İsrail'in 'idam' kararına büyük tepki .

Ortak Arap Listesi milletvekilleri tarafından yapılan açıklamada, Knesset'te ilk oylaması gerçekleştirilen yasa tasarısına ilişkin, "Bu, İsrail siyaseti ve Binyamin Netanyahu hükümetinin vardığı siyaseti ve ahlaki seviyesizliğin yansımasıdır. Netahyahu, Avigdor Liberman ve Naftali Bennett'in öncülük ettiği faşist uygulamaların ve kanunlardaki tehlikelerin artırılmasına işaret etmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Söz konusu yasa tasarısının "cinayete kanuni ruhsat" olarak nitelendiği açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bu tasarının oylanması, İsrail'in yönünün savaşa ve işgal ile yerleşimin meşrulaştırılmasına dönük olduğunun son kanıtıdır. Hukuki suçlu, işgal gücü ve onun Filistin halkına karşı baskıcı ve suç içeren uygulamalarıdır. İşgalci askerler kadın, çocuk demeden öldürüp sokaklarda idamlar gerçekleştiriyorlar. Yargılanması gereken onlardır, işgale direnme hakkını kullanan halkımız değil."

Açıklamada ayrıca, "Halkımız her türlü baskıcı uygulama ve keyfi, faşist kanundan daha güçlü olacaktır. Cellatlara ve işgalcilere karşı davanın adilliği, azmi ve inancıyla zafer kazanacaktır." denildi.

Filistinlilere idam cezası getirilmesini öngören yasa tasarısı dün Knesset'te yapılan ilk oylamada 49'a karşı 52 oyla kabul edilmişti. İdam tasarısının yasalaşarak yürürlüğe girmesi için parlamentoda iki kez daha oylanarak kabul edilmesi gerekiyor.

TASARININ ARKASINDA LİBERMAN VAR
Söz konusu tasarı, temmuz ayında işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde 3 kişiyi öldüren Filistinli için gündeme geldi. Tasarıda Filistinlilerin ismi zikredilmese de tasarının sahibi İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın açıklamaları idam cezasının sadece Filistinlilere uygulanmak istendiğini açıkça ortaya koyuyor.

Liberman, "Yahudi kanı ucuz değildir." diyerek tasarının hedefinin Filistinliler olduğuna işaret etmişti.

İsrail'de sivil mahkemelerde idam cezası bulunmuyor. Askeri mahkemelerde ise son derece istisnai durumlarda bu ceza verilebiliyor. Bu yetki İsrail tarihinde sadece bir kez, 1962 yılında görülen bir davada eski bir Nazi suçlusuna karşı kullanılmıştı.