İşte sorular ve cevaplar! Soylu kovalıyor Ekrem kaçıyor
GÜNDEMYeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun somut verilerle konuşmasına karşın, CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cevapsız kalması ve hakarete varan ifadeler kullanmasına dikkat çekti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun göreve gelmesiyle birlikte yurt içi terör faaliyetleri tarihin en düşük seviyesine ulaştı. Teröristlerin tepesine binen Bakan Soylu, CHP’lilerin kucak açmaya çalıştığı teröristleri de ifşaladı. Son olarak Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yuvalanan teröristlerin sayılarını açıkladı.
Açıklanan somut verilere karşın CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakan Soylu’ya cevap vermek yerine, “İşini yapsın, kıskançlık etmesin, trollüğü bıraksın” gibi anlamsız ifadeler kullandı.
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, Soylu’ya düzgün cevap veremeyen ve köşeye sıkışan İmamoğlu’na tepki gösterdi.
Karahasanoğlu’nun bugünkü yazısı şu şekilde:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklıyor:
“İBB’de PKK yandaşları işe alınmış”
Kimseyi işten atmayacakları sözü veren Ekrem İmamoğlu cevap veriyor:
“Trol gibi davranmasın...”
Süleyman Soylu hatırlatıyor:
“557 personel hakkında terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddiasıyla İBB hakkında özel teftiş başladı.”
Şeffaf yönetim sergileyeceğini iddia eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu cevap veriyor:
“Sayın Bakan, bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı’nı yapsın!”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uyarıyor:
“İBB, bazı gazetecilere her ay 15 ile 30 bin lira arasında değişen miktarlarda maaş veriyor.”
İsraf ve kayırmacılık yapmayacağı sözü veren Ekrem İmamoğlu cevaplıyor:
“İçişleri Bakanı’nın tavrı bu olmamalı. Devletimiz adına, milletimiz adına büyük bir ayıbı sergiliyor.”
İçişleri Bakanı direkt suçluyor:
“PKK’nın yan organı DİAYDER’liler işe alınmış.”
Ekrem İmamoğlu cevap veriyor:
“Boş işlerle uğraşma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni, Başkanı’nı, o kıskançlığını bir kenara koy, görevini yap.”
İçişleri Bakanı ikaz ediyor:
“CHP’li belediye başkanının önceki yönetime yönelik, yolsuzluk adı altında yaptıkları suçlamalarda, somut hiçbir şey yok.. Belediye ile bakanlık, taşınmaz takası yapmışlar. Bunu kamu zararı diye tanımlayıp, devr-i sabık oluşturmaya çalışıyorlar. Oysa veren belediye. Alan bakanlık. Ama bakanlık da bir başka taşınmazı belediyeye vermiş. Burda nasıl kamu zararı olabilir ki?”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu cevaplıyor:
“Bizim soruşturma açtığımız 35 dosyanın tamamına el koyarak süreci devralmışlardır. Bu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde yok. İlk defa ‘Sen soruşturamazsın, ben soruşturacağım.’ Niçin?”
Bakan’ın “Bakanlık ile belediyenin arsa takasında, kamu zararı nasıl olur” sorusuna cevap var mı?
Yok!
Karşılıklı atışmalar böyle böyle gidiyor..
Ama İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkındaki suçlamalarla ilgili dişe dokunur hiçbir cevap vermiyor.. Veremiyor..
Laf salatası ile durumu idare ediyor..
Somut bir şey söyleniyor..
“Sen ‘Bir işçinin bile işine son vermeyeceğim’ diye söz verdin. 14 bine yakın işçinin işine son verdin.”
Ekrem İmamoğlu’nun bu iddiaya verdiği tek bir cevabı hatırlıyor musunuz?
Yok..
Ne cevabı verebilir ki?
Atmış, atmaya devam ediyor hâlâ..
Somut bir iddiada bulunuluyor:
“İBB’den 30 bin TL, 15 bin TL maaşa bağlanan gazeteciler var!”
Ne diyor Ekrem İmamoğlu?
“Benim 30 bin TL veya 15 bin TL maaş verdiğim tek bir gazeteci yok” diyebiliyor mu?
Hayır..
Laf çevirerek, cevap vermiş gibi yapıyor..
O gazeteciler kimler?
