İşte CHP belediyeciliği! Bir şirkete 40 milyon borç... Yargı yolu açıldı

Esenyurt Belediyesi CHP’li yönetimin kanun dışı adımları yüzünden batıyor. Belediye kamu yararına hizmet veren firmaların borcunu ödemiyor. Aldığı ihale ile isçi çalıştırıp harcama yaparak kamu adına iş gören firmalar tahsil edemedikleri alacakları yüzünden zor duruma düşüyor. Belediye kimi zaman kasasında nakit parası olduğu halde ödeme yapmayarak kamuyu keyfi bir faiz faturası ile karşı karşıya bırakıyor. Esenyurt Belediyesi İstanbul’daki gayrimenkul zengini belediyeler arasında yer alıyor. Ancak belediye bu gayrimenkulleri satıp borçlarını kapatmak yerine faiz yükünün altından kalkılamaz bir hale gelmesine göz yumuyor.

Belediyenin keyfi tutumu bunlarla da sınırlı kalmıyor. İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye göre belediyenin borçlarını tarih sırasına göre ödemesi, yani önce eski borçları ödemesi gerekiyor. Belediye hem kamu kurumlarının faiz yükünü azaltmak, hem de kamuya adına hizmet veren firmaları korumak için çıkarılan genelgeyi yok sayıyor.

Belediye eski borçlarını ödemek yerine “duygusal” davranarak önceliği kendine yakın müteahhitlere veriyor. Esenyurt Belediyesi’nin bu keyfi adımları yüzünden sadece 1 firmaya ödenen faiz miktarı 40 milyon lirayı aşıyor. İçişleri Bakanlığı, genelgenin gereğini yapmayarak kamuyu zarara uğratan Esenyurt Belediyesi hakkında soruşturma izni verdi. Kamunun faiz yükünü her saat artıran ve kamu adına hizmet veren firmaları zora sokan Esenyurt Belediyesi, keyfi işlemlerinin hesabını yargıya hesabını verecek.

Ödeme adaletsizliği ile firmaları iflasa sürükleyen CHP’li belediye, firmaların olası haciz başlatma girişmişlerine ise kamu yararına açılan banka hesapları ile engel oluyor. Firmalar, belediye adına kamu yararına açılan banka hesaplarına mevzuat nedeniyle haciz de koyduramıyor. Bu nedenle belediyenin ödemesi gereken bedelin üzerine ciddi miktarda sürekli faiz yükü biniyor. Bu yolla kamu adına hizmet veren firmalar büyük zarar uğratılırken, belediyelerin bütçesi de milyonlarca liralık faiz yüküyle karşı karşıya kalıyor.

Belediye Kanunu’nun 15. maddesinde belediyelerin bir takım gelirleri korunuyor. Maddede resim, harç ve vergi geliri ile fiilen kamu hizmetin de kullanılan gelirlerin haczedilemeyeceği belirtiliyor. Yargıtay ise bu maddeye “vergi, resim, harç veya bu hükümde olmayan tüm gelirlerin haczedilebileceğine hükmederek sınır çiziyor. Ancak bu sınırlamaya rağmen, 15.madde bazı belediyeler tarafından istismar ediliyor. Belediyeler tüm gelirlerini kamu yararına açılan hesaplara aktararak kamu hizmeti gören firmaların alacaklarını icra yolu ile takibinin önüne geçiyor. Bazı icra daireleri de bu hukuksuzluğa dahil oluyor. Daireler, Yargıtay’ın açık kararına rağmen bu hesapların kamu yararına açılıp açılmadığın bakmadan haciz taleplerini reddediyor. Bu tutum yüzünden firmalar yıllarca ödeme alamamam tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.

Kamu yararına hesaplarla ilgili borçlara icra işlemi yapılmaması kendi kasasından para harcayarak hizmet veren firmaların alacaklarını yıllarca tahsil edememesine sebebiyet veriyor. Esenyurt Belediyesi’nde 3 belediye başkanı değişmesine rağmen hala alacaklarını tahsil edemeyen firmalar var. Parası olduğu halde borcunu ödemeye yanaşmayan belediyelerin diğer istismarı ise personel maaşları üzerinden yapılıyor. Hukuken bir engel olmasa da, icra daireleri personel maaşlarına haciz işlemi koyma işlemini tercih etmiyor. Belediyeler de bu durumu fırsata çevirerek gelirlerini personel maaş hesaplarına yatırıyor. Örneğin aylık 3 milyon lira maaş gideri olan bir belediyenin ‘personel maaş hesabında’ milyonlarca lira icra işlemlerine karşı kalkana alınıyor.