Ne yaptı ki bu ülke size, nedir bu düşmanlığınız?

SİYASET

Hayret etmemek elde değil..

Çıldırmamak mümkün değil..

Kafanızı duvarlara vurmadan, durabilmenin imkanı yok..

Hangi konu olursa olsun..

Bir ilaç konusundan başlayın..

Çocuk ölümlerine kadar..

Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çıkarılmasından tutun..

Libya’daki varlığımıza kadar..

Aklınıza gelen ne konu varsa..

Hepsinde Türkiye’nin aleyhine..

Türkiye’nin dışında kim varsa, onların yanında duran bir zihniyete sormamız gerekmez mi: “Nedir kardeşim, nedir sizin bu ülkeye düşmanlığınız? Ne yaptı bu ülke size? Ne zarar verdi? Niçin bu kadar düşmansınız? Niçin, hangi konu olursa olsun, Türkiye’nin aleyhine, Türkiye’nin dışındakilerinin lehine tavır alıyorsunuz?”

Evet, her açıklamalarını, Türkiye düşmanlığı üzerinden dizayn edenlerin, açıklamaları gerekmez mi?

Başta CHP’liler..

Onlarla birlikte iş tutan aynı kafanın gazetecileri..

İzah etmeleri gerekmez mi, “Türkiye’ye niye düşmanlar?”

Son bir haftanın konusu..

ABD’li ilaç kartellerinden, Hazine Bakanlığı’nın, ödeme yaparken indirim talebinde..

CHP’li Murat Emir’i hangi safta gördüm?

ABD’li ilaç şirketlerinin yanında..

Diğer CHP’li milletvekilleri de, aynı safta yer aldılar..

Söyler misiniz, CHP’li milletvekilleri, bu ülke, size ne zarar verdi ki, Türkiye’den yana değil, ABD’den yana tavır almayı tercih ettiniz?

ABD, Türkiye’den fazla, size ne verdi ki, Türkiye ile ABD’li şirketler indirim pazarlığına oturduklarında, ABD’lilerden yana tavır aldınız?

İlaç şirketlerinde ABD’den yanalar.. 

Onu es geçtik..

Gelelim Korona ile ilgili çarpıtma veriler eşliğinde yapılan Türkiye düşmanlığına..

Ne olur yani, korona ile mücadelede, kabul etseniz, “Türkiye, İtalya’dan başarılı.. Fransa’dan başarılı.. İspanya’dan ABD’den başarılı..” deseniz?

Ne olur? Etinizden et mi koparılmış olur?

Hatta, “Almanya’dan başarılı” deseniz..

Cebinizdeki para mı eksilir?

Sizden, gerçek olmayan bir şeyi kabul etmeniz istenmiyor..

Sağlık Bakanı, önceki akşam, uzun uzun anlattı..

Ölüm sayılarının, geçen yılla karşılaştırılması halinde, muhtemel ölüm sayısının artışı da dikkate alındığında, koronadan ölüm sayısının açıklanan ile örtüştüğünü izah etti..

Ne Tabipler Birliği, ne CHP’den biri, özellikle de “Koronadan ölüm sayısı gizleniyor” diyenlerin hiçbirisi, çıkıp cevap veremedi..

“Geçen yılkı ölüm sayısını yüksek gösteriyorsunuz..” diyen çıkmadı..

“Bu yılki korona hariç ölüm sayısını gerçekte olandan fazla gösterdiniz, böylece koronadan ölenleri gizlemiş oldunuz” diyen çıkmadı..

Bakan, ilkokul çocuğuna anlatır gibi anlattı, “Geçen yılki 9 aylık toplam ölüm sayımızın üzerine % 2 nüfus artışından kaynaklı ölüm sayısı muhtemel artışını ekleyip, üzerine bir de bugüne kadar açıklanan korona ölümlerini eklediğinizde, 2020’nin ilk 9 ayının toplam ölüm sayısı ile benzer olduğunu görüyorsunuz” dedi..

Devam etti.. “Yoğum bakım yatak doluluk oranları”nı açıkladı.. Verdiği rakamlardan öğreniyoruz ki, doluluk oranı % 70’in üzerine hiç çıkmamış..

Ama..

Sabahtan akşama kadar, “Yoğun bakım yatakları doldu. Artık hastaları başka illere yolluyoruz” diyen ahlaksızlardan bir tanesi de çıkıp, “Bakan Bey yanlış rakam veriyor” demedi, diyemedi..

