© Ak Gazete 2015

Tarihi değiştirecek proje! İşte Kanal İstanbul’un detayları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Çılgın proje’ olarak duyurduğu ve CHP’nin karşı çıktığı Kanal İstanbul hakkında detaylar merak ediliyor. Peki, Kanal İstanbul projesi nedir? İşte Kanal İstanbul'un özellikleri...

Kanal İstanbul, birçoklarına göre -buna Napolyon da dahil- dünya başkenti olan İstanbul'un suyolu projesinin adıdır. 2011 yılında o dönem başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'un güzelliğini biraz daha artıracak olan bu projesi basına yansımış; ancak projenin adı, içeriği ve yeri uzun süre gizli tutulmuştu. 27 Nisan 2011 tarihinde ise Sütlüce'de bulunan Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan basın toplantısıyla basın mensuplarına ve vatandaşlara projeye ilişkin temel bilgiler açıklanmıştı.

Yapılan açıklamalara göre Kanal İstanbul, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda hayata geçirilecek. Hâlihazırda Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi yoğunluğunu ve İstanbul Boğazı'nda tehlikeli madde taşıyan gemilerin oluşturduğu riski azaltmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılacak.

Kanalın oluşumuyla birlikte Marmara Denizi ile kesişen noktaya 2023 yılına kadar planlanan iki yeni şehirden biri inşa edilecek. Kanalın uzunluğu 40-45 km; genişliği yüzeyde 145-150 m, tabanda ise yaklaşık 125 m olacak. Suyun derinliği 25 m olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacaktır.

453 milyon metrekareye kurulması planlanan Yeni Şehir'in 30 milyon metrekaresini Kanal İstanbul oluşturmaktadır. Diğer alanlar 78 milyon metrekare ile havaalanı, 33 milyon metrekare ile Ispartakule ve Bahçeşehir, 108 milyon metrekare ile yollar, 167 milyon metrekare ile imar parselleri ve 37 milyon metrekaresi ise ortak yeşil alanlara ayrılmıştır.

Projenin etüt çalışması iki yıl sürecek. Çıkartılan topraklar, büyük bir havalimanı ve liman yapımında kullanılacak, taş ocaklarının ve kapatılan madenlerin doldurulması için yararlanılacak. Projenin maliyetinin 10 milyar doların üzerinde olabileceği belirtiliyor.

Mevlüt Çavuşoğlu: Dünyada denizcilik tarihi değişecek

Türkiye'nin jeopolitik konumunu değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, TANAP Projesi'nin, Türkiye'nin jeopolitik pozisyonu bakımından dünyada çok dikkat çekici bir potansiyeli olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, "TANAP ve Türk Akımı-2 Avrupa'yı hedefliyor. Ulaşım projelerinde Türkiye İpek Yolu'nun canlandırılmasında en kritik ülke. Kanal İstanbul'a kazmayı vurduğumuz zaman dünyada denizcilik ve ulaşım bakımından tarih değişecek, dönüm noktası olacak. Böyle bir coğrafyada yaşıyorsak girişimci ve insani olmamız lazım. Sorun varsa çözmek için girişimci olmamız lazım" dedi. Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs etrafındaki rezervlerin paylaşımı için masada güçlü olunması gerektiğini de kaydetti.

Kanal İstanbul'un faydaları nelerdir?

Gerek sanayi ham maddesini oluşturan yükleri bir seferde büyük miktarlarda taşıma özelliği, gerekse taşıma maliyetinin demir yoluna göre 3,5, kara yoluna göre 7 ve hava yoluna göre 22 kat daha ucuz olması, deniz yolu taşımacılığının önemini hem dünyada hem de Türkiye’de artırıyor.

1950 yılında 500 milyon ton olan dünya deniz ticaret hacmi bugün 18 kat artarak 9 milyar tona ulaşmış durumda. ISL, Shipping Statistics and Market Review verilerine göre, hacim olarak dünya ticaretinin yüzde 75’i deniz yoluyla, yüzde 16’sı demir yolu ve kara yoluyla, yüzde 9’u boru hattı ve yüzde 0,3’ü hava yoluyla yapılıyor. 15 trilyon dolarlık bir hacme sahip dünya ticareti içerisinde denizyolunun payı 9 trilyon dolar ile yüzde 60’ı buluyor. 1.000 groston (GT) ve üzeri 39 bin 466 parça gemiden oluşan dünya deniz ticaret filosunun toplam tonaj kapasitesi ise 1,5 milyar Dead Weight Tonaj (DWT) civarında.

