Parti kuracağı iddia edilen Davutoğlu, Gül ve Babacan hakkında çarpıcı yazı: ''CHP'ye katılın''
SİYASETStar yazarı Ahmet Kekeç, parti kuracağı iddia edilen Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül ve Ali Babacan hakkında çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı.
CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'ni bir araya getiren 31 Mart yerel seçimlerine 26 gün kaldı. Türkiye ilk defa yerel seçimlere ittifaklarla giderken, bir yandan da yeni partilerin kurulmasını tartışıyor. Star yazarı Ahmet Kekeç bugünkü köşesine yeni parti tartışmalarını taşıdı.
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası ilk defa yerel seçimlere gidiyor. AK Parti ve MHP'nin Cumhur İttifakı ile katılacağı seçimlerde, CHP, İYİ Parti ile ittifak yaparken HDP'nin tam desteği ve Saadet Partisi'nin dirsek teması söylemleri ile ittifaklar netleşmiş oldu. 31 Mart seçimlerine sayılı gün kala kulislere Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan etrafında dönen yeni parti kurma iddiaları düştü. Star yazarı Ahmet Kekeç yeni parti kurma iddialarını köşesine taşıdı.
İşte Ahmet Kekeç'in "Parti kuracak arkadaşlara tavsiyeler" yazısı..
Ben medyadaki haberlerin yalancısıyım, AK Parti içinden yeni parti çıkarma çalışmaları “son hızla” devam ediyormuş.
Bir değil, iki parti...
Partilerden ilkini, “Cumhurbaşkanı adayımız kardeşim Abdullah Gül’dür” sitayişine muhatap olmuş Sayın Abdullah Gül kuracakmış.
Niye böyle bir şeye gerek duydu, bilmiyorum.
Değerli fikirlerini AK Parti çatısı altında ifade edebilirdi. Olmak istediği şeyi (belki yeniden Cumhurbaşkanı olmak istiyordur), yine en iyi şekilde AK Parti çatısı altında olabilirdi. Dolayısıyla, bizi iç karışıklıktan ve dış müdahaleden kurtarmak için, gerekli “ev içi çalışmasını” iktidar partisi çatısı altında yürütebilirdi.
Ne demişti? “Evinizin içini düzenlemezseniz, iç savaş ve dış müdahale kaçınılmaz hale gelir.”
Bunu ne zaman söylemişti?
İç isyanlar ve dış müdahale serisinin son halkasını oluşturan 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra söylemişti.
Darbe başarılı olsaydı, Sayın Gül haklı (!) çıkacaktı.
En azından, “Evinizin içini düzenlemezseniz, iç savaş ve dış müdahale kaçınılmaz hale gelir” sözüne istinat bulmuş olacaktı.
Uzatmayalım...
Partilerden ikincisini, AK Parti’den Başbakanlık yapmış bulunan Sayın Ahmet Davutoğlu kuracakmış…
Bu arada üçüncü bir partiden söz ediliyor... Değerli Ali Babacan’ın partisi...
Babacan, bir rivayete göre, Sayın Gül’ün öne ittirdiği isimmiş. Risk sevmez bir “kurnaz” olarak Sayın Gül, kendisini öne atmayacakmış da, “dublör” olarak Babacan’ı kullanacakmış.
Rivayet muhtelif...
Bu iddialar, bugüne kadar, ismi geçen değerli siyasetçiler tarafından tekzip edilmedi.
Bu nedenle “Ben medyadaki haberlerin yalancısıyım” diye giriş yaptım.
Madem parti kurmaya bu kadar hevesliler, onlara naçizane bazı tavsiyelerim olacak:
BİR- Partiyi (iki farklı partiyi) AK Parti bünyesi içinden çıkarmaya kararlıysanız, önce AK Parti’yle ilişkinizi kesmek zorundasınız. Abdüllatif Şener’in konumunu sürdürmek (o da istifasını sunmadan yeni parti arayışlarına girmişti), size şeref kazandırmaz. Hem AK Parti’den ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan şekvacı olacaksınız, hem niçin şikâyetçi olduğunuzu açık kanallara dökmeyip kaçak güreşeceksiniz, hem de yeni parti kurma temasları çerçevesinde Anadolu’yu dolaşırken “AK Partili” kimliğini kullanacaksınız.
Bu ne pişkinlik!
Hatta bu ne kurnazlık!
İKİ- Rivayete göre, Gül ve Davutoğlu arasında su sızmıyormuş. Hatta Gül (parti kurdursa bile), duruma ve konjonktüre göre Davutoğlu lehine bu işten sarfınazar edebilirmiş... Ben de Sayın Davutoğlu’na ve taraftarlarına diyorum ki, sakın ola Sayın Gül’ün kolpalarına gelmeyin. Çünkü hakkınızda hiç iyi düşünmüyorlar. Sayın Gül’ün “saygısız” başdanışmanı Ahmet Sever’in yazdığı iki kitabı okuyun; Gül’ün neredeyse bütün siyasi hayatı, Davutoğlu’ndan nefret etmekle geçmiş. Gül nazarındaki “yerinizi” bilin de, ona göre işbirliği tesis edin.
ÜÇ- Ben sizin yerinizde olsam, parti kurmakla uğraşmam... CHP’ye katılırım. Çünkü CHP genel başkanı “varlığınızı” takdirle karşılıyor ve merkez sağdaki “en demokrat hareket” olarak sizi görüyor. Sizin de CHP’den hoşnut olduğunuzu medyadaki adamlarınızın hareketlerine bakarak (hatta bir adamınız Halk TV’ye çıkıp, “Erdoğan gazetemize ilan verdirmiyor” diye şikâyette bile bulundu) rahatça söktürebiliriz. Maksat Erdoğan’ı indirmekse (çünkü bütün derdiniz bu), ayrı parti kurmak yerine, “güç birleşimine” gidebilirsiniz.
DÖRT- Parti kurmak... Bunlar iyi hoş da... “Erdoğan’ı indirmek” dışında da bir gerekçe bulmalı ve bunu halka anlatabilmelisiniz!
İlginizi Çekebilir