Murat Ongun mu?
Yoksa, Deniz Zeyrek mi?
Yoksa.. Yoksa..
Şükrü Küçükşahin mi?
İsimlere takılmayalım mı?
Danışman adı altında, maaşa bağlanan gazeteci sayısı bir ile iki ile sınırlı değil mi?
El hak, doğru..
İsimlere takılmayalım..
“İBB bütçesi, toplu ulaşıma zam yapılmadan, suya zam yapılmadan, doğalgaza zam yapılmadan; sadece israf yapılmadan, yıllarca İstanbullulara hizmet götürmemize yeter” diye işbaşına gelenler..
Şimdi toplu ulaşıma zam üstüne zam yapıyorlar..
Suya istedikleri zam, AK Parti Ve MHP grupları olmasa, enflasyonu ikiye katlayacak..
Ve bir bakıyorsunuz..
“Tasarruf” diye seçilenler..
CHP’lilerin bel altı işleri sebebi ile..
Belediyenin imkanlarını, şantaj faillerine aktarma tehditleri altına kalıyor..
Evet, aynen böyle..
İETT otobüslerinin bakımı ile ilgili ihale kime verilmişti?
CHP milletvekili Özgür Karabat’ın mali müşavirliğini yaptığı şirkete.
Öyle 15-20 bin liralık ihale değil..
2 milyar TL’lik ihaleden bahsediyoruz..
Ve o, Özgür Karabat..
CHP kongresinde tanıştığı bir CHP’li kadını, Çekmeköy’de bir eve atıp, ilişkiye girdiğinde..
CHP’li kadın önceden hazırlıklı olmalı ki..
İlişkiyi kayda aldırıp, ardından da, CHP’nin İstanbul milletvekiline şantaja başlamış.
“İBB’de şu ismi, şu göreve getireceksin. Yoksa ilişkinin videosunu, medyaya veririm..”
Yetinmemiş..
“Şu ihaleyi, şu firmaya verdireceksin!” ile devam etmiş..
Ne kadarını almış, ne kadarını alamamış da aralarında kavga çıkmış, bilmiyoruz..
Ama sonunda Özgür Karabat, “Yetti ya..” deyip kime gitmiş?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gitmiş.
“Sayın Bakan bana bir yardım” demiş..
Hani Ekrem İmamoğlu’nun “Trollük yapma” dediği İçişleri Bakanı’mız var ya..
İşte o bakana, CHP milletvekili gidip, “Bana bir yardım” demiş..
Süleyman Soylu da..
Görevini yapmış..
Şantaj failleri hakkında gerekli adli işlemler başlatılmış..
Olay davaya dönüşmüş..
Ama gelin görün ki..
Ekrem İmamoğlu, bugüne kadar bu Özgür Karabat olayı ile ilgili tek kelime etmedi..
Murat Ongun, tek açıklama yapmadı..
Özgür Karabat, bugüne kadar İBB’de kaç kişinin göreve getirilmesinde aracılık etmiştir?
Kaç ihalenin kimlere verilmesinde yardımcı olmuştur?
En azından talepte bulunmuştur?
Tek açıklama yok. Bu arada hatırlatalım..
Ekrem İmamoğlu’nun trollük yapmakla suçladığı Süleyman Soylu, Özgür Karabat dosyası ile ilgili, bugüne kadar tek kelime etmedi...
Görevini yaparken, herkese eşit mesafede bir bakan olarak..
“Şu CHP’nin içini bir karıştırayım” diye hareket etmedi..
Emniyet’in ele geçirdiği bilgileri, belgeleri medyaya vermedi.
Bütün olayı, Özgür Karabat anlattı da öğrendik..
Ama Ekrem oturduğu yerden suçlamasını sürdürdü:
“Trollük yapma!”
Şimdi söyler misiniz..
Ekrem İmamoğlu daha göreve gelmeden yaptığımız hatırlatmalar boş muymuş?
“Sülün Osman” derken, haksız mıymışız?
Kendisine yapılan suçlama ne?
İBB Başkanı’nın verdiği cevaplar ne?
Tek tek bakın..
Söyleyin..
Bu Ekrem, sadece belediyede değil, TBMM seçiminde de, CHP’ye oy kaybettirmeyecek mi?
İlginizi Çekebilir