insanlık namına Allah için bir mücadele yürütürüz. Böyle bir özgürlük karşılaştırmasını bile kendimize zül addederiz. Kim derdi ki ayetlerle lanetlenen bir sapkınlığın günümüzdeki devamı niteliğinde birtakım LGBT’liler ile birlikte başına örtü almış bir kız aynı kare içinde yer alacak? Unutmayalım ki Hz. Lut’un hanımı sapkın halkla beraber hareket ettiği için peygamber hanımı olmasına rağmen kaybedenlerden olmuş hak ve batıl mücadelesinde kaybedenler safında yer almıştı.”

28 Şubat’ta neredeydiniz?

Boğaziçi provokasyonuna katılan başörtülü kadınların da 28 Şubat dönemindeki zihniyete hizmet ettiğini vurgulayan Emine İlyas, söyle devam etti: “Aylarca medyada ve ülkemizin tüm alanlarında kendini söz sahibi gören darbeci zihniyet bunun üzerinden tüm inananlara yıllarca devam edecek bir zulmün başlangıcını yapmıştı. Ne gariptir ki askeri vesayeti ülkemizde tahkim ederek özgürlüklerimizi elimizden almaya çalışan çeteler, başörtüsünü hedefe koyarak postmodern darbe girişiminde bulunmuş ve böylece akıllarınca bir taşla iki kuş vurup zulümler uygulayarak gayelerine ulaşacaklarını zannetmişlerdi. Devamında tüm başörtülü kadınlar üniversitelerden atıldı. Düşünebiliyor musunuz? Başörtüsü mağduriyeti yaşayanlar, yıllarca kız çocukları okusun diye projeler üretenlerin ve insan hakları örgütlerinin hiç umrunda olmadı. Çalışma hayatından atılan başörtülü kadınların yıllar yılı çektiği sıkıntılar, dram dolu hayatlar sözde kadın hakları savunucuları tarafından hiçbir zaman görülmedi.

Terörize olmadık

Tüm yaşadığımız zulme rağmen ne askerimize ne polisimize ne de devletimizin makamlarında görev alan kimseye bir saldırımız olmadı. Hiçbir zaman terörize olmadık. Bir başka garabet de şimdilerde gezivari eylemlerle türlü senaryolar peşinde koşan küresel çeteler eliyle gerçekleştirilmek isteniyor. İçerisine soktukları sözde başörtülülerle sapkın LGBT örgütlerini özgürlük kılıfıyla meşrulaştıracaklarını zannediyorlar. Bizler bu oyunun farkındayız ve her zaman bu oyunları buruşturup fırlatacak iradeye Rabbimizin inayetiyle sahibiz.”

Fadime Şahin de başörtülüydü

“Yerlerde sürüklediler. Başörtüm açıldı, ters kelepçe yapıldı, başörtümü takmama izin vermediler. Polis ‘Ben örteceğim senin başını. Eğ başını görürsün sen’ dedi” ifadeleri ile Emniyet güçlerine iftira atan ancak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı güvenlik kamerası kayıtlarında gözaltına alınırken araca elleri cebinde gittiği tespit edilen ‘başörtülü’ Şeyma Altundal’ın yalanını da değerlendiren Emin İlyas, “Zulüm her devirde farklı yöntemler kullansa da senaryo hep aynı. Biz bu görüntünün hiç yabancısı değiliz.” ifadelerini kullandı.