© Ak Gazete 2015

Sahadaki gücümüz Haçlı’yı kaçırdı

Haçlı Batı’nın karabasan gibi çöktüğü Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları ile karanlık projeleri kıvırıp çöpe atan Türkiye, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarında da aktif yer almasının ardından İtalya ve Fransa’ya geri adım attırdı.

Türkiye, sahada aktif olarak yer aldığı her bölgede Haçlı Batı’yı dize getiriyor. Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği harekatlarla ABD ile PKK/PYD’yi 30 kilometre güneye atan Türkiye, sondaj gemileri ve savaş gemileriyle birlikte sahaya indiği Doğu Akdeniz’de de Fransa ile İtalya’ya geri adım attırdı. İtalyan ENI ve Fransız TOTAL firması, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kıta sahanlığındaki bölgede yapacağı sondaj faaliyetini iptal ettiğini duyurmasını yorumlayan uzmanlar, Batı’nın Suriye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da Osmanlı tokadı yediği görüşünde birleşti.

Akdeniz’de ilk söz sahibi Türkiye

İsrail başta olmak üzere Fransa, İtalya, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan gibi ülkelerin üşüştüğü Doğu Akdeniz’in sıcak suları, doğalgaz arama faaliyetleriyle gündemde. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte kendi kıta sahanlığı bölgesine sahip çıkarak tartışmalı bölgelerde ısrarcı tutum sergilemesi, sonuçlarını veriyor. Yavuz, Fatih ve Barbaros sondaj gemilerimizin savaş gemileri himayesinde çalışma yürüttüğü Doğu Akdeniz’de, Türkiye’nin kıta sahanlığındaki 7’inci parselde sondaj faaliyetinde bulunacağını açıklayan İtalyan ve Fransız şirketler geri adım attı.

İtalyan ENI ve Fransız TOTAL firması, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kıta sahanlığında yer alan 7. parselde yapacağı sondaj çalışmasından vazgeçtiğini açıkladı. ENI Yönetim Kurulu Başkanı Claudio Descalzi’nin geri adım kararını, “Sondaj kuyusu için savaş çıkarmak istemiyoruz” açıklamasıyla duyurması, Türkiye’nin bölgedeki caydırıcı gücünü bir kez daha tescilledi.

Kararlılığımız hizaya getirdi

ASSAM Strateji ve Güvenlik Uzmanı Emk. Kıdemli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, Türkiye’nin kararlı duruşunun Batılı ülkeleri hizaya getirdiğini dile getirdi. Stratejist Mustafa Hacımustafaoğulları, “Türkiye’nin kararlı duruşu, ABD’yi ve Rusya’yı, Suriye’de hizaya getirdi. Bugün aynı şey Doğu Akdeniz için söz konusu. Bölgede tarihsel ve stratejik haklarımızı çiğnetmeyeceğimizi sağlam bir irade ve kararlılıkla gösterdik. Bütün dünya bunu gördü. Bu elbette birilerini hizaya getirecek” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin küresel bir güç haline geldiğini kaydeden Hacımustafaoğulları, “Biz asla savaş istemeyiz. Lakin kaçınılmazsa da bundan çekinmeyiz. Doğu Akdeniz’de güçlü askeri varlığımız, kimseye hakkımızı yedirmeyeceğimizin en net göstergesi olmuştur. Hiç kimse Türkiye’yi ve Türk milletini yok sayamaz. Kendi geleceğimiz, güvenliğimiz ve haklarımız noktasında kimseye taviz vermeyiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin bölgesel aktör olmasının etkileri

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Abdülkadir Şen ise, “Yakın süreçte gerek Fırat Kalkanı, gerek Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatı, gerek Libya’da Türkiye’nin desteklemiş olduğu hükümete askeri araçlar göndermesi, gerekse de Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarını tüm karşı çıkışlara rağmen sürdürüyor olması, Türkiye’yi sahada aktör konumuna getiriyor. Türkiye bölgesel ağırlığının farkına varmıştır. Yaptığı bu faaliyetlerle hem masada hem sahada bulunarak haklarını daha rahat elde ettiğini ve bu ağırlığının dünya kamuoyu nezdinde yankı bulduğunu görmüş oldu. Daha önceki süreçte Türkiye’nin Suriye, Akdeniz ve diğer bölgelerdeki kaygılarını dile getirdiğinde bu tabiri caizse Batılı liderlerin bir kulağından giriyor, öteki kulağından çıkarıyordu” dedi.

Şen, “Bugün Kıbrıs’ta güçlüyseniz, bunun sebebi Barış Pınarı Harekatı ile güç gösterisi yapmanızdandır. Barış Pınarı’nda ağırlık koyabilmeniz ise silahlarınızın yüzde 70’ini kendinizin üretmesi olmuştur. Bu her alanda Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Çıkarları uğruna bedel ödemeyi göze almaya devam etmelidir Türkiye. Sadece söylemde kalarak değil, eyleme de geçerek gidişatını sürdürmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER