İyi ile millinin kavgası

Birbiri ardına gelen istifalar ve son olarak Ümit Özdağ'ın ihracı, bir süredir kaynayan İP kazanının artık taştığını gözler önüne seriyor. "Partideki FETÖ'cüler" eleştirisiyle ihraç süreci başlayan ve Özdağ'ın FETÖ'cü olmakla itham ettiği partinin İstanbul İl Başkanı'na başta Genel Başkan Meral Akşener olmak üzere parti yönetiminin sahip çıkmasıyla ihraç sürecinin de sonlanması ile "İP'te neler oluyor?" sorusuna cevap aramak da farz oldu.

Bu sorunun cevabını ararken "İP'te iyi şeyler olmuyor" diyerek aylar önce istifa eden Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'a sordum neler olduğunu. Partinin kurucularından da olan Ok'a bir dokundum, bin ah işittim.

Kendi yorumumu bir başka yazıya bırakarak, İsmail Ok'un neler anlattığını paylaşalım:
"- Bugün İP'te olanlar, yerli ve milli olanlarla, Türkiye'yi bölmek isteyen küresel güçlerin güdümüne girenlerin kavgasının sonucudur.
- Biz yola çıkarken yerli ve milli dedik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruluş ayarlarına döndüreceğiz dedik ama eksen kayması öyle bir hale geldi ki; kör göze parmak batırmaktan beter oldu.

Bizim için önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelir. Evladım olsa ezer geçerim. Basit bir post kavgası değil bu. Bu ülke bize emanet. Kırmızı çizgimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne savaş açan her tür bölücü, yıkıcı terör örgütüyle mücadele etmektir. Ama; İP'te gelinen nokta çok acı; ulusalcı, milli ve yerli tüm unsurlar birer birer tasfiye ediliyor, gitmek zorunda bırakılıyor.

- Kuruluş değerlerini hedef alan kişiler İP'te bizzat Genel Başkan Meral Akşener tarafından en kilit noktalara getiriliyor.

- Bana aylar önce yapılan saldırının aynısı Ümit Özdağ'a da yapılıyor. Ben istifa ettiğimde de bana "Akıl ve ruh sağlığı yerinde değil, şizofren dediler. Kendi kariyer planları var" dediler. Partideki eksen kaymasını ifşa eden herkese psikolojik hasta damgası vuruluyor.

- Partideki ilk eksen kayması, 3-4 Ağustos 2019'daki kongrede başladı, sonra operasyon artarak devam etti. Çarşaf liste içinde blok liste uygulaması o kongrede de yapıldı.

- Meral Akşener'in bu kongre sonrasında gelen tepkiler üzerine Afyon'da istifa edip mağduru oynaması, tam bir tiyatro idi. İş burada başladı. Ve Akşener, eline tutuşturulan senaryoyu adım adım uygulamaya koyuyor.

- Soros vakıflarında görev yapan, 'darbeyle yapamadık, seçimle iktidarı devireceğiz' diyen Türkiye düşmanı Biden ile görüştüğü ortaya çıkan Hasan Seymen'i partinin en kritik görevlerine getiren de Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu'nun terör gerekçesiyle görevden alınan HDP'li belediye başkanlarını ziyaret etmesine ses çıkarmayan da aynı Meral Akşener. İstifa etmeden kendisiyle görüşüp bunları anlattım, CHPHDP yakınlaşmasından rahatsız olduğumu ilettim ve "Size güven sorunum var" diyerek istifa ettim.

- Ben aktif siyaseti tamamen bıraktım ama mücadelem son nefesime kadar sürecek. Allah da bu millet de izin vermeyecek bu devleti ele geçirmek isteyen emperyalistlere ve onlara hizmet eden işbirlikçilerine. Bu devlet yoksa, gök kubbe üzerimize çöker. Attığımız adımın basit bir adım olmadığını biliyoruz ama ölmek var dönmek yok. Allah'a bir can borcum var, devlete ve Allah'a feda olsun. Düğüne gider gibi gideriz bu vatan için ölüme."