Netenyahu, kirli referandum planını açık etmişti

Haber7.com yazarı Serkan Üstünerbugünkü yazısında çizilmeye çalışılan haritanın yeni olmadığını ve bu tertibin en az 50- 60 yıllık olduğunu yazdı.

Soğuk savaş döneminden beri Peşmergebaşının ailesinin özellikle İsrail, İngiltere ve ABD ile çok yakın ve kirli ilişkileri vardı. İsrail gizli servisi Mossad, Barzani’nin partisi I-KDP ve Talabani’nin partisi KYB ile iç içedir.

Yıllardır bilinen bir gerçektir ki, baba Mustafa Barzani, şimdi oğlu Mesud Barzani torunu Neçirvan Barzani ve diğerleri sık sık İsrail’i ziyaret ederler. Çok sayıda İsrailli uzman, Mossad ajanı, Kürt devletinin kurulması için yıllardır maşaları Barzani’ye lojistik destek vermektedir.

Mustafa Barzani 1958 ve 1959’da Kerkük için “Kerkük Kürdistan’ın kalbidir” demiştir. Bunu söylediği zamana dikkat çekersek planın 3 -5 yıl içerisinde uygulanmış bir harita olmadığına kesinlikle kanaat getirebiliriz.

Ortadoğu’da 100 yıldır aynı senaryo uygulanmaktadır. Önce petrolün başına bir kukla getireceksiniz, sonra bütün petrolü sömürürken başındaki kuklaya da bir parmak bal çalacaksınız. Bütün Ortadoğu ve körfez ülkelerinde şu anda yaşanan durum şimdi Irak’ın kuzeyine uygulanmak isteniyor.

Barzani’nin uyguladığı İsrail – ABD ve İngiliz planını hatırlayalım:

Irak ilk işgal edilirken,

ABD saldırısında F-16 ve B-52 bombardıman uçakları kullanıldı. Telafer’e misket bombası atıldı. Uranyumlu mermiler kullanıldı. 450 bin nüfuslu Telafer’den en az 170 bin kişi göç etti. ABD işgal güçlerinin ve işbirlikçilerinin saldırılarında 2 binden fazla Türkmen hayatını kaybetti. 7 bin Türkmen hapse atıldı.

 Sonrasında Türkmenler buradan silah zoruyla çıkarılırken, evlerine işaretler konuldu. Öncelikle bölgenin demografik yapısı Kürtler lehine değiştirildi. Türkmenler büyük baskı altına alınarak zorunlu göçe tabii tutuldu.

DAEŞ bahanesiyle Peşmerge birlikleri, Irak ordusunun boşalttığı Kerkük’e ve Tuzhurmatu’ya girdi. Bölgesel Kürt yönetiminin fiilen denetim altında tuttuğu sınırları genişletti. Böylelikle hem Türkiye'nin Sünni Arap bölgesi ile bağlantısının koparıldı hem de Irak'ın kuzeyinden başlayıp, Suriye'nin Kürt bölgesine kadar olan eksende, Kürtlerin coğrafi bütünlük sağlamasını büyük oranda gerçekleştirdi.

Bugün Türkiye üzerinden gerçekleştirdiği petrol ihracını bu saatten sonra yapamayacak ama oluşturulan bu koridor sayesinde petrolünü Akdeniz’e oradan da istediği yere çıkarabilme salahiyetine erişebilecek.

PKK İLE KOL KOLA İŞ TUTUYORLAR

Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin önde gelen isimlerinden Sipan Hemo’nun ne dediğini hatırlayalım “Kerkük Kürtlerin Kudüs’üdür. Biz YPG olarak her koşul altında kardeşlerimizle birlikte Kerkük’ü savunmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz” diyor. Hemo, Kürtler için tarihi bir fırsat doğduğunu belirterek, “Zafer biz Kürtler ile Kürdistani halkların olacak. Çünkü haklı olan biziz”diye hönkürmesinden çok zaman geçmedi.

Netanyahu’nun “Kürtlerin bağımsızlık uğraşlarını desteklememiz gerekir” açıklaması da öylesine alelade söylenmiş bir laf olamaz herhalde.

Şimdi bütün bu uzun tertipler sonucu gelinen noktada ne olacağını kestirmek mümkün gözükmüyor. Bir tarafta İsrail, ABD ve İngiliz bloğu,  diğer yanda Rusya, Türkiye ve İran.

Dipnot: İran ve Rusya’nın bizi satma ihtimali yüzde 92. 

PEKİ MUSUL KERKÜK PETROLÜ KİMİN ELİNDE?

Dünyada kalan son petrol bölgesi Kerkük ve Erbil’dedir. Irak’ın kuzeyinde en büyük petrol yatırımını yapan Yahudi asıllı Rothschild ailesidir bu sömürü düzeninin en büyük bekçisi de Barzani ailesi ile içli dışlıdır.

Başta İngiltere, ABD olmak üzere dünyanın her yerinde yatırımları olan ve yönettikleri paranın 15 trilyon dolar civarında olduğu söylenen Yahudi  Rothchild ailesinin  petol işine girmesini Wall Street Journal  "Rothschild dünyanın son büyük petrol rezervleri için Kuzey Irak'a girdi" haberiyle duyurmuştu.

Rothschild'lerin Siyonist İsrail'le çok yakın ilişkileri olduğu artık malumun ilanıdır. Bu ailenin İsrail kurulurken ne tür yardımlar yaptığı artık sıradan bir bilgi olarak kayıtlara geçmiştir.

Şimdi bu olanları alt alta toplarsak: Petrol yani para: İngiliz’in. Toprak İsrail’in, tasmalı asker ise ABD’nin payına düşüyor.

Son bir sözle yazımızı kapatalım:

Allah Türk’e yar olsun, düşmanları kahrolsun.