İstanbul'daki grafiti çirkinliğine tepki yağıyor! Bakan Yardımcısı Birpınar'dan İBB'ye çevre dersi
SİYASETHem görüntüsüyle hem de çevre dostu olmasıyla büyük beğeni alan 'dikey bahçeler', CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yok edildi. Sağlık açısından da büyük önem taşıyan peyzaj çalışmalarının yerine grafiti yapılacağını öğrenen İstanbullular ise 'O boyaların ne olduğunu bile anlamayacağız. Bu da bizim paramız yazık günah değil mi?" diyerek İmamoğlu'na sert eleştiriler yaptı. Bir tepkide Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar'dan geldi. "Günün çevre dersi" adlı bir tweet dizisi başlatan Birpınar'a bir destek de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'tan geldi. .
CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'daki yol kenarlarında hem görüntüsüyle hem de çevre dostu olması nedeniyle büyük beğeni alan 'Dikey bahçe'leri kaldırıp yerine şehrin ruhuna uymayan grafiti çalışmalarına başladı. İstanbulluların yanı sıra bir tepki de Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar'dan geldi.
Sosyal medya hesabında paylaşımda bulunan Birpınar, '22 Tweet zinciriyle anlaşılır ve basit dille anlatmaya çalıştım.' diyerek, dikey bahçelerin çevreye yararı mı yoksa zararı mı olduğunu böyle anlattı.
İşte Birpınar'ın o paylaşımı:
İklim değişikliği, hava kirliliği gibi etkileri giderek artan küresel çevre sorunları ile karşı karşıyayız. Bu sorunlar özellikle büyük şehirlerde yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Hava kalitemizi etkileyen kaynakların başında ise hiç kuşkusuz KARAYOLU ULAŞIMI geliyor..
Ülkemizde TÜİK verilerine göre trafiğe son 20 yılda ~3 kat artışla kayıtlı araç sayısı 23 milyona ulaştı. Üstelik her geçen gün yenileri eklenmeye devam ediyor. Bu araçların 4,2 milyonu İstanbul'da. İş veya gezi amaçlı ziyaretlerle Mega Şehre giren araç sayısı katlanıyor.
Bu araçlar bir taraftan hava kirliliğine yol açarken, aynı zamanda da kişilerin huzur ve sükununu bozan gürültüye neden olurlar. Olumsuzları gidermek için birçok adım atılıyor. Tüm dünyada giderek yaygınlaşan metotlardan biri de DİKEY BAHÇELER.
Dikey bahçelerdeki bitki örtüsü araçlardan kaynaklanan gürültüyü doğrudan tek yöne yansıtmaktan ziyade çok yöne saçarak dağılmasını sağlar. Bir kısmını da kendi içerisinde sönümleyerek bir nevi gürültü bariyeri işlevi görür. Araştırmalara göre %40 azaltım (8dB) sağlanabiliyor.
Yine egzozlardan salınan önemli hava kirleticileri için bir nevi filtre görevi görürler. Araştırmalara göre 60 m2'lik bir bahçe duvar 40.000 kg zararlı gaz ile 15 kg ağır metali süzebilir. Keza zararlı uçucu organik bileşikleri absorbe ederek hava kalitesine katkı sunarlar.
Önemli etkilerden birisi de seragazlarını önlemesi. Küresel ısınmaya yol açan seragazları için yutak alanı olurlar. Sadece 1 m2'lik YAŞAYAN duvar;
Havadan 2,3 kg CO2 uzaklaştırır.
Aynı zamanda da yaşam kaynağımız olan 1,7 kg O2 sunarlar. Kar içinde kar sunan bir sistem..
Dikey bahçeler, güneşten gelen ışığı da soğurarak bölgedeki sıcaklığı dengeler ve ısı adalarının oluşmasını önler. Ayrıca bitkilerin terlemesi yoluyla da ortamdaki enerjiyi soğurarak doğal serinlik sağlar. Yine yeşil alanların mental açıdan kişileri rahatlatıcı etkisi de var.
10 yıl önce İBB, bu faydaları gözeterek çalışmalara başlamış. İlk olarak tamamen canlı bitki; zamanla da maliyeti optimum kılmak için bazı yerlerde (ağaç motifi vb) kompozit malzeme de kullanılmış. Damlama yöntemi ile de sulama sorunu çözülerek sistem altyapısı oluşturulmuş.
