Mesele vatan, gerisi teferruat
TÜRKİYEYeni Akit yazarı Ali Akben'in köşe yazısı
Dostlar malumun ilamı olacak şeylerden bahsedeceğim için şimdiden özür diliyorum. Hamimiz(!) olan NATO’dan son olarak yansıyan skandalı duymayanımız kalmadı. Özrü kabahatinden büyük olan açıklamalar hiç kimseyi aldatmasın.
NATO da düşman, Amerika da, Avrupa da. İster kabul edelim isterse etmeyelim sonuç değişmeyecek. Ama bu cennet vatanın kılına her dokunuş bizi teferruatlardan uzaklaştıramayacaksa vay halimize. Uyandığımızda iş işten geçmiş olacağından ah vah boş.
Özellikle içerden çatlatılma projesinin siyasi ve ekonomik bacağının piyonu olan güruhun satmaya çalıştığı her olumsuz algıya karşı, önce vatan diyerek oyunu bozalım. Gün, birlik ve beraberlik içerisinde topyekûn mücadele günü.
Reisimiz bu gerçekliği en yakından gören ve bilen olarak içinde bulunduğumuz sürece ikinci kurtuluş savaşı diyor. Bu savaşı da ilkinde olduğu gibi kazanarak düşmanlarımızın içindeki mevcut korkuyu çoğaltalım.
Haçlı savaşı veya daha geniş anlamı ile hak-batıl savaşı dün olduğu gibi bu günde devam ediyor. Kıyamete kadar da devam edecek. Önemli olan bizim durduğumuz yer. Duruşumuz, omurgalarımızın dikliği ve toplum olarak birlikteliğimiz başlangıç cephanemiz olsun.
İki SİHA için olmaz diyen dost(!) ve stratejik(!) ortağın anlaşılmaz tavrı kısa sürede daha fazlasını yapmamıza sebep olabiliyor. Yeter ki oynanan oyunları iyi görelim.
Zor zamanlarda korunmamız için sigortalandığımız, maddi ve manevi desteğimizi esirgemediğimiz NATO, 15 Temmuzda az kalsın ülkemizi işgal ediyordu. Çekiç gücün marifeti ile kandırılan Kürt kardeşlerimizin başımıza açtığı beladan kurtulmamız hâlâ mümkün olmadı.
Şimdi de Suudi üzerinden yeni bir dalga ile savrulmamız bekleniyor. Meseleyi iyi tahlil edelim. Düşmanın niyeti suyu bulandırmak ve havayı puslandırmak. Bulanık suyu ve sisli havayı seven aç kurtlar var karşımızda.
Kör olası gözlerini diktikleri vatanımız elden gitmesin değerli dostlar. Bugün vatansız yaşayanlar, dün bizim yaşadığımız süreci yaşayarak bu günlere geldiler. Bize bir şey olmaz kolaycılığına kaçmadan hal ve gidişimizi bir kontrol edelim.
Vatan varsa namusumuz, malımız, mülkümüz güvence altında olur. Vatan varsa başımız dik olur. Vatan ana demek. Teferruatlarda birbirimize düşmeyelim. Sevelim sevdirelim sevilelim.
Siyasi ve ekonomik saldırı altındayız. İç siyasi çekişmelerle zaman kaybetmeyelim. Dolar oyununa gelerek rızık sahibinin taksimini unutmayalım. Yediklerimiz rızkımız, kalanının hesabını verebilenlerden olmaya çalışalım.
Sırça köşklerimizde rahat içerisinde yaşıyorsak, cadde ve sokaklarda güven içerisinde yürüyorsak devletimiz sayesinde olduğunu unutmayarak ona ihanet içerisinde olmayalım.
Son pişmanlığın para etmeyeceği günler için çalışan ihanet odaklarının yerli ve yabancı işbirlikçileri ile beraber olmayalım.
Gaflet ve dalalet yolunun çıkmaz sokaklarında hayal dünyasında yaşayanları uyandırmak da başka bir görevimiz.
Nehy-i anil münkerden sakınırken emr-i bil marufu kendimizden başlatarak yayalım. İstesek de istemesek de zaman tünelinin içerisinde hızlı bir şekilde sona doğru gidiyoruz. Sondan başa dönem şansımız da yok.
Her halimiz ve her anımız kaydediliyor. İlahi hesapta kayıtlı halimizden utanmayacak şekilde yaşayanlardan olmamız dileği ile.
Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.
İlginizi Çekebilir