Denizyolu taşımacılığında yeni bir dönem

Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Arap Yarımadası ve Hint Okyanusu’na, Türk Boğazlarının Karadeniz-Akdeniz bağlantılarıyla Avrasya ve Uzakdoğu’ya uzanan bir ulaşım ağının odak noktasında bulanan Türkiye, 8 bin 333 km’yi bulan sahil şeridi Asya ve Avrupa’yı bağlaması, enerji üreten ülkelere yakınlığı, uluslararası ulaşım yolları üzerinde bulunması, yeterli oranda kara ve demir yolu bağlantısı sebebiyle deniz yolu taşımacılığında önemli bir potansiyele sahip.

Bu avantajlarının yanı sıra Türkiye son 15 yılda hem yerli armatörlerin gerçekleştirdikleri filo yatırımları hem de liman ve altyapı yatırımlarıyla küresel deniz ticaretinde rolünü artırdı. Ancak, önemli bir konu daha vardı ki; Türkiye, Montrö Anlaşması’ndaki kısıtlamalar sebebiyle 30 seneyi aşkın bir süredir İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden elde edeceği 10 milyar dolarlık gelirden mahrum kaldı.

Günde ortalama 160 gemi

Kanal İstanbul tamamlandığında, yeni bir uluslararası su yolu olması bakımından, bölgede kartları Türkiye lehine yeniden dağıtacak. Günde 150-160 gemiye ev sahipliği yapması beklenen Çılgın Proje, Panama Kanalı ile kıyaslandığında dört katı büyüklüğünde gemi trafiğine hizmet verecek. Kanal İstanbul projesinden, Montrö by-pass olacağı için kasamıza yılda 8 milyar dolar girecek. Panama Kanalı’nı her gün ortalama 40 gemi kullanırken, yıllık ortalama getiri de 1,5 milyar dolara kadar çıkıyor. Benzer geçiş yollarından biri olan Süveyş Kanalı’nda ise günde 54 geminin geçiş yaptığı düşünüldüğünde yıllık kazancın 4 milyar dolar olduğu görülüyor.

Maliyetini 5 yılda amorti edecek

Kanal İstanbul projesi Montrö’ye tabi olmayacağı için Süveyş gibi ton başına ortalama 5,5 dolardan fiyatlanabilecek. Süveyş’ten en fazla 150 DWT gemiler geçebilirken, Kanal İstanbul 300 bin tonluk gemiler için uygun olacak. 193 kilometre uzunluğa sahip Süveyş’ten 148 kilometre daha kısa olacak Kanal İstanbul, tam kapasite çalışması durumunda da yıllık kazanç 8 milyar dolara kadar yükselecek. Maliyeti 40 milyar doları bulacağı tahmin edilen Kanal İstanbul, hesaplanan getirisi ile 5 yıl içinde kendini finanse edecek.

Türkiye'nin Boğazlar'dan elde ettiği gelirler artacak

Türk Boğazlarından uğraksız olarak geçen 2 bin tonluk bir gemi Türkiye’ye toplam 689 dolar ödüyor. Türkiye, Montrö Sözleşmesi’ne göre hakkı olan altın frank uygulamasını yürürlüğe koyduğu zaman 2 bin tonluk bir geminin ödeyeceği geçiş ücreti, 7 bin 584 doları fener, 3 bin 200 doları tahlisiye, 240 doları da sağlık olmak üzere toplam 11 bin 24 dolar olacak. İstanbul Boğazı’ndan yılda 50 bin civarında geminin geçiş yaptığı ve elde edilen gelirlerin düşüklüğü hesaba katıldığında, Kanal İstanbul projesinin önemi bir kere daha anlaşılıyor. Ayrıca Boğaz’dan tankerlerle yılda 150 milyon ton tehlikeli yük taşınıyor. Kanal İstanbul ile hem geçiş ücretleri artacak hem de yük taşımaları daha emniyetli olacak.

1,5 milyon kişiye iş imkanı sağlayacak

Projenin tamamlanmasından sonra bölgede 1,5 milyonluk yeni bir iş imkânı ortaya çıkacak. Körfez sermayesinin de dikkatini celbedecek olan Kanal sayesinde yatırımların ciddi oranda artması bekleniyor. İstanbul’a yılda 50 milyon yabancı ziyaretçinin geleceği öngörülürken, bu sayede yıllık 20-30 milyar dolar turizm geliri elde edilecek. 2023 vizyonu çerçevesindeki Çılgın Proje’nin bütün gelir kalemleriyle birlikte ilk 5 yılda 100 milyar dolara yakın bir gelir kazandırması hedefleniyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER