© Ak Gazete 2015

Oya Eronat: Erdoğan gitsin diye şeytanla bile anlaşırlar

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, katıldığı canlı yayında, “2023 ittifak hesapları yapıyorlar. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyerek tüm ilkelerini yıkabiliyorlar, şeytanla bile anlaşma yapabiliyorlar." dedi.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, 24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programında Star yazarı Esra Elönü'nün konuğu oldu.

"PKK ve destekçisi HDP, Kürtlerin bir numaralı düşmanıdır"

Terör örgütü PKK'nın öldürdüğü çocukları hatırlatan Eronat, "PKK ve destekçisi HDP, Kürtlerin bir numaralı düşmanıdır. Bu düşmanlıklarını örtmek için de, 'düşman sensin' diyorlar. En çok Kürt sizin yüzünüzden hayatını kaybetti. Anneler sizin yüzünüzden oturuyor... İnsanlar evlatlarından oldu, haraca bağladınız bir ara iş yerlerini kapattılar..." dedi.

"HDP Diyarbakır anneleriyle alay edip rüşvet teklif etti"

Eronat, HDP'lilerin evlat acısı çeken Diyarbakır anneleriyle, alay ettiğini, onlara hakaret ettiğini belirterek, annelere rüşvet teklif ettiklerini de söyledi.

"Ben evladını şehit vermiş anneler için yola çıktım"

Esra Elönü: "Oya Eronat arafta mı?"

Oya Eronat (O.E): "Oya Eronat bazı konularda çok net. Siyasi görüşü olarak, verdiği mücadeleyle hiç arafta değil, çok net. Ancak, bir anne olarak gerçekten arafta ve bütün evlat kaybetmiş anneler gibi, ne hayatta ne de ölü... Bu konuda arafta olduğumu söyleyebilirim. Çünkü ben anneler için yola çıktım. Evladını 'dağ'a kaptırmış anneler için, evladını şehit vermiş anneler için, kısacası evladı hayatta olan bütün anneler için de yola çıktım. Bu konuda arafta olduğumu söyleyebilirim."

"Kalleş kalleşliğini yaptı"

E.E: "Bugünkü katliamla ilgili söyleyeceklerinizle girelim bu konuya isterseniz."
O.E: "Gerçekten çok üzgünüm, 13 şehidimiz var. Kalleş kalleşliğini yaptı yine. Bu 13 şehidin 5'i, HDP önünde oturan ailelerin çocukları. Hatta bu olayın, o annelerin direncini kırabilmek için de yapılmış olabileceği kanaatini taşıyorum."
E.E: "Kalleş PKK sizin de evladınızı şehit etti. Siz de onlarla hüzündaşsınız, ben biraz da sizin hikayenizi merak ediyorum."
O.E: "Annelik çok farklı bir duygu. Söze şiirle girmek istiyorum. Hemşehrim Sezai Karakoç'un şiiri... (Anneler Ve Çocuklar)"
Annelik çok farklı bir duygu. Duygusalız biz. Kadın olarak erkeklerden daha fazla duygusal olduğumuza inanıyoruz. Gerçi, HDP önünde oturan babaları görünce, yalnız annelerin değil, babaların çok acı çektiğine tanıklık ediyoruz.

"Bu kadar iki yüzlülük olmaz"

HDP önünde oturan ailelere selam olsun. Bugün dediler ki, 'Bizim bütün çocuklarımızı da öldürseler, şehit etseler buradaki aileler, PKK bitene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.' dediler.
Burası kadına şiddetin görüldüğü bir yer. Hani sürekli dillerinden düşürmüyorlar ya... Bir anneyi evladından ayırmak, bir kadına yapılabilecek en büyük şiddettir. İnsan haklarından dem vuruyorlar. 13 yaşındaki çocukları dağa götürerek hangi insan hakkından bahsediyorlar. Bunu da bazıları Meclis'e gelip söylüyorlar. Bu kadar ikiyüzlülük olmaz.

"CHP bugüne kadar kürtler için kılını kıpırdatmamış bir partidir"

O.E: "Biz iktidara geldiğimiz zaman, 20 yıldır süren bir OHAL vardı. Bu 20 yıl boyunca hiçbir hükümet OHAL'i kaldıracağını bile söylemedi. Bizden o zaman talep edilen 'OHAL'in kalksın başka bir şey istemiyoruz.' Şimdi Kürt düşmanı deniyor.
OHAL'i kaldırdık, bu Kürt düşmanlığı mı? Kürtler için hiçbir şey yapmayan hatta bu sorunun müsebbibi olan partiyle el ele vermişler, onlar bize oradan 'Kürt düşmanı' diyor, o el ele verdikleri de bakıp bıyık altından gülerek başlarını sallıyor.
Mahkemelerde Kürtçe savunmayı biz getirdik. Kürt düşmanı o parti olmadı, biz olduk. Kürtçe isim koymak, Kürtçe şarkı söylemek yasaktı. Bunları kaldırdık ama, Kürt düşmanı biz olduk bu olayların müsebbibi parti bertaraf edildi."
E.E: "CHP bugünkü katliamdan sonra bile, neden 'kahrolsun PKK' diyemiyor?"
O.E: "Oy için... Bugüne kadar, Kürtler için kılını kıpırdatmamış bir partidir CHP..."

"Savunduğunuz kişi, çocuk katili"


E.E: "Evladınızı şehit eden teröristle yüzleştiniz mi?"

