Karanlık manşetlerin hesabı sorulsun
YAŞAMErtuğrul Özkök’ten Hürriyet’in genel yayın yönetmenliğini yaptığı süreçte attığı provokatif manşetlerin hesabı halen sorulmadı
Ertuğrul Özkök’ten Hürriyet’in genel yayın yönetmenliğini yaptığı süreçte attığı provokatif manşetlerin hesabı halen sorulmadı. “411 el kaosa kalktı”, “Siyasi hayatı bitti”, “Muhtar bile olamaz”, “Gerekirse silah bile kullanırız”, “Vay şerefsiz” manşetleriyle Türk basın tarihinin yüz karası haberlerine imza atan Özkök, hesap vermeli.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla işadamı Osman Kavala’nın gözaltına alınmasını haber yapan medyayı, “Gün gelecek bu manşetler hepinizin ayağına takılacak. Gün gelecek devran dönecek. Böyle vicdansız manşetlerde kendinizi göreceksiniz” diyerek tehdit eden Ertuğrul Özkök, Hürriyet’in genel yayın yönetmenliğini yaptığı dönemde attığı manşetlerin hesabını halen vermedi.
KÜSTAH MANŞETLERİN HESABINI VERMEDİ
Hürriyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptığı süreçte millet aleyhine attığı küstah manşetleri unutan Ertuğrul Özkök, “Anayasal Düzeni Cebir ve Şiddet Kullanarak Değiştirmeye Teşebbüs Etmek” gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan işadamı Osman Kavala ile ilgili haber yapan medyayı açık bir şekilde tehdit etmesi küstahlığın bu kadarına pes dedirtti. Kendi kirli mazisini unutarak yerli ve milli medya mensuplarını tehdit eden Özkök’ün, Türkiye’nin kanayan yarası başörtüsü probleminin çözüm aşamasında attığı provokatif manşet hafızalardaki tazeliğini koruyor. Kamu kurumlarında başörtüsü yasağının meclis kararıyla kalktığı günün ertesinde, “411 el kaosa kalktı” manşetiyle çıkan Hürriyet adeta iç savaş çığırtkanlığı yaptı. 28 Şubat sürecinde vesayet zihniyetinin temsilcileri tarafından uydurma gerekçelerle hapse atılan ve siyasi yaşantısı bitirilmek istenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanaleyhinde atılan yüz karası manşetlerde de Özkök’ün parmağı vardı. 24 Eylül 1998 tarihinde, Erdoğan’ı kastederek, “siyasi hayatı bitebilir” sürmanşetiyle çıkan Hürriyet gazetesi, “Muhtar bile seçilemez” başlıklarıyla da milli iradeye olan nefretini kusuyordu.
DARBECİLERİN EMİRLERİNİ MANŞET YAPTI
Toplumumuzu ayrıştıran ve sinir uçlarına dokunma gayreti güden manşetlerde de Özkök’ün imzası vardı. 20 Temmuz 1999’da “Vay Şerefsiz” manşetiyle çıkan Hürriyet Gazetesi, Ahmet Kaya’nın linç edilmesinin önünü açarken, milletimizi de kutuplaştırmanın yollarını arıyordu. Özkök, attığı manşetlerle ordu ile milleti de karşı karşıya getirmekten hiçbir zaman çekinmedi. 28 Şubat’ın karabasan gibi Müslümanların üzerine çöktüğü bir zaman diliminde askerin bizzat halkına kurşun sıkacağını duyuran isimdi Özkök. 12 Haziran 1997’de “Gerekirse silah bile kullanırız” manşetiyle çıkan Hürriyet, “Genelkurmay, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan irticaya karşı mücadelede gerekirse silah kullanılacağını açıkladı” spotuyla da aleni bir şekilde halkı tehdit ediyordu.
GAZETECİLERİ TEHDİT ETTİ
Özkök dünkü köşe yazısında, “Bir gün gelecek bu manşetler hepinizin ayağına takılacak” başlıklı yazısında Osman Kavala’nın gözaltına alınmasını haberleştiren medyayı tehdit etti. Kendi kirli mazisini unutan Özkök, “Bakın burada böyle şeylerden canı ve vicdanı çok yanmış bir büyüğünüz olarak söylüyorum... Gün gelecek bu manşetler hepinizin ayağına takılacak... Gün gelecek, devran dönecek... Böyle vicdansız manşetlerde, kendi suretinizi göreceksiniz” sözleriyle gazetecileri tehdit etti.
İlginizi Çekebilir