Kullanılan bitkiler ÇOK YILLIK bitkiler. Diğer park ve bahçelerde kullanılanların AYNISI. Uzun yıllar değişim ihtiyacı YOK. Bakım için de yıllık olarak budama vb temel işler yapılıyor. Kullanılan ilaçlar yine diğer park ve bahçelerde kullanılan ilaçlardan. Farklı değil yani
Sonuç olarak iddia edilenin aksine büyük bir bakım gerekmiyor bu bahçelere. Tüm duvar bahçelerin aylık bakım masrafı sadece 720.000 ₺, yıllık ise 8,6 milyon ₺, İstanbul Büyükşehir Belediyesince Park ve Bahçeler için tahsis edilen yıllık bütçenin SADECE BİNDE 7'si (%0,71)
Öte yandan, İstanbul'da 60 Milyon m2 yeşil alan var. Bu alanların bakımı da, sulanması da, ilaçlanması da duvar bahçelerle aynı şekilde yapılıyor. Duvar bahçelerin toplam büyüklüğü 55BİN m2. Tüm yeşil alanların SADECE ONBİNDE DOKUZU. Diğer bir ifadeyle %0,0916 veya 0,000916
Halihazırda İstanbul'da yeşil alanların bakımı için ilaçlama yapılıyor. Üstelik insanların (çocuklarıyla) dinlenme, vakit geçirme, spor yapma vb için geldikleri park ve bahçelerde. Hal böyleyken bahçe duvarlarda kullanılan ilaçlamaların zararından bahsetmek ne kadar doğru?
Kaldı ki bu ilaçlamalar bitkilerin sağlığı için gerekli olan çoğu zararsız nitelikte olanlar. Eğer ki sorun ilaçlama ise o zaman sormak lazım. Yeşillikler yerine BOYAMA yapılıyor. Boya içerisinde UÇUCU ORGANİK BİLEŞİK (UOB) denilen sağlığa zararlı yüzlerce kimyasal var.
55.000 m2'lik bahçe duvarları boyamak için ortalama 10.000-15.000 litre boya gerekiyor. Boya içeriğine (solvent bazlı/su bazlı olmasına) bağlı olarak UOB'ler değişebiliyor. Ancak dış mekanlarda kalıcı boya tercihi yapılır. Bu durumda EN AZ 5-10 Ton UOB havaya salınacak
Bu kimyasallar diğer gazlarla etkileşime girerek daha zararlı kimyasalların oluşmasına yol açabiliyor. Etkileşime girdikleri gazlardan biri NO2. NO2'nin en büyük kaynağı araçlar. UOB'ler, NO2 etkileşime girerek Yer Seviyesi Ozon (Kötü Ozon) oluşumuna sebebiyet verir.
Kötü Ozon ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açan bir kirletici. Şimdi söyler misiniz? Hangisi daha zararlı? Her parkta kullanılan ve bitki sağlığı için gerekli olan ilaçlama mı
Yoksa ihtiyaç olmadığı halde yapılan bu boyama işi ile salınan UOB ve Kötü OZONLAR mı?
Üstelik dünyada trend olan bir konudan bahsediyoruz. Avrupa'nın gözdeki Paris'in 1 milyon m2 hedefi varken; 16 milyon nüfusa ve yıllık 12 milyonluk misafiri ağırlayan dünyanın incisi boğaza sahip İstanbul ve İstanbullular sadece 55000 m2'sini hak etmiyor mu?
İstanbul'da toplam ~1 milyon m2 duvar var. Bunun sadece 55.000 m2'si Bahçe Duvar. Üstelik canlı duvarlar. Bozulan bitki yok. Sistem çalışır vaziyette. Boyama işine sağlam olan BAHÇE DUVARLARDAN ziyade bu boş duvarlardan başlansaydı; Daha AKILCI ve PLANLAMACI olmaz mıydı?
Sahi, ilaçlamalar zararlı diye önceki yönetimlerce İstanbulluya sunulan 60 MİLYON METREKARE Yeşil Alandaki bitki sağlığı ve/veya zararlı haşerelerin uzaklaştırılması için artık bir ilaçlama yapmayacak mısınız? Ne de olsa aynı ilaçlama işlemi Bahçe Duvarlarda da yapılıyordu.
Bahçe duvarlar belki grafitiler gibi konuşmuyorlar. Ama onlar CANLILAR. Yaşıyorlar. Sen ben gibi, hepimiz gibi yaşıyorlar. Üstelik Cana CAN katıyorlar. Birçok kuş ve böcek türüne de evsahipliği yapıyor. Biyoçeşitliliğe katkı sunuyorlar. Kıymamak lazım bu cana CAN katanlara
Hep diyoruz, yineliyoruz; Çevre Meselesi ÖNLEYİCİ HEKİMLİKTİR. Çevreye ne kadar yatırım yaparsanız, O derece sağlık masrafınız azalır. Birçok yararı olan ve sorunsuz çalışan bir sistemi yıkmak kimseye fayda vermez. Gelin bu hatadan dönün. Yarın daha büyük bedel ödenmesin.
İlginizi Çekebilir