Ne olacak acaba, yalanlarla, iftiralarla, Türkiye’de koronadan ölen sayısını, üç günlğüne, beş günlüğüne, halkın nezdinde yüksek göstererek ne elde edecek, Türkiye’nin ekmeğini yedikleri halde, Türkiye düşmanlığı yapan bu adamlar?

Korona sayılarını da geçtik..

Bir başka konu..

Azerbaycan, Ermenistan’ın işgal ettiği yerleri geri alıyor..

CHP milletvekili Ünal Çeviköz hemen kafayı çıkartıp, Türkiye’ye suçlama yöneltiyor, “Azerbaycan’a, Türkiye cihatçı yolluyor” diyor..

Aman Allah’ım..

Kim, size, kaç dolar veriyor, böyle bir açıklama yapmanız için?

 Bir Türk milletvekili, böyle bir açıklamayı, niçin yapar? Bu açıklamayı yaparak, neyi elde etmek ister?

Bunu da geçelim..

TBMM’de üyesi olan partiler, toplanıp bir metin hazırlıyorlar..

Ermenistan’ı eleştiren, Azerbaycan’ın işgal edilen topraklarını geri almada haklı olduğunu beyan eden bir açıklama..

Neyse ki..

AK Parti ve MHP’ye, bu sefer CHP ile İyi Parti de katılmış..

Ama, bakıyorsunuz, HDP bu metne imza atmıyor..

Ve dört partinin imza attığı bu metne direniş gösteren HDP’ye, ne CHP’lilerden, ne de İyi Partililerden tek eleştiri gelmiyor..

“Nedir sizin istediğiniz. Azerbaycan ile, Ermenistan ihtilafında, Ermenilerden yana mı olmak istiyorsunuz? Siz hangi kafayı yaşıyorsunuz?” demiyorlar..

“Biz bir açıklama yapmaksızın, bu günleri atlatalım, HDP bize çok lazım.. Başka türlü iktidar olamayız” deyip, kendilerinin bile, bozuk saatin, 24 saatte iki defa doğruyu göstermesindeki gibi, doğruyu buldukları noktada bile, yine kaypaklık yapıyorlar..

Geçiyoruz, Gamze Akkuş İlgezdi’nin öncülüğünde, CHP’nin hazırladığı bir rapora..

Rapora göre, Avrupa ile Türkiye’deki çocuk ölümleri karşılaştırılıyor..

“Müjde.. Müjde” diye çığlık attığını, tahmin edebiliyorum, Gamze Hanım’ın..

Nedir, onlar için müjde olan?

“Çocuk ölümlerinde Avrupa’da birinci olmuşuz!”

Hani sorasım geliyor:

“Daha önce birinci değildik de, AK Parti iktidarında mı birinci olduk, söyler misiniz, terörist sempatizanları..

Gerçekten de..

Eski yıllarda ne ise, şimdi de biraz sayı düşmekle birlikte, yine o..

Ve daha önemlisi..

“Birinci olduk” dedikleri rakamlarda, birinci olmamanız, mümkün değil..

Avrupa’yı üçe-beşe katlamanız gerekir ki, rakamsal olarak da onlarla benzer oranlara ulaşasınız..

Ne demek istiyorum?

Şunu..

Diyorlar ki: “2018 yılında; Türkiye, yenidoğan ölüm hızı bakımından Avrupa Birliği üyesi 27 ve aday 7 ülke arasında Kosova’nın ardından binde 9,3’lük ölüm oranıyla ikinci sırada yer aldı.”

Devam ediyorlar: 

“Avrupa ölümlerinin yüzde 44’ü Türkiye’de!”

Afedersiniz beyler, uçuk bir örnek vereceğim..

Hiç doğurmazsanız, hiç yeni doğan bebek ölümü de yaşamazsınız..

Alın rakamları, bakın, 2018’de Avrupa’nın tamamındaki doğum sayısı, Türkiye’deki doğum sayısından 200 bin az!

Eee?

Ne bekliyordunuz, doğum sayısı bizde çok iken, ölüm sayısı bizde değil, onlarda mı çok olacaktı? 

Neresinden bakarsanız bakınız..

Yapılan Türkiye düşmanlığı..

Türkiye’nin karşısında kim olursa olsun, ondan yana olup, Türkiye’yi itibarsızlaştırmak..