"Mescid-i Aksa'yı yıkalım" diyen haham Oktar'ın en yakın kankasıymış..
DÜNYAAdnan Oktar grubuna yönelik düzenlenen geniş çaplı operasyon sonrası Oktar'ın kirli ilişkileri de bir bir gün yüzüne çıkıyor.
Filistinlilere kan kusturan, “Mescidi Aksa’yı yıkmalıyız” diye fetva veren Yahudi bir haham var.
Hem haham hem de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Likut Partisinin bir milletvekili.
Adı Yehuda Glick.
Siyonistler Mescidi Aksa’ya Temple Mount yani Tapınak Dağı derler.
Bunun adına bir de vakıf var.
Yehuda Glick aynı zamanda bu vakfın kurucusu.
2014 Kasım ayında Yehuda Glick Mescidi Aksa’nın yıkılması ve yerine tüm Siyonistlerin hayali olan Yahudi Mabedinin inşa edilmesi yönünde bir çağrıda bulunmuştu.
Glick o provakatif fetvasının ardından tahrik amaçlı olarak yasak olmasına rağmen yanına bir grup işgalciyi de katarak Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa’ya baskın yapmıştı. Filistinliler bu skandal eylemlere set tepki gösterince İsrail askerleri Mescidi Aksa’yı basıp, kutsalımıza kadar girip, Selahattin Eyyübi’nin yaptırdığı minberi postallarıyla kirletmişlerdi. Askerler Mescidi Aksa’nın ahşap kapı ve pencere menteşelerini gaz bombaları atarak ateşe vermiş ve içeriyi savaş alanına çevirmişlerdi.
Kasım’ın ilk haftasında Mescidi Aksa günlerce kapatıldı. Filistinliler için Aksa’ya Yahudilerin girmesi intifada sebebiydi. O günlerde Kudüs’te intifada sesleri yükseliyordu.
İsrail asker, polis ve istihbarat ajanlarıyla Kudüs’te intifadanın büyümemesi için olağanüstü hal ilan etti. Filistinlilere yönelik kanlı saldırılar yapıldı.
2-3 hafta süren saldırıların fitilini ateşleyen provakatör Yehuda Glick’ti. Kudüs’te Silvan semtinde oturan Mutaz Hicazi adlı Filistinli elektronik mühendisi bir genç, Glick’in yaralanmasıyla sonuçlanan bir direniş eylemi gerçekleştirdi. Mutaz Hicazi evinin terasında vücuduna 20’den fazla ateş edilmek suretiyle kurşuna dizilerek şehit edildi.
Netanyahu, intifadaya karşı bugün hala geçerli olan sıfır tolerans yasasını ilk kez o süreçte çıkarmıştı. Filistinli direnişçiler sokak ortasında infaz ediliyor, yakın akrabaları esir alınıyor, ailelerine ait evler de yıkılıyordu. Mutaz’ın ailesinin Silvan’daki tapulu evleri de yerle bir edildi.
ADNAN OKTAR İSTANBUL'A DAVET ETTİ
Glick bir süre hastanede yattıktan sonra taburcu edildi. Ona Türkiye’den geçmiş olsun dileği gönderen biri vardı. 2009’da kendisini İstanbul’a davet eden dostun adı Adnan Oktar’dı.
Oktar o olaydan sonra da Glick’i İstanbul’da ağırladı. Sadece Glick değil onun gibi bir çok Siyonist haham ve milletvekilini defalarca misafir etti, adamlarını da bir çok kez İsrail’e gönderdi.
Bu dostluk sayesinde Jerusalem Post başta olmak üzere Haaretz, Ahronot gibi gazeteler, Oktar’ın köşe yazılarını yayınladı. Bu yüzden Adnan Oktar’ın göz altına alınması en çok İsrail’de yankı buldu. Makale yazdığı gazetelerin tamamı operasyonu tepkili yorumlar içeren ifadelerle haber yaptı.
O tepkilerin en çarpıcısı ise Jerausalem Post yazarı Seith Frantzman’ın makalesiydi.
Frantzman, “Adnan Oktar’ın İsrail ile dostluk hattı sona mı eriyor” başlıklı yazısında, Oktar sayesinde İsrailli din adamı ve politikacıların Türkiye ile bağ kurduklarını, Oktar’ın İsrail için Türkiye’deki tek kapı olduğunu vurguladı.
İlginizi Çekebilir