O.E: "Hayır. Mahkemesi oldu, avukatımı gönderdim. Çok çirkin davranmışlar orada. Hem suçlu, hem güçlü tavırları. Ben bir anne olarak, çocuğumun naaşını gördüğümde şükrettim. Balkonlardan kollar bacaklar toplandı. Bir babay oğlu, bir torba içinde verdiler.

Babası çocuğunu, spor ayakkabıdan teşhis etti. Siz bunları görünce ben öpebildim diyerek teselli bulmaya çalışıyoruz. Nerede olduğunu biliyorum. Şimdi bu cezaevlerinde açlık grevi yapanların arasında o da varmış. Bu bir baba ve 6 çocuğu katledeni, çıkıp Meclis kürsüsünden, bu açlık grevini savunuyorlar. Savunduğunuz kişi çocuk katili."

"Ben ne zaman HDP'ye PKK'ya laf söylesem cevap Engin Altay'dan geliyor"

E.E: "CHP'li Engin Altay, sürekli sizi işaret ederek, 'Hani megri megri diyordunuz.' diyor. Bugün 'kahrolsun PKK' diyemeyenlerin bir bahane perdesi oldu. Nedir bu 'megri megri'

O.E: Ben ne zaman HDP'ye, PKK'ya laf söylesem, cevap Engin Altay'dan geliyor. Gönüllü avukatları. İnanın HDP'liler bana o kadar cevap vermiyorlar, çok ilginçtir.

'Megri' ne demek, 'Ağlama' demek. Ben hala 'megri megri' diyorum. Engin Altan, sen orada yaşayan annelerin acısını biliyor musun? Biz şu an HDP önünde oturan annelere 'megri megri' diyoruz. Ağlamayın, elbet bir çare bulunucak."

"PKK ve onun destekçisi HDP kürt düşmanıdır"

O.E: "Diyarbakır'da son 20 yılda çok gelişen bir semtimiz var. Gençler özel araçlarıyla gece 2-3'lere kadar arkadaşlarıyla gelip eğleniyor.

Sur'da patlayan bombalarda, insanlar hayatını kaybederken, şehitlerimiz olurken, buradakiler çıkıp alkış tuttular oraya. 'Siz dağa çıkın, siz ölün biz sizi alkışlayalım ama keyfimizi sürelim.' kırılmanın sebeplerinden biri de budur.

İnsanlar, 'çocuklarımızı götürüyorsunuz, ölüleri geliyor ama, HDP'lilerin milletvekillerinin çocukları bodrumda geziyor.' demeye başladı.
Maldivlerdeki bir HDP'li vekilin çocuğunun görüntüsünü, HDP'nin camına yapıştırdı anneler.

İnsanlar evlatlarından oluyorlar, yokluk var bir de evlerinden oldular. 6-7 ekim olayları sırasında Silvan'da bir çocuk Fırat Sımpil... 2019'da Ayaz ve Nupelda kardeşler. Bu çocukları PKK katletti. PKK ve destekçisi HDP, Kürtlerin bir numaları düşmanıdır.

Bu düşmanlıklarını örtmek için de, 'düşman sensin' diyor. En çok Kürt sizin yüzünüzden hayatını kaybetti. Anneler sizin yüzünüzden oturuyor... İnsanlar evlatlarından oldu, haraca bağladınız bir ara iş yerlerini kapattılar..."

"CHP-HDP organik bağı, kılıçdaroğlu'ndan sonra başladı"

E.E: "Zor zamanlarımız oldu... CHP'nin HDP ile bu kadar organik bağlantısı var mıydı?"
O.E: "Yoktu. Ben şimdiki CHP'yi görüyorum. CHP içine HDP kaçmış bir partidir. O zaman organik bağ yoktu. Bu organik bağ, Kılıçdaroğlu başkan olduktan sonra, bir projedir. Her ne kadar inkar etseler de, ayyuka çıkmış durumdur.
Aslında Kürtlerle CHP arasında büyük bir problem vardı ve gene var. Çatıda birleşmiş görünüyorlar ama, tabanda bir birlik yok. Yani bir Kürt, geçmişte CHP'nin kendisine ne yaptığını bilmiyor mu? Emperyalist güçler 'önemli olan bu iktidarın devrilmesi' diyorlar. Türkiye yok olsun, ezilsin ve eski günlerine geri dönsün istiyorlar."

"Sezgin Tanrıkulu CHP’yi HDP'lileştirme projelerinden biridir"

"Bütün bunlar olmasaydı, yine de kendi gündemlerinde 'PKK' diyecekler miydi?"

O.E: "Hayır diyemeyeceklerdi. 2023 ittifak hesapları yapıyorlar. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyerek tüm ilkelerini yıkabiliyorlar, şeytanla bile anlaşma yapabiliyorlar."

E.E: "CHP içinde daha çok PKK propagandası yapan kilit isimler var mı?"

O.E: "Evet var. Bence Sezgin Tanrıkulu, CHP'yi HDP'lileştirme projesinden biridir bence. Çünkü Sezgin, Diyarbakır'da baro başkanıydı. Bütün söylemleri HDP'ye yakındı. Kalkıp HDP'den, hem de İstanbul'dan 1. sıra adayı olması hepimizi şaşırtmıştı. Şimdi isimlerini vermeyeceğim ama başka milletvekilleri de var."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER